Bu iletişim ve bilgi çağında yaşanan hiçbir şeyin gizli
kalamayacağını anlamamanız doğal aslında. Bedeniniz bu çağda ama onun
üstünde gezdirdiğinizkafa ortaçağı yaşıyor.
Siz ne kadar "Biz görmez ya da görmezlikten gelip vatandaşa da göstermezsek olanlar olmamış sayılır." diye hayal kurarsanız kurun, dünya olanları görüyor ve gerekli değerlendirmeleri yapıyor.
Sosyal medyada bir tweet vardı: "Ambulans ve polisten daha çabuk yayın yasağı geliyor." diye. Sultanahmet
katliamında daha cesetler yerden kaldırılıp yaralılara
müdahale edilmeden yayın yasağı geldi. Olay Yeri İnceleme Ekipleri,
henüz olay mahalline emniyet şeritlerini çekmeden Cumhurbaşkanı canlı
bombanın Suriyeli olduğunu açıkladı. Arkasından da emniyetten farklı
açıklamalar geldi.
Dedikodu ile ülke yönetirseniz en acı olayda bile komik duruma düşersiniz. Çünkü "millet bize yüzde elli oy verdi" dolayısıyla
bunlar bize inanır sanıyorsunuz. Doğrudur; yağ havuzunda yıkanan yandaş
medyada yağıp gürler, yalanlar sıralayabilirsiniz ama olmuyor işte
olmadığını görmek için makamlarınıza dış basın özetlerini
isteseniz görürsünüz ama biliyorum ki bu sizin için bir sorun değil.
Arkanızda yüzde 49 halk desteği var ve size değil inanmak biat eder. Siz, "turistler kendilerini patlatmışlar" deseniz dahi inanırlar. Hiç şüphemiz yok. Televizyon ekranlarında din tüccarlarının "cehennem ateşinde yanmayan kefen" sattığı, "Peygamber efendimizin ayak izi kalıbında terlik" pazarladığı ve müşteri bulduğu, diyanetin "bir babanın kızına şehvet duyguları ile bakmasının doğal olduğu" fetvaları verdiği bir ülkede az bile yalan söylüyorsunuz. Bunun için de teşekkür etmemiz gerekiyor sizlere.
Köprüler, yollar yaparak çağ atladığımızı iddia etseniz de ortaçağ kafası ile "peynir gemisini" buraya
kadar yürütürsünüz. Nasıl 17-25 Aralık için yayın yasağı getirince
örtemediyseniz yolsuzlukların üstünü şimdilerde de terör olaylarının
gerçek nedenlerini örtemezsiniz.
Çözüm süreci boyunca Doğu ve Güneydoğudaki gelişmelerle şehit ve gazi
haberlerini yok saydınız ve söyleyenleri yine vatan hainliği
ile suçladınız. Şimdi de her gün 3-4 şehit verdiğimiz
ortamın nedenlerini söyleyenleri tehdit ederek bir yere varamazsınız.
Yani kısaca bu hendekler açılırken, tonlarca bomba teröristlerce yollara
yerleştirilirken, PKK silahlanırken hükümette yine sizler
vardınız. Şimdi o gencecik fidanların pusularda şehit edilmesinden
de sizler sorumlusunuz. Şehit cenazelerinde boy göstermek acıları
dindirmiyor.
Tayfun Talipoğlu/abcgazetesi
Yorum Gönder