Bu tartışmalarda akıl ve duygunun karşı karşıya geldiği açıkça görülmektedir…
Her iki sözcüğe tam uyan çok sayıda özdeyişimiz vardır…
-“Öfke ile kalkan zararla oturur…”
-“Keskin sirke küpüne zarar verir…”
Buna karşın Fransız edebiyatçı Emile Zola, “Düz yol varken, eğri yola sapmak akıl karı değildir” demektedir…
-“Aklın yolu birdir…”
Etnik kimlik öncelikli siyaset yapanlar kendi adayları (Selahattin Demirtaş), din öncelikli siyaset yapanlar kendi adayları (Recep Tayyip Erdoğan) etrafında kenetlenmiş olup, her iki kesimde de çatlak ses duyulmamaktadır…
Cumhurbaşkanlığı seçiminde akıl ve duygu çatışması, en çok kendilerine aydın, ulusalcı ve Atatürkçü diyenler arasında, üçüncü aday (Ekmeleddin İhsanoğlu) üzerinden yaşanmaktadır…
Birinci grup, çok sert eleştiriler ve çoğu gerçeğe uymayan karamalarla Ekmeleddin Bey’e karşı çıkarak, Recep Tayyip Erdoğan’dan farkı olmadığını, sandığa gitmemek gerektiğini, sandığa gidenlerinde boş oy atmalarını, bu adaya oy vermek ulusalcılığa Atatürkçülüğe ihanet olduğunu vurgulayarak, ulusalcılığı ve Atatürkçülüğü tekellerine alan ve duygularını ön palana çıkaranlardır…
İkinci grup, Ekmeleddin Bey’in tam içlerine sinen bir aday olmadığını, ancak başka bir seçenekleri bulunmadığı için Ekmeleddin Bey’in olumlu birçok söylemlerini de göz önünde tutarak, 12 yıldan beri her davranışı ile tanıdıkları Recep Tayyip Erdoğan’ın önünü kesmek, Çankaya’yı ona teslim etmemek için sandığa giderek Ekmeleddin Bey’i destekleyeceklerini söyleyen ve aklını ön plana çıkaranlardır…
Ayrıca birinci grup, Erdoğan’ı çok yakından tanıyan ve yıllardır eleştiren aydınlardan oluşmaktadır. Takındıkları tavırla Erdoğan’ın değirmenine su taşıdıklarını anlamak olası değildir…
Adayların kesinleşmesinden sonra, bu konuda yazdığım tüm yazılarımda açıkladığım düşüncelerimle ikinci grubun içinde yer aldığımı belirtmek isterim…
Her dönemde ve her olayda aklın yolu birdir özdeyişine inananlardanım...
Sevindirici olan ise başlangıçta birinci grubun içinde yer alan birçok, aydın, yazar, çizer, duygularını ve egoların bir tarafa bırakarak ikinci grup gibi düşünmeye başladıklarını belirtmeleridir…
Aydın kimliğine sahip olanlardan benlenende budur…
Atalarımız ne demişler? “zararın neresinden dönersen kardır…”
Dilerim, tüm aydınlar, ulusalcılar, Atatürkçüler ulusal bu davada duygularını ve egolarını bir tarafa bırakmayı başararak güçlü bir birliktelik oluştururlar…
Haydi bakalım…
Aklı yolu birdir diyenler…
16.07.2014
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder