Önce Nagehan Alçı adlı kadın yazar bir televizyon programında “Atatürk diktatördü” dedi, sonra diğer cemaatçi ve liboş yazarlar ona destek verdi.
Ve bu “saldırı kampanyası”, Atatürk’ün dünkü ölüm yıldönümünde bile sürdü…
Zaman Gazetesi’nin AKP’den milletvekili aday adayı olan ama aday gösterilmeyen yazarı Prof. Mümtazer Türköne, dünkü yazısında bu saldırıyı biraz daha tırmandırdı:
“Atatürkçülüğün bir tür; cehaleti, kifayetsizliği, ilme ve fikre uzaklığı ve bağnazlığı gizlemek için icat edilmiş bir maske olduğunu uzun yıllar boyu tecrübe ederek öğrendim. (…) Birileri Atatürk’ün çatık kaşlı, asık suratlı büstlerinin arkasına saklanarak halka karşı kendi yönetme ayrıcalıklarını sürdürmeye çalıştılar. Birbirinden farklı yığınla Atatürkçülük vardır. Hepsinin ortak paydası demokrasi hazımsızlığıdır.
Bu sığ ve ilkel ideoloji, bütünüyle geçekliğin çarpıtılmasına dayandığı için ülkemizin ilmen ve fikren gelişmesine engel oldu. Bu zorba azınlığın iktidarını sürdürebilmesi için herkesin Atatürkçü olması gerekiyordu. Atatürkçü olması için de çocukça yalanlara, çarpıtmalara herkesin inanması gerekiyordu. Gerçeklik duygusu ters yüz edilmiş bir toplumdan hangi başarıyı, hangi performansı bekleyebilirsiniz?
‘Yeni anayasada ideoloji olmasın’ talebi, ‘Anayasada Atatürkçülük yer almasın’ anlamına geliyor. Dolayısıyla Türkiye’nin gündeminde Atatürkçülük tartışması var. Tabulara, kültlere, fetişlere aldırmayan eleştirel akıl için verimli bir sınav konusu. Sonuçta siyasÓ rekabet Atatürk maskesi arkasına gizlenmeden yapılacak. Kimse, demokrasi mücadelesinde temsil boşluğunu, ilkel kabile toplumları gibi Atatürk’ün ruhaniyetinden medet umarak tamamlamaya kalkışmayacak.”
***
Yukarıdaki alıntının tamamını okumaya tahammül edebildiniz mi bilmiyorum ama Mümtazer Türköne dillerinin altındaki baklayı çıkardı:
“Yeni anayasada Atatürkçülük olmasın… Yani Atatürk ilke ve devrimlerinin olmadığı bir anayasa yapılsın.”
Peki; bu olur mu?
Ne yazık ki bu ülkede artık hiçbir şey için “Olmaz canım, bu kadarını da göze alamazlar” diyemiyorum!
Yorum Gönder