Ne yazık ki bu emperyalist oyuna, yanlış dış politikamızla bizde karışmış bulunuyoruz…
Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk, henüz bir Osmanlı subayı iken yaşamı savaşlarda geçmiş, savaşın ne olduğunu en iyi bilen bir komutan olarak, emperyalistlere karşı başlattığı Kurtuluş Savaşının yengi (zafer) ile sonlandırdıktan sonra, “Lakin milletin hayatı tehlikeye düşmeyince, savaş bir cinayettir.” Diyerek Türk ulusuna “Yurtta barış, dünyada barış” hedefini göstermiştir…
Atatürk döneminde, Kurtuluş savaşında savaştığımız tüm ülkelerle barış içinde çok iyi ilişkiler oluşturduğumuza tarih tanıktır…
Büyük önderin gösterdiği barış hedefinin değerini bilen silah arkadaşı İsmet İnönü, tüm yabancı oyunlara karşın ülkesini ikinci dünya savaşına sokmadığına yine tarih tanıktır…
Şu anda hiçbir komşumuzla barış ilişkimiz olmadığı bilinmektedir…
Son olarak, ekonomik, sosyal ve siyasal ilişkilerimizin iyi gittiği Rusya ile uçağını düşürdüğümüz andan itibaren neredeyse tüm bağları kesmek üzereyiz…
Bu konu iki gündür uzmanlar tarafından masaya yatırılarak tartışılmaktadır…
Ben başka bir açıdan olayı ele almak istiyorum…
Cumhurbaşkanı bu güne kadar her canı sıkıldığında Muhtarları Saraya toplamakta ve o toplantıda günün konularını gündeme taşıyarak, düşüncelerini kamuoyu ile paylaşmaktadır…
Son olarak öğretmenler günü dolayısıyla öğretmenleri Saraya toplayarak yaptığı konuşmada, “Uçak düşürdük” dediğinde, öğretmenler tarafından coşku ile alkışlanmıştır…
Cumhurbaşkanı alkıştan sonra, “Mesele alkış meselesi değil. Biz buna şahit olmak istemeyiz. Ama böyle bir durumla karşı karşıya bırakılmanın ne yazık ki ıstırabını yaşıyoruz” diyerek yanıt vermiştir…
Burada durup düşünmek gerekir…
Mustafa Kemal Atatürk, 25 Ağustos 1925 te Ankara’da toplanan “Muallimler Birliği Kongresi’nde Öğretmenlere seslenirken; “Cumhuriyet sizden, fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller ister.” Diyerek, Öğretmenlere güvenini belirtmiştir…
Savaşı alkışlayan bir öğretmenin, öğrencilere barışı nasıl anlatacağını, büyük önderin “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesini nasıl benimseteceğini merak ediyorum…
Sadece merek etmiyorum, geleceğimiz olan gençlerin, bu Öğretmenler tarafından hangi ilkelerle yetiştirtileceğinden endişe duyuyorum…
Merak ve endişemde haksız mıyım?
Birisi çıkıp bana mantıklı bir yanıt versin…
26.11.2015
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder