“En iyi iyinin düşmanıdır” sözünün Türkçesi “Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak”tır. AKP ve Erdoğan’ın seçmen desteğini bölecek en iyi adayı bulduk diye sevinirken, sakın yanılıp CHP’yi ve laik Cumhuriyeti bölmeyelim; ülkeyi bir iç savaş ortamına sürüklemeyelim.
Halkın cumhurbaşkanı olacak adayların seçimi ülkenin varlık ve gelecek sorunu oldu. AKP iktidarının başkanlık adayına karşı, muhalefet cephesinin ülkeyi birleştirecek “çatı adayı” kim olacak? İktidar ve muhalefetin desteği yüzde 40’larda kilitlenmişti; kilidi açacak yüzde 10’luk bir anahtar aday aranıyordu. Öyle bir kişi ki hem Başbakan Erdoğan’ın kararsızlar desteğini bölsün hem de muhalefetin olası desteğini kazansın. CHP ile MHP’nin sürpriz adayı Ekmeleddin İhsanoğlu beklenmeyen bir şok yarattı. AKP’yi bölmek isterken sakın CHP bölünmesin?
12 Eylül darbesinin komutanı Kenan Evren, Türkiye Cumhuriyeti’nin halen yürürlükteki kültür politikasının hedeflerini belirleyen “Türk İslam Sentezi”nin sahibi ve sorumlusu idi. Özü ve hedefi İslam, yanıltıcı sözü söylemi “Türk” olan garip bir sentez. (Bkz. Güvenç ve Ark).
Tarihten bir sayfa ve anekdot
İslam Konferansı’nın 1981 Mekke Toplantısı’na katılan Evren, 1984’te Kazablanka toplantısında İKÖ’nün başkan yardımcılığına ve Ekonomi Komitesi Başkanlığı’na seçilmişti (Yalçın Soner). Orduyu kışlasına kapatmakla övünen, Başbakan Erdoğan’ın 12 Eylül cuntasından ya da Evren Paşa’dan yakındığını duyan tanıklar var mı?
İKÖ’nün bir yan kuruluşu olan IRCICA’nın (İslam, Tarih, Kültür ve Sanat Araştırmaları Merkezi) genel direktörü Profesör Ekmeleddin İhsanoğlu, 1990’larda Yıldız Sarayı bahçesinde, “İslam Tarihi ve Kültürü Araştırma Merkezini” görkemli bir törenle açmıştı. Konuklar, girişte yeşil renkli bir İslam (Suudi) bayrağı, Arapça dualarla karşılanmış ve uğurlanmıştı. Merkezin kitaplığını bana tanıtan uzman, Osmanlı bilim ve kültür tarihini yeterince bilmediğimi söylemiş, okumam gereken bazı kitaplar tavsiye etmişti. İhsanoğlu’nun Osmanlı İlim Tarihi, görüşümü değiştirmedi. Bilge kişiler vardı, ama Osmanlı’da bilim yoktu. Ekmeleddin Bey’in ne yapmak istediğine karar verememiştim.
Ekmeleddin Bey ile 1995 yılında Stokholm’de yapılan Avrupaİslam Konferansı’nda karşılaşmıştık. Fas Kralı Hasan’ın şahsen desteklediği konferansta ayrı gruplarda idik.
“Laik Türkiye’de İslam: Barış mı Çatışma mı?’ konulu bildirim iki kez kaybolmuştu. Kapanış töreninde, “Avrupa’nın Sorunu (korkusu) İslam Değil Türklerdir” bildirisine cevap veremedim. Ekmeleddin Bey’in bu görüşe itirazına da rastlamadım (Güvenç 2005: 917).
Zamanın ruhu ve dünya görüşü
Zamanın ruhu ile akademisyenlerin dünya görüşleri de değişebilir. Ünlü Kant, İngiliz Hume’ü okuduktan sonra dogmatik uykusundan uyanmış; şimdi her şeye yeniden başlamam gerek demiş (Magee). Ekmeleddin İhsanoğlu’nun görüş değiştirmesi bir günah değildir; ancak değişmediği ya da değişmeyeceği anlamına da gelmez. Recep Tayyip Erdoğan’ın da tarihi misyonuna “Yeni ve çağdaş bir demokrasi” söylemiyle başladığını unutmayalım.
Türkİslam ve DoğuBatı Sentezcisi, Ekmeledddin Bey’in çatı adaylığı konusunda gözden kaçan tarihi bir gerçek var: Erdoğan AKP Gülen Cemaat ortaklığı, Başbakan’ın Gezi, Mısır, Suriye politikaları ve 19-25 Aralık 2013 tapelerinin medyada açıklanmasıyla bozuldu. Bu bölünmede, Ekmeleddin Bey, ilk defa Erdoğan’nın yanında değil ABD’ye sığınmış olan ılımlı Gülen’in yanında göründü.
Bu bir tesadüf değil idiyse, büyük (Sünni) Ortadoğu politikasında, Batı’nın değişmeyen çıkarlarının varlığını düşündürüyor. Türkiye Cumhuriyeti’ne, despot bir başkan adayı yerine demokrat ve laik bir cumhurbaşkanı adayı. Neden olmasın? Laik, Cumhuriyetçi CHP bölünürse, ılımlı AKP yandaşları siyasi boşluğu doldurabilir; Alevi oyunun kaybını da bölgesel özerklik peşindeki BDP ile HDP. IŞİD saldırısının zamanlaması, anlamlı değil mi? Ekmeleddin Bey böyle bir değişim/gelişim için son derece uygun/yatkın bir aday görüntüsü veriyor.
Sonuç /Özet
“En iyi iyinin düşmanıdır” sözünün Türkçesi “Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak”tır. AKP ve Erdoğan’ın seçmen desteğini bölecek en iyi adayı bulduk diye sevinirken, sakın yanılıp CHP’yi ve laik Cumhuriyeti bölmeyelim; ülkeyi bir iç savaş ortamına sürüklemeyelim. Adayları YSK’ye bildirmek için zaman hızla daralıyor. Yol ve imkân varken olası bir yanlıştan dönelim ya da belki, ikinci bir çatı aday bulup kararı toplumun sağgörüşüne bırakalım. Ne dersiniz?
Bozkurt Güvenç/Cumhuriyet
Güvenç, B. ve Ark. Türkİslam Sentezi, Sarmal 1992.
Güvenç, B. Türk Kimliği. Kültür Bakanlığı, 1993.
Güvenç, B. “Europa and Islam: Conflict or Coexistence.” Demirel’e Yazdıklarım.
Büke, 2005: 9917.
Magee, Bryan. “David Hume.’ Felsefenin Öyküsü. Dost 2000:117.
Yalçın, Soner . “Ekmel BeyEvren Kol Kola.” Hakikat, Sözcü, 18 Haziran 2014.
Yorum Gönder