Rusya, Suriye’de uzunca bir süredir beklemedeydi. ABD öncülüğündeki
koalisyonun IŞİD ile mücadele adı altında bölgedeki en önemli müttefiki
Esad’ı devirme planlarını izledi. Gerek Esad’ın devrilmesi gerekse IŞİD
ile mücadele konularında Türkiye’nin öne çıkan bir politika izlediğini
ve Suriye’ye müdahale konusunda batılı koalisyon tarafından öne
sürüldüğünü gördü.
Yapması gereken belliydi, Türkiye sınırındaki 3,5 yıldır Ankara
destekli cihatçıların elinde olan Türkmen bölgesinin yeniden Suriye
ordusunun kontrolüne geçmesi için karadan ve havadan operasyon
başlatarak, sığınmacı akınını hızlandırarak, hava sahasını da daha
sıklıkla ihlal ederek, Türkiye’nin tepkisini alacaktı. Türkiye’nin
eninde sonunda bir Rus uçağını düşürmek zorunda kalacağı biliniyordu.
Rusya da, bunun olması için ihlallere hız verdi.
Türk uçaklarının atacağı güdümlü füzelerin fark edileceği ve
pilotların da, uçak isabet almadan atlayacağı bilindiği için kayıp,
sadece bir uçakla sınırlı kalacaktı. Rusya böylelikle asıl hedefine
sadece 1 uçak kaybederek ulaşacaktı. O da, Türkiye’nin uçağını
düşürmesinden sonra tavrını sertleştirme ve Suriye politikasında tamamen
söz sahibi olma noktasında gelmekti.
Savaş uçağı, NATO üyesi Türkiye tarafından düşürülmüş bir Rusya,
artık Suriye’de istediği politikayı uygulayacak psikolojik havayı
yakalamış olacaktı. Türkiye sınırında kontrolü sağlamak için de Suriye
ordusu ile çok acımasız operasyonlar yapabilecekti.
Asıl hedeflerden biri olan, uzunca süredir bu bölgede konuşlanan IŞİD
içindeki Çeçen grubu da tamamen bitirecek, Rusya’da, Paris’tekine
benzer IŞİD saldırılarının önüne geçecekti. Bölgedeki Hatay sınırından
giriş çıkış yapan IŞİD’li Çeçenler için Türkiye’yi uyarmak ve önlem
alınmamasından dolayı yakınmak zorunda kalmayacaktı. Hepsinden önemlisi,
Akdeniz’deki tek üssü ve müttefiki olan Suriye’de, Esad’ın kalıcı
oluşunu sağlayacaktı.
Rusya, uçağın düşürülmesi türünden bir krizin karşılıklı sert
açıklamalarla süreç içinde unutulacağını biliyor. Türkiye’nin, enerji
konusunda göbeğinden bağlı olduğu Rusya konusunda yaklaşan kış soğuğunda
daha fazla ileri gidemeyeceğini, “Bir uçaklarını düşürdük, kendimizi
kanıtladık” havasıyla yetineceğini de biliyor.
Kısacası bu iş daha ileri gitmez ve Rusya, Suriye’de düşen uçağı
sayesinde yakaladığı psikolojik hava ile Türkmen bölgesindeki IŞİD’li
Çeçenleri, cihatçıları bitirir. Türkiye’nin de sadece destek
açıklamaları yapacak müttefikleri tarafından yalnız bırakılacağını
bildiğinden, (ABD’nin, uçak düşürülme olayı, Türkiye ile Rusya
arasındaki bir olaydır sözünü unutmayalım) Esad’ı kalıcı kılacak
politikalarını sonuca vardırmak için daha da hızlanır.
Bunları nereden uyduruyorum, Rusya Savunma Bakanlığı’nın sitesinde,
Rus uçakları Suriye’de operasyona başlamadan, yaklaşık 1 hafta önce
Vladamir Pavlov takma ismiyle, Genelkurmay istihbarat dairesi başkanı
olduğu iddia edilen bir General (Anatoliy) Suriye konulu uzun bir yazı
yazmıştı. Bu yazının özeti daha sonra The Moscow Times gazetesinde ve Le
Parisien gazetesinde, Suriye’de olabilecekler başlığı altında
yayınlandı. Anahtar cümle ise, “Batılıların Esad’ın ülke geleceğinde
yeri yok iddiasında olduğu Suriye krizinde ve buna bağlı tutukları IŞİD
krizinde anahtar ülke Türkiye’dir. IŞİD’li Çeçenlere göz yuman ve Esad’ı
devirmeye hevesli Türklerin çatışma içine çekilmesi Rus politikasını
kolaylaştırır. Bunun için gerekirse 1 uçak feda edilebilir. Böylesi bir
krizin sonrasında köpürmüş bir Rusya’yı kimse karşısına almak istemez….”
Dedim ya komplo teorisi, ama bana ait değil.
Gürbüz Evren /Gerçekgündem
Yorum Gönder