Mecliste Yemin Edilirken Yemin ve Yeminler

Mecliste Yemin Edilirken Yemin ve Yeminler
Yemin veya ant bir şeyi yapacağına veya yapmayacağına dair, genellikle kutsal kabul edilen bir varlık üzerine verilen söz. Kökeni tarih öncesi dönemlere dayanan ve genelde dinî bir mana içeren yemîn veya and içme törenleri, günümüzde bazı kurumlarda görev başı yapan kimseler tarafından da görevin hakkıyla yerine getirileceğine dair söz vermekte kullanılır. Yemin ederken, kimi yerlerde sağ el kalbin üstüne, sağ el Kuran veya İncil gibi kutsal kitaplar üstüne konur. Değişik yemin biçimleri var.
Ancak gündem milletvekilleri yemini üstüne olduğu için, özellikle bu konuya değineceğiz. Dört partinin seçilen milletvekilleri mazbatalarını alarak TBMM ine geldiler, kayıtlarını yaptırıp ilk etapta yemin ettiler.
Türkiye ’de öğretmenlikten askerliğe pek çok göreve yeminle başlanıyor. Bu yemin metinlerinde de Osmanlı Mebusan Meclisi üyelerinin 1877’de ettiği ilk yeminde padişaha ve vatana sadakat yemini ediliyordu. Osmanlı’da ilk yemin töreni 1877 yılında, Mebusan Meclisi’nin açılışında vekiller, “Zat-ı Hazret-i Padişahîye ve vatanıma sadakat ve kanun-i esasi ahkâmına ve uhdeme tevdi olunan vazifeye riayetle hilafından mücanebet eyleyeceğime kasem ederim” diyerek yemin etti.
Her ne kadar meclis olarak toplanmamış olsa da Sivas Kongresi’nde de delegeler, “Vatan ve milletin saadet ve selametinden başka hiçbir şahsi maksat izlemeyeceğime, İttihat ve Terakki Cemiyetinin diriltilmesine çalışmayacağıma, mevcut siyasal partilerden hiç birinin emeline hizmet etmeyeceğime, vallahi, billahi...” şeklinde yemin ederek toplantıya başladılar.
23 Nisan 1920’de yemin edilmedi. 1921’de çıkarılan ve Türkiye’nin ilk anayasası kabul edilen Teşkilat-ı Esasiye’de de yemin falan yoktu.1924 Anayasası’nda vekillerin ‘‘Namusum üzerine söz veririm ki: Vatanın ve milletin mutluluğuna, esenliğine, milletin kayıtsız şartsız egemenliğine aykırı bir amaç gütmeyeceğim ve Cumhuriyet esaslarına bağlılıktan ayrılmayacağım’’ şeklinde yemin etmesine karar verildi.
1924 Anayasası’na göre yemin eden milletvekilleri ‘vallahi’ diyordu. 1928’de ‘vallahi’ yerini ‘Namusum üzerine söz veririm’e bıraktı. 1982’ye gelindiğinde ise milletvekillerinin vatanın ve milletin bölünmez  bütünlüğünü korumak için büyük Türk milleti önünde and içmesi gerekiyor.

1961 Anayasası’nda, “Devletin bağımsızlığını, vatanın ve milletin bütünlüğünü koruyacağıma; milletin kayıtsız şartsız egemenliğine, demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine bağlı kalacağıma ve halkın mutluluğu için çalışacağıma namusum üzerine söz veririm” halini alan ve her yapılan anayasayla birlikte daha da uzayan yemin metni 1982 Anayasası ile günümüzde tartışılan son şekline büründü.

YEMİNLER:

Asker yemini: Barışta ve savaşta, karada, denizde ve havada her zaman ve her yerde milletime ve cumhuriyetime doğruluk ve muhabbetle, hizmet ve kanunlara ve nizamlara ve amirlerime itaat edeceğime ve askerliğin namusunu Türk Sancağının şanını canımdan aziz bilip icabında vatan, cumhuriyet ve vazife uğrunda seve seve hayatımı feda eyliyeceğime namusum üzerine andiçerim.’’

Devlet memurlarının yemini: Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, Atatürk İnkılap ve İlkelerine, Anayasada ifadesi bulunan Türk Milliyetçiliğine sadakatla bağlı kalacağıma...; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyip, koruyup bunları geliştirmek için çalışacağım... namusum ve şerefim üzerine yemin ederim.’’

Anayasa Mahkemesi üyesi yemini:  “Türk milleti tarafından demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunan Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını koruyacağıma... namusum ve şerefim üzerine andiçerim.”

MİLLETVEKİLİ YEMİNİ:

“Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa'ya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim”.

T.C. ANAYASASI MADDE 81
Böylece seçilen 550 milletvekilleri Anayasamız hükmünce yemin ederek görevlerine başladılar.  Ülkemiz için hayırlı uğurlu olmasını dileriz.

Cumhurbaşkanı yemini de 1982 Anayasasının 3. Kısım 11.Bölümde şöyle yer alır:
“Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılâplarına ve lâik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine andiçerim.”

Cevat Kulaksız
ckulaksizster@gmail.com

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget