Tayyip Bey Suriye ihalesini niçin aldı? - Sabahattin Önkibar

1) Tayyip Bey’in derdi Suriye’ye demokrasinin gelmesi ve oradaki Baas rejiminin halkına nasıl davrandığı değildir.
2)Erdoğan kendini kurtarmak ve üstü çizilen liderlerden biri olmamak adına ön alıyor. Yıllar önce BOP Eş Başkanlığı görevini üstlenen Erdoğan artık yüklendiği görevin bedelini ödeme günlerinin geldiğini görerek harekete geçmiştir.
3)Tayyip Erdoğan’ın eyleme geçmesi geçen Mart ayı sonrasıdır ki o günlerde CIA Başkanı Leon Panetta 5 günlük sır ziyaret için Ankara’da idi ve Erdoğan’la saatler süren görüşmeler yapmıştı.
4)Erdoğan’ın Libya bağlamında kendini inkâr ederek çark etmesi iyi irdelenmelidir… NATO’nun Libya’da ne işi var noktasından, Libya’ya yapılan NATO operasyonunun merkez karargahı olmak zannedilenin ötesinde büyük bir kırılma ve hatta açık bir teslimiyettir.
5)Tayyip Erdoğan’ın Mısır-Libya-Suriye hattında verdiği laiklik mesajları ise iyi okunduğunda AKP’nin rol modelliğiyle beraber zaman zaman kuşku duyulan kişisel kimliği adına verilen en büyük teminattır.
6)Tayyip Erdoğan takiyye yapıyor imajını yıkmak için hem anında Füze Kalkanı projesine olur vermiş hem de Ortadoğu haritasının yeniden çiziminde Batı’nın yanında Libya örneğinde olduğu gibi aktif olarak yerini almıştır. Evet, Erdoğan’ın son tutum ve tavırları görev icrası ile beraber kendi imajını güçlendirmek yani güven telkini adınadır.
7)Bir başka boyut Osmanlı’yı ihya ütopyasıdır. Batılı istihbarat örgütleri Türkiye’yi PKK ile ayrıştıramayacağını gördüğü ve B planını devreye soktuğu kaydediliyor ki PKK’ya yapılan son vurucu operasyonları bu çerçevede görenler var. Buna göre PKK ile Türkiye üniteliğini yıkamayan Batı ya da ABD, eyalet ayrıştırması gibi yeni bir metot deneyecek. Bunun için de Türkiye Güneydoğu’da yapay olarak güya bir miktar büyütülüp ülkenin idari yapısının değişmesi sağlanacak.
8)Son olaylar topluca değerlendirildiğinde aslında her şey birbiri ile bağlantıdır. Başbakanın Suriye tutumundan yeni Anayasa çalışmaları ve örtülü Cumhuriyet karşıtlığına kadar paket bir proje ile karşı karşıya olduğumuz görülüyor. Erdoğan böylesi bir süreçte toplumu ayrıştırma tehlikesi olan Dersim’i kendine gündem olarak seçmesi tesadüf değil tersine hedeflenen proje çerçevesindedir. Göreceksiniz Dersim sonrası Atatürk ve Üniter Cumhuriyeti kademe kademe hedefe oturtulacak ve toplum başka bir sisteme hazırlanacaktır ki bu Başkanlık Rejiminin hükümran olduğu Federatif yapıdır.
Öcalan’ın avukatlarına izni siz vermediniz mi?
Tam bir cadır tiyatrosu!
Dün izin verdiler ve hatta kullandılar şimdi tek tek toparlıyorlar. Öcalan’ın avukatlarından söz ediyorum!
Ne imiş efendim Öcalan’ın mesajlarını PKK’ya iletiyorlarmış!
Yahu bunun için sadece ben en az 10 yazı yazdım, neden o günlerde müdahale etmediniz de şimdi?
O günlerde PKK ile AKP’nin gizli müzakereleri vardı yani kullanıyordunuz da ondan değil mi? Müzakere bitti, ortaklık bitti.
Aynı filmi hatırlayın Habur’da da görmüştük!
Gelenleri önce kahraman gibi karşılayıp ne tutuklaması dediler şimdi ise 60 yılla yargılıyorlar!... Yanlış anlaşılmasın itirazım elbette PKK’lıların tutuklanmasına değil, feveranım AKP’nin ikiyüzlülüğünedir!
Ondan sonra bu ülkede bağımsız yargı var diyorlar!
Gülmeyin bu aslında ağlanacak bir haldır!
Önce Sabiha Gökçen sonra Atatürk!
Sabiha Gökçen’in adı İstanbul’daki havalimanından alınmalı imiş!
Neden?
Dersim’i bombalayan pilotlardan biri de o imiş!
Kim diyor bunu?
AKP’li mebus Mehmet Metiner!
Olmaz, olmamalı… Niçin mi?
Böyle bir şey devletin beka adına kendini cezalandırması olur!
Sabiha Gökçen ismi semboldür esas olan devletin Dersim’deki tutumudur.
Daha önce de yazdık devlet, ebed-müddet adına Dersim’de öyle davranmıştır, şimdi o davranışı karalamak istiklal ya da bağımsızlık iddiasından vazgeçmesi gibi değerlendirilebilir.
Dahası, bu teklifle asıl hedef Sabiha Gökçen değil, onu oraya gönderen Mustafa Kemal ve Cumhuriyetidir!
Tahrir ayakta iken Esad’a git demek!
Tayyip Erdoğan Beşar Esad’a git diyor?
Niye?
O giderse demokrasi gelecekmiş!
Irak’ta bunun için bir buçuk milyon Müslüman öldürüldü (Ki Erdoğan o katliamlara hep sustu) geldi mi demokrasi?
Irak’ı bırakalım Libya’dan haber verin, var mı böyle bir ümit?
Oradaki aşiretler demokrasi için değil, Batılı istihbaratçılardan aldığı rüşvetler için hançerledi Kaddafi’yi sırtından!
Birkaç aya kalmaz göreceksiniz birbirini boğazlamaya başlarlar!
Peki ya Mısır’a geldi mi demokrasi?
Geldi ise hala yüz binlerin ne işi var Tahrir’de?
Tayyip Erdoğan bize Tahrir’de olanları izah etmeden Esad’a git diyemez zira bakın Mısır da tıpkı Irak ve Libya misali artık kaosun eşiğindedir. Hiç şüpheniz olmasın Esad giderse yarın Suriye’de öyle olacaktır.
Evet, Sayın Erdoğan anlatın lütfen Mısır’a demokrasi mi geldi? Öyle ise daha önceki gün ölen onlarca insan neyin nesi?
Yaşlı-hasta Mübarek’i halka kurban vermekle ve askeri vesayetin gömlek değiştirmesi ile devrim ya da bahar olmuyor!

Sabahattin Önkibar/Yeni Mesaj

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget