Koskoca bakandılar.
Bilgiyle yüklüydüler.
Bilgili olmak zorundaydılar.
Büyük imkanları vardı.
Yarayı onlar saracaklardı.
Van’da da inceleme yaptılar. Birinci el kaynaklarla konuştular. Bilgilerine bilgi kattılar. Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Tarım Bakanı Mehdi Eker, Başbakan yardımcısı Devlet Bakanı Beşir Atalay, “Van Acil Durum Merkezi” binasında 4 bakan yan yana oturdu.
Basın toplantısı yapacaklardı.
Kameralar onlara döndü.
4 bakan ve hükümet adına konuşan Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’dı. Çalışkan, iş bitirici, konutlar dikici izlenimini veren bu sayın bakan; kameralara bakarak; “Van’da bir daha deprem olmaz, yıkık olmayan evlerinize girebilirsiniz. Bugün itibariyle diyebilirim ki; deprem açısından en güvenilir yerleşim yeri Van ve Erciş’dir. Fay kırılmış, enerjisini boşaltmıştır” dedi.
Ona inanlar, hata etti.
Ona güvenenler yandı.
10 gün sonra birincisinden daha düşük şiddette (5.6) ikinci deprem olduğunda enkazının altında kaldılar.
Canlarından oldular.
Altın uykularındaydılar.
Otel çöktü. Öldüler.
Xxx
Bakan hala yerinde!
Koltuğunda, makamında.
İstifa etmek; halktan “özür dileme” yoludur; “Ben sizin bakanınız olacak çapta biri değilmişim, hem kendimi ve hem de sizi yanılttım” deme yöntemidir.
Koltuk bu kadar mı tatlı!
Tadı nereden geliyor!
Bakan Bayraktar’ı “şehircilik bakanı” olsun isteyen Başbakan da Van’da 2 otelin çökmesi sonucunda “acı dindirici” sözler söyledi, yeni vaatler yaptı. Bu sözler içinde; “otellere oturulabilir raporu verenlerle ilgili yasal çalışma yapılacağını” da özellikle belirtti.
Raporu verenler ortada yok.
Bulunacaklar.
Hapse atılacaklar.
Bakan da; “ Van’da bir daha deprem olmaz, yıkık olmayan evlerinize girebilirsiniz. Bugün itibariyle diyebilirim ki; deprem açısından en güvenilir yerleşim yeri Van ve Erciş’dir” demişti.
Demekle yetinmemişti.
Dediklerini bakanı olduğu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın sitesine de koydurmuştu.
Başbakan sorumlu arıyor!
Başbakan yakınındakini göremiyor. Koltuk lezzeti hastalığı, insanı kör mü ediyor?
Xxx
Van’da bizim gazeteci arkadaşlarımız da canlarını verdiler. Acımıza gömülüp “objektif kalarak” yazıyorum. Van depremi altında ezilen esasen “iktidarın toplumu aldatma” propagandasıdır. Son sarsıntıda kum gibi dağılıp yıkılarak; bizim 2 gazeteciyi de ölüme götüren Bayram Oteli, geçen yıl onarımdan geçmişti.
1 milyon dolar harcanmış!
Otel yenilenmişti.
Otelin sahibi, yenilenmeyi yaparken “teşvik almaya” geldiğinde ve onarım izinleri verildiğinde “binanın depreme dayanıklılık önceliklerinin” olup olmadığı denetlenmeliydi. Denetlenerek yapılsaydı bu otel yıkılmayabilirdi. Sorumluluk bunu gerektir.
Her yanıyla dökülüyor.
Bakan’a inanlar öldü.
Bakan koltuğunda oturuyor.
Böyle ikiyüzlülük görülmedi.
(uyan borusu)
İnsan yakanlar korunuyor!
Avukat Şenal Sarıhan isyan edince öğrendik: Sivas’da Madımak Oteli’inde 35 kişi diri diri yakılmıştı. Mahkum olanlardan biri de Polonya’da yakalanan Vahit Kaynar adlı kişiydi. Türkiye’de hükümetin yeterince üzerine düşmemesi nedeniyle serbest kaldı. Otelin yakılması sırasında gözü dönmüşleri, sözleriyle teşvik eden Cafer Erçakmak isimli kişi de 20 yıl kaçak olarak yaşamış, yakalanmamıştı. Sivas’ta Emniyet Müdürlüğü yakınında saklandığı evde eceliyle ölünce haberimiz olmuştu. İnsan yakanları acaba hangi güç koruyor?
Necati Doğru/SÖZCÜ
Yorum Gönder