MHP lideri Sayın BAHÇELİ, koalisyonları oldum olası sevmiyor ve koalisyonlardan korkuyor.
Niyet okumayı pek sevmiyor ve tasvip de etmiyoruz ama, 2002 senesinde içinde yer aldığı üçlü koalisyonu bozanın ve ülkeyi erken seçime zorlayarak, 13 yıllık AKP iktidarının mimarının Sayın BAHÇELİ olması, yine aynı BAHÇELİ'nin, koalisyonu işaret eden 7 Haziran seçimlerinin yapıldığı gece, henüz sandıkların tümü açılmadan, alelacele beyanat vererek, kurulacak bir koalisyon hükumeti içinde yer almayacaklarını, ana muhalefet olmaya talip olduklarını beyan etmesi, dün de AKP dahil, tüm partilerle koalisyon kapısını kapatan beyanları karşısında, Sayın BAHÇELİ'nin; koalisyon hükumetleri içinde yer almayı sevmediğini ve adeta koalisyonlarda görev almaktan korktuğunu beyan etmemiz, bir niyet okuma ve Sayın BAHÇELİ'ye yapılan bir haksızlık olarak değerlendirilmemelidir.
Sayın BAHÇELİ, koalisyon yoluyla da olsa, iktidar olmayı, hükumet içinde yer alarak ülkeye hizmet etmeyi niçin istemiyor? Anlamakta zorlanıyoruz.
Sayın BAHÇELİ'nin lideri olduğu MHP, 7 Haziran sçimlerinde göreceli olarak oylarını artırmış olsa da, temsil ettiği ideoloji ve dayandığı taban itibariyle, yakın zamanlarda tek başına iktidara gelmesi imkansız olduğuna göre, bu ülkeye iktidar olarak ne zaman ve nasıl hizmet edecek?Bir bilen varsa bize anlatsın lütfen.
Sayın BAHÇELİ, iktidar koltuğu yerine, ana muhalefet koltuğuna ve protokolüne talip olmuş, oylarını artıracağını zannederek, olası bir erken seçim pususuna yatarak,elini taşın altına koymaktan kaçmaktadır.
Siyasi parti liderleri,asıl amaçları olan tek başına iktidar olamıyorlarsa, hiç değilse, koalisyon ortağı olarak iktidara gelmek üzere seçimlere katılırlar.Koalisyon koşullarında anlaştıkları partilerle koalisyon hükumeti kurmak için, en azından bir niyet ortaya koyup, bunu sağlamak için çaba sarf ederler. Bu çaba sonuç verir, anlaşma olur veya olmaz, ancak, Sayın BAHÇELİ de bu niyeti ve çabayı göremediğimizi, üzülerek ve hayret ederek belitmek zorundayız.
Bize göre Sayın BAHÇELİ, partisine ve ülkemize haksızlık yapmaktadır.
Olası bir erken seçimde, Sayın BAHÇELİ'nin, elini taşın altına koymaktan kaçınmış olması, partisine zarar verecektir.
Sayın BAHÇELİ'nin; seçim gecesinden itibaren, muhalefette kalma isteği, elini taşın altına koyarak sorumluluk alma konusundaki isteksizliği karşısında, MHP lideri olarak, 7 Haziran seçimleri öncesinde halkımıza yaptığı vaatlerinde de samimi olmadığı, tek başına iktidar olamayacağının bilinci ve rahatlığı içinde, sadece oylarını artırma amacına yönelik vaatlerde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Sayın BAHÇELİ'nin; barajı aşarak %13 oranında oy alıp, MHP gibi 80 milletvekiliyle Meclise girme başarısını göstermiş bulunan HDP'ye yönelik tutum ve değerlendirmeleri de, kendisini yok etme özgürlüğüne dahi hoş görüyle yaklaşan demokrasinin ilkeleriyle ve Kürt kökenli vatandaşlarımızın da bu ülkede yaşadıkları gerçeğiyle asla bağdaşmamaktadır.
Sayın BAHÇELİ, dünkü beyanatında, 80 milletvekiliyle Mecliste grubu bulunan HDP'yi ve dolayısıyla HDP^ye oy veren seçmen yurtttaşlarımızı yok hükmünde saymıştır. Sayın BAHÇELİ, HDP'yi ve onun politikalarını beğenmeyebilir, sevmeyebilir, ancak, HDP'yi yok hükmünde saymak onun yetkisi ve haddi değildir.
Bahçeli, yine aynı demecinde, kendi partisine mensup bir milletvekilinin, Tayyip Bey ile görüştüğü iddiasıyla ilgili olarak yaptığı değerlendirmesinde, böyle bir görüşme yapıldığını tespit etmeleri halinde, görüşmeyi yapan milletvekilini partiden ihraç edeceği açıklamasını yapmış olup, partili bir milletvekilinin partiden ihracı için tek başına karar verme yetkisinin bulunmadığı, ilgili kurullarda görşüldükten sonra bu konuda karar verileceği gerçeğini göz ardı eden ve antidemokratik bir tutum sergileyen BAHÇELİ'nin bu tutumu, bazı parti liderlerimizin, tek adama dayalı, çarpık ve otoriter demokrasi anlayışlarını ortaya koyması açısından, bizleri ümitsizliğe sevk etmiştir.
28/06/2015
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat
Yorum Gönder