İzmir Kuşatıldı, İzmir Saldırı Altındadır… - Ali Eralp

İzmir Belediyesi gözaltına alınmıştır.
İzmir saldırı altındadır. İzmir işgal edilmiştir.
Bu kez sevgili İzmir’imiz dışarıdan değil, içeriden saldırıya uğramıştır.
Bu bir öç alma operasyonudur. Bu bir sindirme operasyonudur. Hakkından gelemedikleri, baş edemedikleri, bükemedikleri bileği 1.inci dalga, 2.inci dalga operasyonlarla, tutuklamalarla, göz altılarla bükmeye, kırmaya çalışıyorlar.
Aslında bu operasyonlar sadece İzmir Belediyesine değil, tüm İzmir halkına, tüm Türkiye’ye yapılmış bir eylemdir. Çünkü İzmir Belediyesi halkın oylarıyla seçilmiş bir Türkiye Cumhuriyeti kurumudur..
Bir zamanlar Türkiye Cumhuriyeti’ne “Hastir…” çeken belediyelere bu muamele yapılmamıştı.
Bu bir korkutma ve gözdağı verme operasyonudur.
Türkiye’yi yağmalayanların, Türkiye’yi yoksullaştıranların, milli servetleri yabancılara peşkeş çekenlerin yüreklerine korku düşmüştür. Halkın gerçekleri görmesinden, olayları sorgulamasından, direncinden korkmaktadırlar. Şimdiden önlem alma çabasındadırlar.
Düzmece belgelerle yapılan yargılamaların, tertiplerin temelsizliği gün ışığına çıkmaya başlamıştır. Düşünen, bilinçli halk, komutanların, yurtseverlerin yıllardan beri niçin dört duvar arasında esir tutulduğunu sorgulamaktadır artık.
Siyasal cinayetler işlenmektedir.
Tutuklular, hastanelerden tekerlikli sandalyelerle, serumlarla, ağzı maskeli olarak mahkeme salonlarına taşınmaktadır. Bu şekilde getirilen emekli tuğgeneral Ersöz, yargıçlara şöyle seslenmiştir:

“Ölmek istemiyorum, yaşamak istiyorum. Bu ucu açık davanın sonunu görmek istiyorum. Bize kötülük yapanların sonunu görmek istiyorum. Sonum Kâşif Kozinoğlu ve Kuddusi Okkır gibi olmasın…”

Tuncay Özkan tutuklandığında kızı Nazlıcan Özkan 15 yaşındaydı, şimdi 19 yaşında, “Bu hukuktan utanıyorum” diyor. Çocuklar hukuk, adalet duygusunu yitirmeye başladılar.
Üst düzey MİT görevlisi Kâşif Kozinoğlu’nun yazdığı belgeler, yapılan pislikleri, ihanetleri kirli çamaşırlar gibi ortaya dökmüştür. Kirli çamaşırlar dağlar gibi yığılmıştır.
Artık mızrak çuvala sığmamaktadır.
Suçlular, suçluluk telaşı içindedirler. Korku içindedirler.
ABD emretti diye, hiçbir sorunumuz olmayan komşumuz Suriye’ye saldırmak için bahaneler aramaktadırlar. Dikkatleri başka alanlara çekmek için belediyelere baskınlar düzenlemektedirler. Ama özellikle CHP’li belediyelere…
Yolsuzluk çamuruna batmış AKP belediyelerine baskın yapıldığını gördünüz mü siz hiç?
Onlar, gitsinler, önce, suç dosyası hazır olan Kayseri Belediyesine baksınlar. “Deniz Fenerleri”ne baksınlar.
Korkunun ecele faydası yoktur.
Günü geldiğinde yapılan tüm yolsuzlukların, haksızlıkların, adaletsizliklerin, işkencelerin, cinayetlerin hesabı sorulacaktır. O gün hızla yaklaşmaktadır.

Öncümüz, liderimiz, komutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.


Bu ulus ne karanlık dönemler, ne zorbalar görmüştür. Ama hepsinin hakkından gelmesini bilmiştir…

Ey halkım, siz onların bağırmalarına, çağırmalarına, kuru gürültülerine bakmayın. Bu görünüş, mezarlıktan geçen bir kişinin korkusunu yenmek için yüksek sesle türkü söylemesine benzemektedir.
Ey ulusum, ey yurtsever halkım demokratik haklarımızı sonuna dek kullanalım. Haksızlıklara, hukuksuzluklara, yolsuzluklara direnelim. Karşı koyalım.
AKP’LİSİ DE, BDP’LİSİ DE, DERSİM’Lİ CHP’LİSİ DE BUNU BÖYLE BİLSİN…
Ali Eralp

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget