Neden Cumhurbaşkanı
olmamalı dediğimi biraz açalım şimdi. Başbakanın hayali
söylediklerinden,(yalanları kibarca hayali diyorum)bahsetmek istemiyorum zira
bir kesimin dışında herkes biliyor. “Camiye ayakkabı ile girdiler, içki içtiler
vb.) Her zaman Milli irade der ya bununda bir aldatmaca olduğunu biliyoruz,
çünkü TBMM onun sayısal çoğunluğu tarafından işgal altındadır. O tek adam
olarak her istediğini yaptırabilmektedir. Yürütme, yasama ve kısmen yargı onun
emrindedir. Kahraman Türk Ordusunu ne hale getirdiği de meydandadır.
Bakınız yemini bir
yana 1994 yılında İstanbul Belediye Başkanlığı sırasında şu söylemi ile neler
yapmak istediğini açık ve net bir biçimde bizlere anlatmıştı.
Türkiye'de yaşayanların yüzde 99'u Elhamdülillah
Müslüman olduğunu söylüyor. O zaman yüzde 99'un "Elhamdülillah
Şeriatçıyım" demesi de lazım. Ben elhamdülillah şeriatçıyım. Şeriat İslam,
Allah'ın kuralları demektir."-- TAYYIP ERDOGAN (21 Kasım 1994, Milliyet
2 Şubat 2006
yılında Hürriyet Gazetesinde Emin Çölaşan onun şu sözlerini yazısına almıştı.
Türkiye’nin yarınında artık Kemalizm’e ve Kemalizm
benzeri rejimlere yer yoktur. Kemalizm’ in yeniden kendini üretmesi söz konusu
değildir. Bizim için en üst belirleyici, İslam’ın ilkeleridir. Her şey ona göre
belirlenir. Ben İslam’ı devlet planı içinde düşünüyorum."
Bu sözlerin üzerinde neden
durulmadığını sorgulamaya şimdi hakkımız var mıdır?
Adam göstere göstere
ve de onun tabiriyle sindire sindire hap gibi yutturdu bize.
O zaman suçlu
bizleriz.
Onun cibilliyeti (yok anne tarafından Gürcü Yahudi’si, yok
efendim baba yönünden Rum çocuğu E. Poyraz Takunyalı Führer) beni hiç mi
hiç ilgilendirmiyor.
Bir kere Türk’üm
dememesinin nedenleri olabilir, Atatürk ve rejimin düşmanı da olabilir. Ne var
ki içindekini bağıra bağıra söylemiş, saklamamış ki!
Peki, o zaman o mu
suçludur yoksa sessiz kalıp sadece seyreden bizler mi suçluyuz?
Gül, Erdoğan,
Fethullah, ABD ve İsrail işbirliğini anlamamış mıydık?
Neden millet olarak
ayağa kalkmadık ta sindik ha?
OSLO anlaşmalarını
duymadık mı?
Haydi, bizler duymadık
diyelim Atatürk’ün meclisinde olan muhalefette mi duymadı?
Şu OSLO denen anlaşmadaki rezalete bakalım:
1-Türk askeri
Irak’ın kuzeyinden çekilecek, sınır harekâtlarına son verilecek ve PKK’ya
askeri harekât için ABD’den izin alınacak.
2. Türkiye’ye ambargo
ve askerî yaptırım tehdidi.
3. ABD’nin İran ve
Ortadoğu harekâtlarına aktif destek ve katılım
4. Türk ordusunun asker
ve silah gücünde indirim
5. Irak’ın Kuzeyinde
kurulan Kukla Devlet, Türkiye tarafından resmen tanınacak
6. PKK/KADEK
elemanlarına geniş kapsamlı af ve PKK’nın yasallaştırılması
7. Güneydoğu
belediyelerine özerklik ve federasyona geçiş
8. Kıbrıs’ta Denktaş
devre dışı bırakılacak, Annan Planı küçük değişikliklerle uygulanacak ve Ege’de
Yunanistan’ın taleplerine esnek tavır alınacak
9. Ermenistan’a yönelik
kısıtlamaların kaldırılması.
Bu maddelerin hepsinin
sırasıyla yerine getirildiğinden demi bir şey anlamadık?
Yahu, neler oluyor
böyle diye birbirimize neden sormadık.
Çünkü kimileri sadece
bulundukları konumu korumak istediler, parası olan zaten umursamadı, bir ayağı
Avrupa’da diğeri Amerika’da hayatlarını yaşadılar.
Bir referandum geçirdik
güya 12 Eylül yasaları kaldırılacaktı yetmez ama evet denildi.
Yorum Gönder