Seçimleri geride bıraktık…
Milli irade, tarafsız davranmayan, ülkeyi tek adam diktasına götürmeye çalışan, yolsuzluğa bulaştığı savlarıyla karşı karşıya olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, dolayısıyla seçim propagandasında Genel Başkanı gibi davrandığı AKP’ye kırmızı kart göstererek, CHP, MHP ve HDP’ye iktidar olma yolunu açmıştır…
Her üç partide, AKP’nin 13 iktidar döneminde ve seçim propagandaları sırasında AKP karşıtı görüş sergileyerek iktidara geldiklerinde;
-Yolsuzluklar nedeniyle AKP’den hesap soracaklarını…
-Seçim barajını indireceklerini…
-YÖK’ü kaldıracaklarını…
-Dar gelirliye, esnafa, işçiye, köylüye nefes aldıracak maddi olanaklar sağlayacaklarının…
-Eğitim sistemini çağdaşlaştıracaklarını…
-vesaire, vesaire…
Vaatlerde bulundular…
Her üç partide, yurttaşlara verdikleri bu vaatlerini gerçekleştirebilmek için hiç tereddüt etmeden AKP’siz bir iktidardan söz etmeleri gerekirken, yine AKP’nin oyununa gelmek üzereler…
Ana Muhalefet partisi CHP, ilk kez bu seçim bildirgesi ve projeleri ile yurttaşların büyük bir bölümünden olumlu katkı ve beğeni alırken, hesapta olmayan ve CHP’ye gönül verenlerin moralini bozan olaylara meydan vermeye hakkı yoktur…
Bu olumsuz olayların mazereti, siyaset böyledir, ülke hükümetsiz kalmasın olamaz ve olmamalıdır…
Teamülde olmayan ve hiç gereği yokken, Cumhurbaşkanı Deniz Baykal ile görüşmek isteğinde bulunuyor…
Baykal’da, durumu Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na bildiriyor, O’da görüş diyor…
Partinin yetkili kurulları toplanıp bu konu tartışılmadan, Genel Başkan ve Baykal’ın ortak iradesiyle gerçekleşmesi, son derece sakıncalı ve partiye zarar verecek bir durumdur…
Muhtemeldir ki görüşme konusu da Baykal’a bildirilmiştir. Recep Tayyip Erdoğan’ın bu görüşme isteğine verilecek yanıt, “AKP’nin 13 yıllık iktidarı döneminde ülkeyi getirdiği noktada, birinci derecede sorumlu siz olduğunuz için sizinle görüşülecek bir konumuz yoktur” olmalıydı…
Ama olmadı, tıpış, tıpış görüşmeye gidildi…
Yetmedi, kaçak sarayda görüşmedik diye övünüldü…
AKP’nin 13 yıllık iktidarında, her konuda rayından çıkarılan demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla tekrar rayına oturtulmasının ancak AKP’siz bir iktidarla olacağı ne zaman anlaşılacaktır…
Erdoğan’ın, Baykal’ı çağırması hayra alamet değildir. Kafasında oluşturduğu kendisi ve irtibatını kesmediği partisi lehine bir durum yaratmak olduğu ne zaman anlaşılacaktır…
CHP’nin 55 yıllık seçmeni, 18 yıllık üyesi olarak, her ne koşulda olursa olsun AKP ile kurulacak bir koalisyonun ve verilecek bir desteğin gelecek seçimde CHP’yi bitireceğini belirtmek istiyorum…
Hiç kimsenin yıllarca bu partiye verdiğimiz emeğimizi heba etmeye hakkı yoktur…
Sayın Baykal, Erdoğan’ı bir kez kurtardınız yetmedi mi?
Yazıklar olsun…
11.06.2015
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder