Mustafa Kemal Çanakkalede Varmıydı? - Galip Baysan

Mustafa Kemal Çanakkalede Varmıydı? - Galip Baysan
Bunu nasıl söyleyebiliyorlar? Şaşırıyoruz ama dipten dolma basın, yayın kurumları Atatürk’ü eksik veya kötü durumda göstermek için adeta çırpınıyor ve çırpındıkça da cehalet ve bilgisizlikleri öne çıkıyor ve kendi bataklıklarında boğuluyorlar. Bu gün size bir süre önce okuduğum, bu günlerde iktidarın boy hedefi yaptığı, bu kadar baskıya rağmen uzun yıllar tarafsızlığını koruyabilmiş tek gazetenin köşe yazarlarından birinin köşesinde okuduğum ve beni çok rahatsız eden bir konuya temas etmek istiyorum.
Yazıda bir taraftar gazetede yayınlanmış bir ifadeyi ele alıyordu. Konu eski Genelkurmay Başkanımız İlker Başbuğun Atatürkle ilgili bir konuşmasında onun Çanakkale Muharebelerindeki etkinliğinden bahsetmesi olmuş. Bazıları her zamanki gibi bundan fazlasıyla rahatsız olmuş olmalı ki “18 Mart’ta Mustafa Kemal Çanakkale’de yoktu” demiş. İşin hazin tarafı, köşe yazarımız da sözde doğrucu Davutluk yaparak tarihçi bilmem kimin yazdığı bir ifadeye dayanarak o da gerçekten de 18 Mart Deniz savaşında Mustafa Kemal yoktu demiş. Böylece hem Mustafa Kemali Çanakkaleden kovmuş ve hem de İlker Başbuğu yalancı çıkarmayı başarmışlar!
Burada önemli olan kelime oyunlarından medet ummadan gerçeğin söylenip söylenmediğidir. Amaç Mustafa Kemalin Çanakkale Muharebeleri üzerindeki etkinliğini küçültmek veya emekli bir Orgeneralin ifadelerini yalanlamaksa cevabımız farklı olacaktır. Harp Tarihi kayıtlarına bakmadan Falih Rıfkı Atay’ın ünlü Çankaya kitabından bir cümle ile cevap vermek isteriz:
“ Tekirdağ’da bir ay uğraşarak( yeni kurulan) Tümenini kendi hazırlayan Mustafa Kemal komutası altındaki kuvvetlerle 25 Şubat 1915’te Gelibolu Yarımadasında Maydos bölgesine geçti. Yani 18 Mart günü öyle ima edildiğinin aksine bir ay kadar öncesinden beri Çanakkale’deydi. Yarbay rütbesi ile ve emrindeki Tümenle savunma sistemi içinde göreve hazır bir durumdaydı. Eğer o gün İngiliz ve Fransızlar sadece Deniz gücünü kullanmak yerine normal Amfibi Harekâtı ( yani Kara, Deniz, Hava müşterek Harekatı) tercih etmiş olsalardı Mustafa Kemal 25 Nisandan bir ay önce kendisini savaşın içinde bulacaktı.
Yok, eğer kastedilen onun 18 Mart günü aktif bir rolü olmadığını söylemekse, o zaman cevabımız tabii ki bir rolü olamazdı şeklinde olacaktır. Çünkü muharebe tipik bir topçu muharebesiydi. Bir tarafta üstün bir Deniz gücü ve sayısız topları diğer tarafta kıyı topçusu ve onlara destek veren Kara Ordusu topları ve mayınlar. Kara birliklerinin bu muhteşem çatışmada bir iki küçük olay dışında aktif bir rolleri olmadı.
Yalnız bir gerçek var ki o kasıtlı olarak göz ardı ediliyor ve bazı okumayı sevmeyen garibanlar onların etkisinde kalıyorlar.18 Mart günü kutlamalarında öyle konuşmalar yapılıyor ki, dinleyenler sanki bütün muharebenin o gün, o 6.5 saatlik çatışmayla bittiğini zannediyorlar. Bunu radikal dincilerin konuşmalarında gözlemek mümkündür. Şiirlerle süslü hamasi konuşmalarda 250.000 şehit (aslında şehit, yaralı, esir ve kayıp toplamı)    verildiğini söylerken bu kadar çok insanın asıl Kara muharebelerinde kaybedildiğini bir türlü söylemek istemiyorlar. Çünkü Kara Muharebelerine geçince Mustafa Kemalden bahsetme mecburiyeti doğuyor. Oysa bilemezlerki Yarbay Mustafa Kemal Ulu Tanrının Türk ve Müslümanlara o karanlık günlerdeki bir lütuf’u olmuştu.
 Bu nedenle rahatlıkla şunu söylemek isteriz ki Müslüman olduğunu söyleyen herkes bırakın lanet okumayı, Anadolu ve Rumeli’nin Hıristiyanlaştırılmasını önleyen bu büyük komutanı saygı ve rahmetle anmalıdır. Çanakkale Muharebeleri bu dâhinin bütün ülkenin gözü önünde, ilk defa, dehasını ortaya koyduğu, özgüven ve tecrübe kazandığı alandır.
 
Dr. M. Galip Baysan

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget