Timsah Gözyaşları - Cüneyt Arcayürek

Büyük Atatürk! Aramızdan ayrılışının 73. yıldönümünde dört kelimelik bir sözün dünya ve ülkenle ilgili görüşlerini özetliyor:
“Yurtta barış, dünyada barış!”
Ne ki Büyük Atatürk; bugünkü iktidar sayesinde ne yurtta ne de çevremizde barış kaldı.
19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktığında İstanbul’da hain bir padişah ama arkanda bir ulus vardı.
Ya bugün? İç düşmanların çatıştığı bir ülke burası. Bütünleşmiş bir ülke değil artık!
Oysa onca badirelerden geçti bu ülke. Hiçbir iktidar döneminde etnik gruplar arası çatışma kışkırtıcılığı ile ülkeyi bölmeye yönelik her türden eylemle çalkalanmadı.
Ülkeyi bir baştan öteki başa saran toplumsal huzursuzluk, kaygılar, korku, devletin birlik ve bütünlüğüyle ilgili kuşkular yaşanıyorsa bugün; bu sonuç, 9 yıldır bu ülkeyi yöneten siyasal kadronun ve bu kadronun başında bulunan kişinin, RTE’nin eseridir.
***
Çevremizdeki ülkelerle çatışır konuma geldik.
İçeride barış sağladıktan sonra Balkanlar’da, Ortadoğu’da barışçıl düzeni, dostluğu pekiştirmeyi; bölgede uluslararası anlaşmalarla kalıcı barışı sağlamayı amaçlıyordun.
Cumhuriyet hükümetleri senden sonra da bölgesel düzenin bozulmamasına itina gösterdiler.
Son yıllarla kadar…
Komşularla sıfır sorun politikası barış önderliği gibi algılandı ama… bir yılda ne kadar kof olduğu ortaya çıktı. Dış politika sayesinde, şimdi: Kuzey Irak’taki peşmerge reisine söz geçiremiyor; Bağdat hükümetine ya Kandil’i temizle ya da temizlerim gibi lafla peynir gemisi yürütmeye örnek açıklamaların ötesine geçemiyoruz.
Beşşar Esad’ı bir iki demeçle indireceğini sanan hükümet, Suriye’deki gelişmeleri elleri böğründeki garibanlar gibi izliyor.
Kürt açılımı diye başlattığı süreç iç barışı kundakladı. Terör örgütü kanlı eli, partisel kimliğe büründü.
Hükümet Suriye’ye saldırırken, Esad’ın ülkesinde bir milyonun üzerindeki Kürt’ü organize eden planı yürürlüğe koyabileceğini hesaplayamadı.
Kürt sorununu çözeceğim derken içimizdeki Kürtlerin, Kuzey Irak’ta dostluk adı altında aleyhimize politika izleyen Barzani – Talabani ile (yakında Suriye Kürtleri de katılır) bir Kürt cephesi (bir zaman gelir ki Büyük Kürdistan) oluşturmalarına çanak tuttu.
Barzani’ye peşmergelerin mutlaka yapmasını dayatan “kırmızı dosya” verdiğimiz açıklandı. Başbakan da Dışişleri Bakanı da Barzani’ye “PKK’yi temizlemezsen biz temizleriz” diyecekleri de medyada yer aldı.
Bayramın ilk günü öğrendik, Barzani geldi. Hadi canım sende dedi hükümete. Kandil’e operasyona evet demediğini, demeyeceğini yüzüne söyledi, gitti.
İç barışı sağlayacağız ayağıyla bölünmenin her türlüsüne hazırlanan ve KCK denilen, Türkiye’yi kana bulayan terör örgütü PKK’nin şehir yapılanmasını demokratik bir siyasal örgütlenme diye yutturan partiyle barış sağlanacak ha?
Bu hükümetle ne yurtta ne de çevremizde barış sağlanabilir.
***
Ölümsüz Büyük Atatürk; 9 yıldır yaşadıklarımızı, aramızdan ayrılışının 73 yılında, başta Çankaya’daki AKP’linin ve bilumum AKP büyüklerinin; laiklik başta, senin çağdaşlık ilkelerine din yolunda vurdukları darbeleri anımsadıktan sonra, RTE’nin 10 Kasım mesajındaki:
…“Bugün bizler, cumhuriyetimizin kuruluş ilkelerine, ideallerine sımsıkı bağlı kalarak, cumhuriyetimizin temel değerlerini koruyarak, kazanımlarını arttırarak ülkemizi hak ettiği çağdaş seviyelere taşıyarak yolumuza devam ediyoruz” diyen satırları okuyunca…
…timsah gözyaşlarını izliyoruz demez misiniz?

Cüneyt Arcayürek/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget