Gelsin Oylar İstikrar Bozulmasın! - Gündüz Akgül

Gelsin Oylar İstikrar Bozulmasın! - Gündüz Akgül
7 Haziran seçimlerinde tek başına iktidar olacak kadar oy alamayan AKP, Cumhurbaşkanın “Tekrar Seçim” planıyla, 1 Kasım’da yine sandık başına gitmek zorunda bırakıldık…
“Tekrar Seçim” kararı alındıktan sonra, sürekli tek parti iktidarı olmadığı takdirde istikrar bozulacak propagandası yapıldı…
İstikrarı bozan olaylarda sıraya girdi…
20.07.2015 Suruç katliamı 34 ölü…
10.10.2015 Ankara katliamı 102 ölü…
Ülkenin güney doğusunda her gün kazılan hendekler,  patlama ve can pazarı…
Sokağa çıkma yasakları, tomalar, biber gazı ve basınçlı sular…
Bu değirmene su taşıyan terör Örgütü PKK eylemleri…
Yine gelen şehit cenazeleri ve ağlayan anaların gözyaşları…
Yurttaşlar, can ve mal güvenliklerinin kalmadığını görünce, 7 Haziranda AKP’den giden oylar, 1 Kasım’da misliyle geri döndü. Kendilerinin dahi beklemediği bir sonuç. %49 oy oranıyla 317 milletvekili ve tek başına iktidar…
Buna karşın, hala şehit cenazeleri gelmeğe devam etmekte…
İstikrar bozulacak korkusuyla yurttaşlar AKP’ye oy verirken, 13 yıllık AKP iktidarı döneminde gerçekten istikrar var mıydı? Yoksa bir algı sonucu var mı kabul edilmişti?
Filmi 13 yıl geriye sarıp olanlara bakalım…
Burada noktayı koyarak, 02.06.2007 tarihinde yazdığım “Aman İstikrar Bozulmasın” başlıklı yazımın bir bölümü ile devam edelim…
İstikrar;
-Zengini daha zengin, Yoksulu daha yoksul yapmaksa…
-Çoğu yabancılar olmak üzere, para babalarına, borsadan tatlı karlar sağlamaksa…
-Yoksulluk sınırında olanların kullanmak zorunda oldukları tüketim malları ile ödemek zorunda olduğu dolaylı vergilere, %82 ve %188 oranında zam yaparak daha da yoksul hale getirmekse,
-Enflasyon hesaplamasında temel gıda maddeleri nazara alınmadan (dar gelirlilerin tükettikleri!!! Ahtapot, Karides, Balık yumurtası hariç), soba borusu, çalı süpürgesi, patinaj zinciri, pingpong topu, hamam ücreti, mermer, zımpara, çiklet, teneke kutu, çöp sepeti, kireç taşı, dikenli tel, tornavida gibi maddeler temel tutularak yapılan hesaplarla “Enflasyonu düşürdük” deniliyorsa…
-Yolsuzluk yapanların damarından giriyoruz diyerek, yandaşlara verilen şaibeli ihalelerle o damara durmadan kan pompalamaksa…
-Ülke toprağını ve gelir getiren önemli kurumları yabancılara “babalar gibi” satmaksa…
-Laik Türkiye Cumhuriyetini, dış desteklerle Ilımlı İslam Cumhuriyetine dönüştürmeye çalışmaksa…
-Vicdanlarda yaşaması gereken din duygularını kötüye kullanarak, yurttaşları dindar - dindar olmayan diye kamplara bölmekse…
-Anayasada belirtilen devletin temel değerlerini hiçe saymaksa…
-Eğitim birliği yerine, imam, cemaat ve tarikat okullarını ön plana çıkararak, eğitimi imamlara teslim etmekse…
-Yapılan ithalatı göz ardı edip, ihracatta artış olduğunu söyleyerek, artan cari açığı yurttaşlardan saklamaya çalışmaksa…
-Dar gelirliyi, esnafı, memuru, işçiyi, köylüyü yoksullukla baş başa bırakarak refaha kavuşturmamaksa,
-Genç işsizler ordusunun sorunlarını çözmemekse,
O yazı bitti…
Devam edelim…
Bunun adı istikrar değildir...
İtiraz eden varsa açıklasın…
O günden bu güne kadar “şark cephesinde değişen bir şey yok”…
Tuzu kurular, ceplerini dolduranlar için var olan istikrar ne yazık ki toplumun büyük bir kesimi için hiç olmadı ve bu gidişle olmayacaktır…
Gün geçtikçe baskılar artmakta, özgürlükler kısıtlanmakta ve insanlar işleri kaybetme ve can güvenliklerinden korkar hale gelmekte, taraf olmayan bertaraf edilmektedir…
Ülkem için, sayılan bu olumsuzlukların olmadığı bir istikrar istiyorum…
Eğer yukarıda sayılan olumsuzluklara karşın hala istikrar var diyorsanız…
Kusura bakmayın, beni istikrar karşıtı hanesine yazın…

18.11.2015
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı 

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget