Kaynak: TC Merkez Bankası veritabanı
TİM ve Bakan Çağlayan, istedikleri kadar her ay ihracat şölenleri düzenleyip şamata yapsınlar, Türkiye ihracatının ithalatı karşılama oranı, tarihinin en düşük düzeyine, yüzde 51’lere kadar geriledi. Bu koşullarda , böyle bir cari (döviz) açığın ortaya çıkması da şaşırtıcı değil.
Eylül verilerinde bir fark var,önceki aylara gore; açığın finansmanıyla ilgili o da. 6,8 milyar dolara yakın açık nasıl finanse edilmiş diye baktığımızda bankaların 2,3 milyar dolarlık kredi buldukları görülüyor, 1 milyar dolara yakın da doğrudan yabancı sermaye girmiş. Bunun yeni yabancı sermaye girişi olmaktan çok, eldeğiştirme olduğunu tahmin ediyoruz.
Öte yandan sıcak paranın hem borsadan hem devlet kağıtlarından çıktığına tanık oluyoruz.Bu tür portföy yatırımları 3,1 milyar dolar olarak azalmış. Bu arada, nereden geldiği belli olmayan (net hata/noksan) 2,6 milyar dolarlık bir döviz girişi de gerçekleşince, Eylülün sermaye girişleri cari açığı finanse ettiği gibi , döviz rezervlerini 878 milyon dolar artırmış.
Şimdi, züğürt tesellisi olarak elde bu var: Cari açık büyümüş olabilir, ama bakın finanse ettik hem de sıcak para ile değil, kredi ve doğrudan yabancı sermaye ile, eh, biraz da yastık altı ya da yurt dışında tutulan döviz girişi de olmadı değil, ama bakın rezervleri eritmedik, hatta biraz da olsa yükselttik.
Bu züğürt tesellisi ile avunan avunsun, bu yılın toplam cari açığı IMF tahminlerinde yer aldığı gibi, 12 ay toplamında 78 milyar doların altına düşmeyecek. Bu da ekonomi yüzde 7-8 büyüse de milli gelirin yüzde 10,5’u tutarında bir cari açık/GSYH oranı demektir ki, dünyada böyle bir oran yok…
Kaynak: IMF, World Economic Outlook Database, Eylül 2011
IMF’nin 2011 öngörülerinden görülüyor ki, dünyada miktar olarak cari açığı en yüksek ülke 467 milyar dolar ile ABD, ancak bu açık, ABD’nin 14 trilyon dolarlık milli gelirinin yüzde 3’ünden ibaret. Bu da makul bir oran olarak kabul ediliyor. AB’yi yerinden sallayan İtalya’nın cari açığı, miktar olarak Türkiye’ninkine yakın ama 2,1 triylon dolarlık milli geliri olan İtalya için yüzde 3,5’luk bir oran ki, Maastrich kriterlerini çok aşmış değil. Yine Fransa’nın ki, Türkiye’ninkini yakalayamasa da 74 milyar dolar ama milli gelirinin yüzde 3’ü bile değil. Müflis Yunanistan’ınki bile, oran olarak bizim 2 puan altımızda. Yani, mutlak açık ve milli gelire göre açık oranı olarak bakıldığında Türkiye’nin cari açık şampiyonu olarak ilan edilmemesi için hiçbir neden yok…
Mustafa Sönmez/Cumhuriyet
Yorum Gönder