Herkes IŞİD’e karşı ama amacı başka

Herkes IŞİD’e karşı ama amacı başka
İslam devletine (IŞİD) herkes düşman ya da karşı görünüyor ama herkesin niyeti farklı:
- Kürdistan’ı gerçekleştirmeye çalışan PKK, KCK, PYD ve YPG hem onunla savaşıyorlar, hem de onu kullanarak (ve sayesinde) Kürdistan’a toprak kazandırıyorlar.
- Ankara IŞİD’e bugün karşı hale gelmiş gibi ama onun üzerinden Esad’ı devirmek peşinde: bir de Suriye’de “Sünnileri” egemen kılmak.
- ABD de IŞİD’e karşı; yalnız dün yeşil kuşak sonucu peydahlanan bu yaratık aynı zamanda Ortadoğu’yu silkeleyerek BOP’nin gerçekleşmesine büyük katkı sağlıyor.
-AB IŞİD’e karşı, onun yüzünden “göç ve göçmen” sorunu (ve maliyeti) yükseliyor.
Ayrıca IŞİD’in ürettiği terör Fransa’dan Belçika’ya, Hollanda’dan Almanya’ya AB’de yaygınlaşmış. Bunun kökünü kazımak ve “küresel avantajları ile Avrupa’da rahatını sürdürmek istiyor”.
Sanki bilmezmiş gibi: PKK AB’de at koştururken, Sabancı’nın katilleri Fransa ve Belçika’da korunurken, IŞİD’in ve terörün AB altyapısını hazırladığının farkında değil miydi? O zamanlarda, “benim teröristim güzeldir” demediler mi?
- Rusya da IŞİD’i vurma gerekçesi ile hem Suriye’ye (ve Akdeniz’e) iyice yerleşiyor, hem de Esad’la işbirliğini perçinliyor.
Bu arada ABD, AB ve İsrail desteği ile kurulmakta olan Kürdistan oluşumunda, “ben de varım diyerek işe bir kenarından yapışıyor”.
- İran, IŞİD’le Irak ve Suriye’de mücadele sayesinde Ortadoğu’daki varlığını daha da güçlendiriyor. Askerlerini Irak ve Suriye’ye çoktan soktu.
- Ortadoğu’da “İslamcı bataklıktan uzun yıllardan beri beslenmekte olan radikal İslamcı odaklar, ‘IŞİD sayesinde oluşan kutuplaşmada, kendi etkinliklerini artırıyorlar’. Adeta kendilerini ‘meşrulaştırıyorlar’ ”!
Kaybedenlere gelince
- Kaybedenlerin başında Irak ve Suriye halkı (ve devleti) geliyor.
Suriye’de 23 milyonun 6-7 milyonu çoluk çocuk iç savaştan kaçmış, göçmüş, perişan olmuş, 350 bin kişi öldürülmüş, yüz binler sakat ve aç.
- Türkiye de, Ankara’nın Suriye politikasındaki büyük hataları sonucu iç savaşın bir parçası olmuş, terör alanı haline gelmiş, büyük katliamlar yaşıyor. Ekonomik bedeli inanılmaz boyutlarda.
Bunu gören PKK de Güneydoğu’da silahlı çatışmalarını artırıyor. IŞİD’in ürettiği kaos ortamından o da yararlanıyor. Üstelik, ABD ve AB’den her türlü desteği alarak. Sonuçta, Türkiye kaybediyor.
Türkiye ayrıca, Paris katliamı sonucu, AB ülkelerinde ve ABD’de başlayan, “içe kapanma ve İslam düşmanlığı kamplaşmasından da” büyük bedeller ödeyecek.
Bu bedeller siyasi, ekonomik ve sosyal olarak, her boyutta Türkiye aleyhine çalışacak.
İşin ilginç yanı, bütün bu sıraladığım faktörler kutuplaşmaları derinleştirmenin paralelinde, bölgede yeni “IŞİD”lerin oluşmasına ortam hazırlıyor. Bataklık hem büyüyor hem de derinleşiyor.
Türkiye’nin bugün en büyük zaafı, 1 Kasım’dan sonra demokrasiden daha da uzaklaşması ve dinci yapılanmanın sarmalına sokulmak istenmesidir.
IŞİD sayesinde en büyük kazancı ise BOP’cular, İsrail ve Kürdistan’cılar elde ediyorlar.
Suriye’nin bölünmesi, Türkiye’nin bütünlüğüne en büyük darbe olacaktır. Aptalı oynayanların uyanma zamanı gelmedi mi?

Erol Manisalı/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget