Olamaz! - Gündüz Akgül

Şaşkınım, yazıya nereden ve nasıl başlayacağımı bilemiyorum… Çünkü bir olmazla karşı karşıyayız… Anayasamız Türkiye Cumhuriyetinin bir hukuk devleti olduğunu söyler…

Olamaz! - Gündüz Akgül
Şaşkınım, yazıya nereden ve nasıl başlayacağımı bilemiyorum…
Çünkü bir olmazla karşı karşıyayız…
Anayasamız Türkiye Cumhuriyetinin bir hukuk devleti olduğunu söyler…
30 yıl hukuk uygulayan biri olarak, Anayasanın bu emredici kuralına karşın, herkese örnek olması gereken devletin başı Cumhurbaşkanı, muhtarlardan sonra sarayına davet ettiği Kaymakamlara “Mevzuat şöyledir, böyledir. Yeri geldiği zaman koyun mevzuatı bir tarafa, zihinsel inkılabınızı devreye sokun; ‘Ben bunu bu şekilde yaparım’ deyin ve yapın,”  diye talimat vermesine olamaz diyorum…
Bu talimatın anlamı şudur;
Gerekirse yasaların dışına çıkarak, görevinizi kötüye kullanabilirsiniz…
Anayasamızın;
6/3 maddesi,  “Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz”
137/2 maddesi, “Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz.”
Amir hükümlerini içermektedir…
Türk Ceza Yasasının (TCY) görevi kötüye kullanma ile ilgili 257/1 maddesi, “Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan hâller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”  şeklindedir…
İlçenin en büyük mülki amiri olan kaymakamların görevleri yasalarla belirtilmiştir…
Mevzuat bu yasaların tümünden oluşmaktadır…
Anayasanın ve yasaların tanımlamadığı bir yetkiyi kullanan kamu görevlileri, anayasaya aykırı davranmış ve TCY’na göre de görevini kötüye kullanmış olur…
Bu yasal durum karşısında Cumhurbaşkanın, “mevzuatı bir tarafa koyun” şeklinde Kaymakamlara verdiği talimat, suçtur ve hiçbir şekilde yerine getirilemez, getirende sorumlu olur…
İşin garibi, hukuk bilgisi ile donanımlı olan Kaymakamlardan hiç biri kalkıp buna itiraz etmemiştir…
Yaşım gereği, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk hariç, tüm Cumhurbaşkanlarının dönemini yaşadım. Hiç birinin kamu görevlilerini topluca Ankara’ya çağırarak emirler yağdırdığına, onlara siyasi propaganda yaptığına tanık olmadım…
Anayasanın 104 maddesi, Cumhurbaşkanın görev ve yetkilerini 1-Yasama, 2- Yürütme ve 3- Yargı ile ilgili olarak çok net bir şekilde açıklamıştır…
Bu görevlerin içinde, Saraya çeşitli kesimlerden kamu görevlilerin çağırıp onlara talimat vermek yoktur…
Ülkemin gündemini izleyen bir yurttaş olarak, Cumhurbaşkanın bu davranışlarına olamaz diyorum…
Olur diyen varsa, bunun yasal dayanağını göstermek zorundadır…

27.01.2016
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget