Olayın tanığı olan Mehmet Nezih Ergün adlı köylü şöyle anlattı: “Evimde televizyon izlerken pencereye yüksek bir ışık yansıdığını gördüm. Işıkla beraber çatışmayı andıran sesler de duyuldu. Ardından balkona koştuk. İnce mavi bir ışık yandı, ardından her taraf apaydınlık oldu. Sabah, köylüler gökten taş yağdığını söylediler!”
Ergün sonraki gelişmeyi şöyle aktardı: “Bu taşın asıl değerini İstanbul Üniversitesi’nden bir akademisyenden öğrendik. Ruslar, Almanlar geldi. Gramı 15 dolardan 60 dolara kadar sattık. Taşların ağırlığı 1 gram ile 1.5 kilo arasında değişiyordu...”
***
Göktaşları, Dünya atmosferine değişik hızla
girerlerken sürtünmenin yarattığı ısıdan dolayı önemli bölümü eriyip toz
halinde yeryüzüne inerler. Büyük göktaşlarının çıplak gözle görülmesine
ise halk arasında “yıldız kaydı” deniliyor. Başta Amerikan “Ulusal Havacılık ve Uzay Araştırmaları Merkezi (NASA)” örgütü olmak üzere, uzay bilimciler yılın hangi tarihleri arasında ve nerelerinde “göktaşı (meteor) yağmuru” olacağını önceden açıklıyorlar.
“Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’nun (TÜBİTAK)” Antalya’daki Ulusal Gözlemevi de “Perseid Göktaşı Yağmurunun”, 12- 13 Ağustos geceleri yoğunlaşacağını açıklamıştı... Sarıçiçek köyü 2 Eylül’de bu yağmurdan nasibini aldı.
Bu göktaşı parçalanması olayının kaynağı olan, “Perseus (Kahraman)” takımyıldızının her 133 yılda bir Güneş çevresindeki turunu tamamladığı biliniyor. Güneşe yaklaşırken geride bıraktığı bazı parçaları dünyanın yörüngesi ile çakışınca göktaşı yağmuru gerçekleşiyor.
Bundan sonraki göktaşı yağmurunun 13-14 Aralık tarihlerinde “Geminid (İkizler)” takımyıldızında yaşanacağı, saatte 120 kadar olaya tanık olunacağı da uzay bilimcilerce açıklandı.
***
İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü Atom ve Molekül Fiziği Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Ozan Ünsalan, düşen göktaşı parçaları ile ilgili olarak inceleme başlattı. Ardından Bingöl Üniversitesi’nden bir heyet de bölgeye gitti. Türkiye’nin ayağına kadar gelen bu olay, bilimsel olarak bu düzeyde kaldı. Ne Maden Tetkik Arama Enstitüsü (MTA) ne Ankara’daki MTA’ya bağlı Tabiat Müzesi ne Atom Enerji Kurumu ne TÜBA, ne TÜBİTAK ve ne de öteki üniversitelerin “astronomi ve uzay bilimleri bölümleri” Sarıçiçek köyüne uzmanlarını gönderdiler.
Ama önce NASA’nın “meteor uzmanı” Peter Jeninskens ta Amerika’dan çıkıp geldi. Ardından Rus ve Alman bilim adamları da köylülerden “göktaşı” topladılar.
Peki, Sarıçiçek köyüne Türkiye’den başka kimler gitti? Bingöl vergi memurları köylülere, her 21 bin liranın üzerindeki göktaşı gelirine vergi ödeneceğini söyledi! Halk “Allah vergisi! Allah’tan vergi alınmaz!” diye itiraz edince Maliye Bakanı Mehmet Şimşek “Tvitter” hesabından “Vergi alınsın mı, alınmasın mı?” sorusu ile anket düzenledi!
Bilim Türklerin nesine!!! Onlar Mekke’ye gidip kutsal saydıkları “Hacer-ül Esved (siyah taş)” denilen bir başka göktaşının çevresinde koşarak günah çıkartıp milyonlarca doları Suudilere kaptırsınlar!
Bol bol dolar kazanan Sarıçiçek köylüleri, Ruslara kıyasla şanslıydılar! Araba ve ev sahibi oldular, köy bakkallarının borç defterlerindeki hesaplarını kapattılar!
15 Şubat 2013’te Rusya’ya çok hızla yönelen ve ateş topuna dönüşen göktaşı, bereket 25 km yukarıda patlamıştı. Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarından 20-30 kat daha büyüklükte idi.
Bir Not: “G20’de Türkiye’nin Geleceği!” yazımı sürdüreceğim...
Özgen Acar/Cumhuriyet
Yorum Gönder