3 Ali’lere karşı rövanş mahkemeleri! - Sabahattin Önkibar

3 Ali’ler kim midir?
İstiklal Mahkemelerini sembolize eden ünlü 3 yargıçtır.
Peki İstiklal Mahkemeleri ne midir?
1921’deki ilk kuruluşu asker kaçakları içindi!
Bilahare devrim kanunlarının tepeden inme uygulanmasında işlev gördü!
Açık söyleyelim İstiklal Mahkemeleri hukuk değil infaz kurumuydu!  
İnkılaplara hukuk ambalajı ile zemin inşa ediyordu!
Ve gelelim bugünkü İstiklal pardon Özel Yetkili Mahkemelere!
Üzülerek ifade etmeliyim ki, seyir itibarı ile bugün bu mahkemeler pek çok bakımdan İstiklal Mahkemelerini çağrıştırıyor!
Dahası, ondan rövanş aldığı iddiaları dillerde!
İstiklal Mahkemeleri ile ilgili bir anekdotu 3 Ali’lerden birinin oğlu olan Altemur Kılıç bana espriyle karışık şöyle aktarmıştı: “Babamlar önce hüküm verir, sonra delil ve tanıklara bakarlardı.”
Kuşkusuz durum belki tam olarak öyle değildi ama bu ifadeler İstiklal Mahkemelerinin cebri değişimlerin tabancası olduğunu gözler önüne seriyor!
Buradan hareketle bugünkü Özel Yetkili Mahkemeler de adeta İstiklal Mahkemelerinin günümüze uyarlanmış versiyonu.
Hukuk bugün de tabanca işlevini görüyor ve adeta infaz yapıyor!
Dün şapkayı zorla giydirmek bugün de Türk Silahlı Kuvvetlerinin ya da siyasi muhalefetin etkisini kırmak için mahkemeler araç!
Biçimsellik aynı amaçlar farklı!
O zaman soralım hukuk ve adalet bunun neresinde?
Dünden şikayetçi olanlar bugün aynı metodu niye kullanıyor!
Dün yapılan zalimlik idi ise bugün yapılan ne?
Üstelik dünün kendine özgü özel şartları vardı, mesela dağılan bir imparatorluktan üniterliğe geçiliyor yani milli bir devlet kuruluyordu. Dolayısı ile milli devletin alt yapısı için zemin inşası gerekiyordu. Dahası, o dönem neredeyse bütün dünyada totaliter anlayış egemendi… Oysa bugünkü şartlar tam tersi ama metot aynı!
Hülasa bugünkü Özel Yetkili Mahkemeler seyri ve metotları itibarı ile rövanş almayı ve hukuk ambalajı ile baskı rejimini kurmaya hizmet ediyor ya da o görüntüyü veriyor!
Ergenekon’dan ODA TV ve Balyoz’a kadar bugünkü pek çok dava dünkü İskilipli Atıf Hoca’nın iddia olunan dramından bin kere daha büyük acıları ve tezgahları  içeriyor ki, ilaveten dün bu tezgahların ardında Emperyalizm yok iken bugün bu tezgahların merkezinde Emperyalizm var!

Dehşet rapor

Adı: Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü.
Dünyanın en saygın medya ve iletişim kurumu.
Bu kurum malum bütün dünya medyasını bire bir izler ve her yılın sonunda bir rapor yayınlar.
Son rapor yeni yayınlandı!
Buna göre 179 ülke masaya yatırıldı.
Peki Türkiye bu 179 ülke içinde kaçıncı mı?
Sıkı durum 148. sırada!
Evet dünyada var olan 147 ülke basın özgürlüğünde Türkiye’den iyi durumda:
Mesela kimler mi?
Angola, Papua Yeni Gine, Namibya, Mali, Tanzanya, Surinam, Zambiya, Kenya ve Burkina Faso gibi kabile Afrika ülkeleri!
Dahası…
Kuveyt, Katar, Ürdün ve Cezayir bile Türkiye’den özgür, iyi mi?
Bu rapor AKP ile onun besleme liberallerinin boynuna yafta olarak asılmalıdır!

Başbakan’a Fransa’dan uçan saray!

Tabloya bakar mısınız!
Bir-iki değil çok sayıda özel uçağı var!
Son olarak hatırlayın Berlusconi’nin bindiği özel uçağı satın aldırmış ve milyon dolarlar harcatarak yeniletmişti.
Derken yeni haber dün duyuldu:
Recep Tayyip Erdoğan için satın alınan uçan saray Fransa’dan geliyormuş!
Tamı tamına 201 milyon dolar olan bu uçaktan dünyada hiç liderde yok zira döşeme ve donanımındaki ihtişam dillere destan!
Ve heyhat bu haber Tayyip Erdoğan kızmasın diye ne gazetelerde ne de televizyonlarda yer bulabildi, iyi mi!
Hatırlayın geçmişte Başbakanlar arabalarını yenilettiğinde bile manşetler atılırdı!
İlginçtir TBMM’deki muhalefet de majesteleri zarar görmesin diye olacak bu rezilliği afişe etmiyor, yazık!

İşte İsrail ile Erdoğan’ın gizli ilişki belgesi!

Uludere Faciasında Başbakan ile hükümeti haftalardır suskun!
Genelkurmay bana emir verildi, vurdum diyor.
Emri veren kim?
TBMM ile Başbakan!
Meclis tezkereyi çıkartarak, Başbakan da vurun diyerek emir veriyor ki Uludere olayında Tayyip beyin emir vermesi eşyanın tabiatı gereğidir ve öyle de oldu!
Peki ama istihbarat kimden?
TSK ile MİT bizden değil diyorsa, belli ki bilgi dışarıdan gelmiş!
Soruyorum kimdir o dışarısı?
ABD Elçisi “biz değiliz” dedi ve adeta İsrail’i işaret etti!
Sadece ABD Elçisi değil Anamuhalefet Partisi CHP’nin lideri de açıktan İsrail diyor ama Başbakan’dan yine tık yok!
Bu hal Tayyip bey’in İsrail ile arasında var olan gizli ve derin ilişkisini doğrulamıyor mu ?
Değilse cevap istiyorum Başbakan niye susuyor ve istihbaratı vereni niçin açıklamıyor ?

Sabahattin Önkibar/Yeni Mesaj

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget