Suriye Hedef Tahtası - Hikmet Çetinkaya

Emek-sermaye çelişkisi bir kenara atılmış, taşeronlaştırma alıp başını gitmiş…
İşsizlik ve yoksulluk ABD’yi bile vurdu.
Sayıları az da olsa eylemler sürüyor…
İtalya ve Yunanistan’da siyasal ve ekonomik bunalım bakalım nasıl aşılacak, zaman içinde göreceğiz.
Erken seçimlerden nasıl bir sonuç çıkacak? Oyları sağ partiler mi yoksa sol partiler mi alacak?
Her şey karmakarışık!
Suriye’de Esad rejiminin iyice sarsıldığı şu günlerde, ABD Dışişleri Bakanı Clinton, Suriye’de iç savaş çıkabileceği uyarısında bulundu.
Clinton, Suriye’ye Türkiye ve Arap Birliği’nin öncülüğünde baskı yapılmasını istiyor.
Esad ise 2012 yılının Şubat ayında yeni anayasa yapılacağını, başkanın halk tarafından seçileceğini, demokrasinin geliştirileceğini açıklıyor.
***
Vahşi kapitalizmin acımasızlığı, emeğin sömürülmesi…
Ve tüm “yeni dünya düzeni” savunucularını ayağa kaldıran ünlü “Arap Baharı”, demokrasi ve özgürlük masalları.
Bu masala inananlar şimdi birbirlerine soruyor:
“Arap Baharı’ndan kim haklı çıktı, kim zararlı?”
Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşananlardan bugün bir sonuç çıkarmak için çok erken.
Ancak ABD ve müttefik güçler önce Irak, ardından Afganistan’da bataklığa saplandı.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da halk eylemlerinin arkasında Mısır kökenli Müslüman Kardeşler’in olduğunu zaten bilmeyen yok.
Tunus, Mısır ve Libya’da eski baskıcı rejimler devrildi…
Üç ülkede bir kargaşanın olduğu kesin…
Kahire’de Tahrir Alanı’nda on binlerce kişinin katıldığı eylemlerde, askeri birliklere saldırılar düzenlendi. Çıkan olaylarda 20 sivil öldürüldü. Oysa bir hafta sonra seçimler yapılacaktı.
Neden ve niçin?
Bu soruya doğru yanıt vermek gerekir.
***
Hüsnü Mübarek, ABD’nin bölgedeki en iyi dostlarından biri değil miydi?
Elbet!
ABD, otuz yıldır bir dediğini iki etmeyen Mübarek’i gözden çıkardı… Düğmeye Başkan Obama bastı ve Hüsnü Mübarek devrildi.
Mübarek’in yerine Mareşal Hüseyin Tantavi geldi.
Tahrir Alanı’nı dolduranlar şimdi askeri rejime karşı çıkıyor…
Göstericiler polis ve askeri hedef alıyor.
Bu eylemlerin arkasında Müslüman Kardeşler var mı yok mu?
ABD, kendisine yakın Mısır ordusunun yönetimin başına geçmesini sağladığını sandı ama aldandı her zaman olduğu gibi.
“Arap Baharı”nın başından beri İran liderlerinin söyledikleri gerçek çıktı:
“Ayaklanmalar İslami bir harekettir!”
İran bu eylemlerin arkasında elbette ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya’nın olduğunu çok iyi biliyordu.
***
Rusya ve Çin, Libya için BM’nin yaptırım kararına çekimser oy verirken, Suriye için “ret” oyu vermişlerdi.
Türkiye “Arap Baharı”na karşı ilk başta “acaba” diye yaklaşmamış mıydı?
Türkiye’nin o zamanki tavrını daha yirmi gün önceye değin “tutarsız” olarak niteleyenler bugün şöyle diyorlar:
“Türkiye Arap sokaklarında oldukça popüler… Türk modeli bazı Arap çevreleri için ilham kaynağı… Türk diplomasisi Mısır ve Libya’daki yönetimleri etkileyebiliyor.”
Türkiye’nin ne Mısır ne de Libya üzerinde etkisi var…
Türkiye, salt Suriye’ye kafa tutuyor… Emperyalizmin ağababalarıyla birlikte Suriye’yi hedef tahtası haline getiriyor.
O kadar!

Hikmet Çetinkaya/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget