Geçen sene ve evvelki sene rahattık diyorum çünkü ünlüler adındaki grup sırf adı nedeniyle bize itici gelmiş ve kendimize daha yakın bulduğumuz gönüllüleri desteklemiştik. Hele onlardan Murat adlı sarışın gençle Hilmi Cem adındaki arkadaşı harikalar yaratıyor ve girdikleri yarışmaların çoğunu kazanıyorlardı. Dönem sonunda ünlülerden bir yarışmacı ile finale kalan Hilmi Cem Kıbrıs’ta birinci ilan edilince hepimiz havalara uçtuk.
Geçen sene ayni şekilde bizleri mutlu eden olay; kaba saba konuşmaları ve hareketlerine rağmen adeta yenilmez armada gibi adeta tek başına yarışıp Merve ve Gökhan la baş etmeyi başarabilen Turabi’nin şampiyonluğu olmuştu. Surviver All Star, yani bu yılın Surviver’i 120 gündür, Dominik Cumhuriyetinde kiralanan bir adada devam ediyor ve sona gelmek üzere. Ard arda yarışmalar ve ard arda elemeler yapılıyor.
Bu sene aile içinde bir bölünme yaşadık. Eşim ve çocuklarım yine gönüllüleri tutarken, bendeniz kendime özgü nedenlerle ünlüleri tutmaya başladım. Bunun en büyük nedeni ünlüler ve gönüllüler takımları arasında tespit ettiğim dengesizlik olmuştu. Gönüllülerin takımının erkekleri, ünlüler takımının bayanları güçlü görünüyordu. Nitekim geçen 120 gün içinde bu teşhisimizin ne kadar doğru olduğu açığa çıktı. Geçen hafta sonuna kadar her iki takım da 4’er kişi kaldı. Ünlüler 2 erkek, 2 kız, gönüllülerse 3 erkek 1 kız kaldılar. Hafta sonu elemelerde çok ilginç taktikler ve çok ilginç değerlendirmelere şahit olduk.
İzliyenler hatırlayacaklardır. Ünlülerden 3’ü bir grup, bunların yanında bir kız ki tereddütsüz en başarılıları diyeceğimiz Merve Aydın, tek başına mücadeleye devam ediyordu. Üçlü grup Serenay. Hakan ve Doğukan Manço( ki biz ona küçük Barış diyoruz)’dan oluşuyordu. Çok iyi bir yarışmacı olan Serenay; iki yıl evvelki yarışmada Merve Aydınla canciğer kuzu sarması iken Merve tarafından aday gösterilmiş ve elenmişti. Bu nedenle Merve’den öç almak istiyor ve bunu her fırsatta gösteriyordu. Anti parantez hemen şunu söylemek isteriz ki Merve’nin o zamanki tercihi çok isabetliydi, çünkü Serenay diğer arkadaşlarına nazaran zincirin zayıf halkası gibiydi. Kendisinin sırtından hançerlendiği iddiası bize biraz çocukça geliyordu.
Geçen hafta ilk dokunulmazlık yarışını ünlüler kaybedince, sözünü ettiğimiz üçlü grup arasında muazzam bir taktik savaşı başladı. Üçlü grubun direksiyonu başına geçen Hakan; kendisi ve Serenayla birlikte Doğukan’ın da Merveyi yazmasını istediler. Biz küçük Barışın nasıl bir reaksiyon göstereceğini merak ederken Doğukan bir sonraki yarışmanın da kaybedilmesi halinde sıranın kendisine geleceğini anlayınca oyunu Serenay aleyhine kullandı, böylece ünlüler bir değil, iki aday çıkarmış oldular. Ancak Doğukan’ın Merve yerine Serenayı aday göstermesi Matematikçi olarak lanse edilen Hakan’ın gelecekle ilgili bütün planlarını alt üst edince, intikam çığlıkları birbirini kovaladı. Onlar öyle de karşı taraf ne yaptı dersiniz? Ertesi günkü elemeyi Gönüllüler kaybedince onlarda bazen gülerek, bazen de manalı tebessümlerle rakiplerinin davranışlarını küçümseyen gönüllüler tam ortalarından karpuz gibi yarıldılar. Turabi, Hilmi Cem ikilisi öbür gruptan (ki bu sene harika yarışlar çıkaran ve 5 hafta üst üste birinci olan) Hasanı gönderme adayı seçerken, diğer grubu oluşturan Begüm, Hasan ikilisi evvelki yılın yenilmez armadası Hilmi Cemi aday gösterdi. Böylece elenme sırasına 4 kişi birden girmiş oldu. Seçim sonucu Serenay adaya veda etti.
Yarışmalar bir iki hafta içinde sona erecek.Birincilik adaylarının başında daha bir ay öncesinden finali garantileyen geçen yılın şampiyonu Turabi ve kankası evvelki yılın şampiyonu Hilmi Cem geliyor. Bu grupta centilmence konuşmaları ve davranışları ile dikkati çeken Hasan ve arkadaşı Begüm’ün çok iyi yarışçılar olmalarına rağmen Kıbrıs’a ulaşacaklarını tahmin etmiyoruz.
Ünlüler grubuna gelince Hakan son günlerde çok açıldı. Finali çok fazla istemesi ve diğer iki arkadaşından öç alma arzusu onu Kıbrıs’a taşıyabilecekmi? Bilemiyoruz yalnız diğer ikisi yani Küçük Barış ve Merve çok iyi yarışmalar çıkarıp finale kalacakmış gibi görünüyorlar. Bu sene beni en çok etkileyen bu ikili oldu. Karşılarında son iki yılın en güçlü adamları vardı. Onlarla başa baş mücadele etmek, çoğunlukla kaybetmek buna rağmen yeniden ayağa kalkıp kaybedeceğini bile bile mücadeleye devam etmek kolay değildi. Kazananı alkışlamak kolay, kaybedeni alkışlamak zordur. İşte geçen 110-120 günlük süre içinde hayranlığımı eski şampiyonlar değil, onlarla yılmadan mücadele eden Merve Aydın ve Doğukan Manço kazandı.
Bu yarışmada benim şampiyon adayım Merve Aydın kızımız veya Doğukan Manço oğlumuzdur. Keşke elimde imkân olsa, bizim gibi erkek egemen bir toplumda, bir genç kızın nasıl bütün zorluklara, özellikle açlık ve susuzluğa dayanarak, çok güçlü erkeklerle yarışan ve hatta oyunlarda onları yenen bu genç kızımızı onurlandırmak isterdim. Şimdilik bu gelişmeleri dikkatle izleyecek ve sonuçta kim kazanırsa kazansın sonuca saygı duyacak ve alkışlayacağız.
Dr. M. Galip Baysan
Yorum Gönder