İlk kez sınır karakolunu gören ve oradaki Mehmetçiklerle birlikte bayramı kutlayan CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, hem Van-Erciş, hem de sınır karakolu izlenimlerini SÖZCÜ’ye şöyle anlattı:
Buz gibi elleri yüreğimi yaktı
Van-Erciş’te deprem çadırlarını dolaştık. Orada beni en çok etkileyen çocuklar ve onların içinde bulunduğu şartlar oldu. Hava soğuk. O çadırların içinde üşüyen yüzleri, gözleri ve tuttuğumda buz gibi elleri benim yüreğimi yıktı. Van’dan ayrıldım ama gözümde, gönlümde oradaki çocuklarımız başta olmak üzere inanın aklımdan çıkmıyor. Onlar için ne yapabiriz diye düşünüyorum.
Felaketle daha da ağırlaştı
Baktığımızda çadırlar kurulmuş, yardımlar gidiyor ama eşgüdüm sorunu henüz çözülmüş değil. Çadır dediğiniz de incecik bez parçası. O bez parçası altında insanımız barınma, ısınma ve yaşam savaşı veriyor. İklim şartlarının ağır olduğu ve giderek mevsim gereği ağırlaşacağı yerde mücadele daha da zorlaşacak. İnsanlar psikolojik olarak çökmüş durumda. Zaten ağır koşullar altında olan insanımız, felaketle daha da sıkıntılı bir sürece girmiş.
Yardımdan çok iş istiyorlar
Yoksulluk ve iş imkanlarının olmaması da sürekli dile getirilen konu. İnsanımız yardım değil, iş istiyor. Yapılan yardımların varlığı inkar edilemez. Ama o yardımlar devam ederken, yarın güvencesi ve iş imkanlarına kavuşturulmaları da daha önemli. Vatandaşlarımız zor bir dönem geçiriyor. Varlığımızla, desteklerimizle gönül ve güç birliğiyle onları ısıtmamız, zor günlerini aşmaları için seferberliğimizin sürmesi gerekiyor.
Karakolda aile bayramlaşması
Bayramın ikinci günü Van’ın Özlap ilçesine bağlı Koçkıran Sınır karakolunda Mehmetçiklerle birlikte olmak bir hanım için çok ayrı duyguydu. Orada aile bayramlaşmasını yaşadık. Çünkü, orası topraklarımızın son noktası. Oradan ötesi başka ülke. Böyle bir yerde askerlik yapmak da gerçekten ayrıcalıklıdır.
Söz ve duruşlarıyla
İlk defa bir sınır karakoluna gittim. Duvardaki yazılar bile etkileyiciydi. Askerler bizimle olmaktan mutluydu. Sınır karakolunda bulunuşlarının sorumluluğunu sözleriyle, duruşlarıyla ortaya koyuyorlardı. Gerçekten önemli bir görev yapıyorlar ve onlarda bunun farkında. O keskin soğukta vatanı korumanın bilinciydeydiler.
Şeker ve kolonyalarını paylaştılar
Mehmetçiklerin her biri ailelerinden yüzlerce kilometre uzaktalar. Askerde, hele sınır karakolunda bayramın çok farklı bir duygu olduğunu hem yaşadım, hem de askerlerden dinledim. Bayram şekerlerini ellerinden aldık. Kolonyalarını, bayram gününü bizimle paylaştılar. Hem karşımız da İran topraklarıydı.
Yeni-eski karakol farklı büyük
Yeni yapılan bir karakol olduğu için daha güvenli. Alt yapısı sağlam. İnşallah bütün karakollarımız aynı alt yapıya kavuşur. Tüm Mehmetçikler de görevlerini bu ortamlarda yerine getirir. Eski karakolu da orada gördüğümüz için yeni ile arasındaki farkı da daha iyi anladım. Mehmetçiklerimizi de, depremzedeleri de hiç yalnız bırakmayacağız. “
Saygı Öztürk/SÖZCÜ
Yorum Gönder