Aldatıldık! - Gündüz Akgül

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Harp Akademileri Komutanlığı'nı ziyaret ederek Ergenekon ve Balyoz davalarına ilişkin konuşurken,  "Bu operasyonlarla şahsım başta olmak üzere, tüm ülke yanlış yönlendirildi, aldatıldı. Kurumlarımızın içinde örgütlenmiş, güçlü medya desteğiyle teçhiz edilmiş bir yapının, Türkiye'yi ele geçirmek için yürüttüğü bir kumpasa, bir darbe teşebbüsüne hep birlikte maruz kaldık" demiş...
Sayın Cumhurbaşakanı, staj dahil yargıda 30 yıl hizmet eden biri olarak bu savınıza katılmıyorum...
Neden mi?
-Yargılamalar sırasında görsel metyada yapılan tartışmalara katılan hukukçular ve yazılı medyada yazanlar diyorlardı ki;
-2006 tarihinde kurulmuş bir dernek adından, 2003 yılındaki dijital veride bahsedilmiştir...
-Microsoft tarafından 2007 tarihinde kullanılan bir yazılımın, 2003 tarihli dijital belgelerde kullanılmıştır...

-2003 yılından çok sora değiştirilen bazı kurum adlarının, 2003 tarihli dijital   belgelerde geçmiştir...
- Bedrettin Dalan’a ait 40 kusur parsel arazide aramaya giden emniyet güçlerinin hiç tereddüt etmeden silahların çıktığı parselin kazılmasını istemiş ve silahlar o parselde çıkmıştır...
-Emniyet ve Jandarma İstibaratı Ergenokon denilen bir örgütün olmadığını bildirmiştir...
 Ve bunlar gibi onca düşündürücü olayın olduğu...
Net bir şekilde açıklarken, kurmuş olduğunuz Özel Yetkil Mahkemelerdeki Cumhuriyet Savcılarının ve Yargıçların bunların hiç birini göz önüne almadığını...
Kendisi gelip teslim olan sanıkların, kaçması şüphesi bulunduğu gerekçesiyle tutululuk hallarıne devam kararı verildiği...
Herkes tarafından bilinen bir gerçektir...
Bir hukukçu olarak diyorum ki,
Bu kadar çelişkiler oluşturan bir dosyada Avukatlar tarafında bu çelişkilerin dile getirlmesine karşın, araştırmayan ve gereğini yapmayan hukukçuya ben hukukçu demem...
Partinizde çok sayıda hukukçu olduğunu ve dile getirilen bu hataların farkına varamadıkalarını söyleyemezsiniz...
Diğer yandan, ıslak imza taşımayan ihbarlar genelde soruşturulamaz...
Çünkü her imzasız ihbarı değerlendirirseniz, o zaman iftiranın önüne geçemezsiniz...
İftira suç oluşturduğu için, açık kimlik olmadığı için iftiracıyı cezalandıramazsınız...
Ergenekon ve benzeri tüm davalarda imzsız dijital veriler ihbar kabul edilerek gereği yapılmış ve insanları hayatları karartılmıştır...
Bunu yapanlar suçlarını biliyrlar ki kaçarak canlarını kurtarabildiler...
O dönemde kahraman ilan ettiğini ve simdide paralel olan Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz hakkında, siz ve partinizin diğer yetkililerinin söyledikleri sosyal medyada dolaşıyor...
Ne demişsiniz?
-Temiz eller operasyonlarını yapanlara saygı duyun. (Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan)
-Allah bu Savcılardan razı olsun, artık korkmuyoruz (Başbakan Yrd.Bülent Arınç)
-Savcılarımız hukuk içinde gece gündüz çalışıyor (Eski Bakanı M.Ali Şahin)
-Savcı herkesi soruşturur, boşuna mı hukuk okudu (Başbakan Yrd. Hüseyin Çelik)
-Sacı Öz kahramandır. Tarihi Misyon üstlendi (Milletvekili Şamil Tayyar)
-Savcı Öz’ün, bu ülkede heykeli dikilecektir (Yandaş Gazeteci Ozan Kütahyalı)
-Darbecileri kulağından tutup yargıya çıkardı (Yandaş Gazeteci Ahmet Selvi)
İşte böyle Sayın Cumhurbaşkanı, 17/25 aralık olayı olmasaydı, ortaklığın bozulmayacağına, bu gün kumpasla çöken tüm davalarda cezalandırma çıkacağına inandığımız için (en az %50’yiz), aldatıldığınıza inanmıyoruz...

22.04.2016
Gündüz AKGÜL 
Emekli Cumhuriyet Savcısı