Oda TV’de 11.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün resmini ve üzerinde alnıma silah dayadılar
yazısını görünce bir an şaşırdım.
Oda TV her
zaman böyle dikkat çekici enteresan başlıklar atıyor ama yine de bir an şaşırır
gibi oldum.
Dervişin fikri neyse, zikri de odur derler ya,
aklıma hemen Colin Powell ile 2003 de dışişleri bakanı iken yapmış
olduğu 9 maddelik anlaşma geliverdi.
Acaba adama silah dayadılarda vatanı
satan o anlaşmayı ondan mı yaptı diye aptalca bir düşünce yıldırım hızıyla
beynimden geçti.
Sonra bu düşünceme kendi kendime
güldüm.
Yazıyı bir
nefeste okudum.
Meğerse
bir belgesel hazırlanıyormuş…
Gül, 1960 yıllarında üniversitelerde çok yoğun bir sol
propaganda başladığını, kendileri gibi düşünmeyenlere (!) karşı fiili güç
kullanıldığını anlatmış.
Kantinde kıstırılmış ve alnına silah
dayamışlar!
Allah,
Allah dedim, nasıl olur ya?
Bildiğim
kadarıyla o yıllarda en çok mağdur olan sol kesimdi.
İktidarda sağ bir parti vardı.
Aynen
bugünün AKP si gibi meclisteki sayı çokluğu ile her kararı alabilecek güçteydi.
***
Aslında
Gül’ün dediği 60 lı yıllarda üniversitelerde olan olaylar sadece sol
propagandası değildi.
Sağcılara
Amerikancı solculara Moskof deniyor ve dincilik bugünkü gibi almış başını
gidiyordu.
Türkiye’nin siyasi
arenası, iki kutuplu dünyanın etkisiyle yeniden şekilleniyordu denilebilir.
Devletin
resmi ideolojisi haline gelmiş sağ ile (MHP)
ve ona bağlı Ülkü Ocakları
ile
çatışan sol, çok geçmeden kendi içinde de bölünmüş ve yer yer çatışmalar
başlamıştı.
Gençlik liderleri,
sonradan Dev-Genç'e dönüşecek, THKP-C'leri, THKO'ları, DEV-YOL'ları,
Kurtuluş'ları ve solda daha nice örgütü doğuracak fikir kulüpleri içinde
toplanmış "devrimi” tartışıyorlardı.
Bunları
uzun uzun anlatamam tabi…
Tarihçilerden
ve o günleri yaşayanlardan öğrenmek gerek.
Anadolu
Ajansı'nın arşivinden ve çeşitli kaynaklardan yapılan derlemelere göre, 1960
öncesine kısa bir göz atılırsa, 14 Mayıs 1950'de DP'nin iktidara gelmesi, birçok
ilklerin de başlangıcı olduğu görülüyor.
19+20 + 21+ 22ve 23. Hükümetlerin başında Adnan Menderes
vardı.
Dinci
tohumlar o yıllarda filizlenmeye başlamıştı.
Said-i Nursi'ye
laikliğe aykırı yazılarından ötürü mahkeme açılması
1953'te Millet Partisi'nin (MP) faaliyetleri ''Dini kendi
çıkarlarına alet etmek ve Atatürk devrimlerini yok etmek istediği''
iddiasıyla durdurulmuş olması gibi.
1954'te
ise mahkeme kararı ile MP ''dini esaslara dayanan ve gayesini
saklayan bir cemiyet'' olduğu gerekçesiyle kapatılmıştı.
Bunlar
bazıları.
22.
Cumhuriyet hükümeti 9 Aralık 1955'de kuruldu. Bu hükümetin ömrü de uzun olmadı.
1957'de yapılan genel seçimlerde DP 419, CHP 173, Cumhuriyetçi Millet Partisi
(CMP) 4 milletvekili çıkardı. Bu seçimin sonuçlarına göre 23. Cumhuriyet
hükümeti de Adnan Menderes tarafından 25 Kasım 1957'de kuruldu.
Ülkede iktidar ve muhalefet arasında
siyasi gerilim yaşanıyordu. Bu arada kışlada da yönetim değişikliği yapılmış,22 Ağustosta 1958'de
Genelkurmay Başkanlığına Orgeneral Rüştü Erdelhun, Kara Kuvvetleri Komutanlığına ise
Orgeneral Cemal
Gürsel getirilmişti.
Gücünü meclisteki çoğunluğundan alan Menderes CHP ye
eleştiri dozunu aşarak ver yansın edip duruyordu.
6 Eylül
1958'de Balıkesir'de yaptığı mitingde, CHP’ye seslenerek ''İdam sehpalarında can verenlerden
ders alsalar ya''
cümlesini kullanmıştı.
Bu sözlere
bir gün sonra muhalefet lideri İsmet İnönü, ''Sehpalar kurulursa nasıl
işleyeceğini kimse bilemez'' yanıtını vermişti.
Başbakan Menderes 21 Eylül 1958'de İzmir'de halka
seslenirken
''Bize yumruk atan İsmet Paşa'ya alır layık
olduğu muameleyi yaparız'' demekle ne demek istemişti acaba?
İnönü'nün Menderes'e yanıtı ise ''Demokrasiye
paydos demeye DP Başkanının gücü yetmeyecektir'' şeklinde olmuştu.
Rahmetli
İnönü sanki geleceği görmüş gibi bu sözleri söylemiş…
27 Mayıs
1960 günü Türk Silahlı Kuvvetleri Demokrat Parti'nin ülkeyi gitgide bir baskı rejimine ve kardeş kavgasına
götürdüğünü görerek ülke yönetimine el koymuştu.
Anayasa feshedildi. Başta Cumhurbaşkanı Celâl Bayar ve
Başbakan Adnan Menderes olmak üzere DP'liler, pek çok
bürokratlar ve DP'ye yakın olduğu düşünülen generaller tutuklandı.
Abdullah Gül 60 lı
yıllarda sol propagandasından bahsediyor ama kavgaların neden çıktığını
anlatmadan geçiştiriyor ve halen milletin beynini yıkamaya çalışıyor…
Bugün geldiğimiz nokta ve AKP’nin cumhuriyetle
hesaplaşması Adnan Menderes ve Turgut Özal dönemlerinden kalan uzantılardır.
Yıllardır
iktidar yüzü görmeyen CHP bir an önce toparlanıp diğer Atatürk düşüncesindeki
partilerle güç birliği yapmalı ve Türkiye’yi bu kara günlerden aydınlığa
çekmelidir.
Yorum Gönder