Tünay Süer: Utanmazlığın, yüzsüzlüğün bu kadarına...

Türkiye’nin hızla karanlıklara sürüklendiği günlerde Ergenekon tahliyeleri ile yüzlerimiz gülmüş, bir soluk almıştık.
Kahramanlarımızın özgür kalmaları ile ülkede çok şeyin değişeceğini adımız gibi biliyorduk.
Manevi bir rahatlama ve mutluluk olmuştu hepimiz için.
Kılıçlar kınlarından çıkmışlardı.
Bu demek oluyordu ki güneş tekrar doğacak bizi mutlu aydınlık günlere götürecek. Bunu engelleyecek hiçbir engel kalmamıştı.
Kendimizi daha güçlü ve muzaffer hissediyorduk.
Muzafferdik zira bir lütufla değil, direne direne ,duvarları yıka yıka bu güne gelmiştik..
İçerdekiler ve dışardakiler olarak çok çekmiştik, ama ne pes etmiş ne de dik duruşumuzdan ödün vermiştik.
Bu zafer hepimizindi ve bizim hakkımızdı.
Bundan böyle, çiçekler bir başka açacaklar,
Bülbüller bağımsızlık türküleri söyleyecekler,
Martılar, uçsuz bucaksız mavi sular üzerinde,
Özgürce kanat çırpacaklar.
Ve mor dağlardan kurşun sesleri yerine,
Mutluluk, kardeşlik zılgıtları yükselecek.
Buna inanıyor ve kendimize güveniyoruz.
Artık, hayata bakış açımız değişti, daha güzel bakmaya başladık.
Bir dileğimiz daha vardı Tanrıdan. Berkin’in biran önce o kara gözlerini açması ve hayata dönmesiydi.
Aklımız fikrimiz hastaneden gelecek müjdeli haberdeydi.
Henüz 24 saat geçmişti ki müjde yerine kara haber geldi.
Bu küçük çocuk sanki bize mutluluğu tatmamız için izin vermişti.
Sanki o da Silivri Zindanlarının boşalmasını beklemişti.
Ah Berkin ah!
Seni yüzbinler olarak son yolculuğuna gönderirken göklerden bizleri izledin mi acaba?
Mutlaka izlemişindir. Buna inanıyorum.
Küçüğüm, senin 16 kiloya düşen fani bedenini kara topraklara bıraktık ama aslında seni kalbimize gömdük biz.
Katilin bir gün mutlaka cezasını çekecektir.
Sen ışıklar içerisinde rahat uyu canım.
                                             ***
Hatırlar mısınız sevgili yoldaşlarım, Berkin olayının bir benzeri 2008 yılında Yunanistan’da olmuştu.
Arada ki fark, Berkin ekmek almak için dışarı çıktığında, 15 yaşındaki Alexandros Grigoropoulos isimli Yunanlı çocuk ise, bir grup silahsız liseli gencin arasında polis karşıtı sloganlar attığı için.
 “Kurşunun yanlışlıkla sekerek Alex’i öldürdüğü, zaten gençlerin saldırdığı, polisin kendini koruduğu yalanlarına halk inanmamış Yunanistan’da da yer yerinden oynamıştı.
Aslında o gençler sadece polisi protesto etmiyor, sömürü düzeninin adaletsizliğine karşı devrimci bir ruhla isyan ediyorlardı.
İçişleri bakanı istifa etmişti Yunanistan’da ama yolsuzluktan değil tabi.
Çocuğu vuran polis yargılanarak ömür boyu hapse mahkûm edilmişti.
 Bu iki çocuğun ortak kaderi polis tarafından vurulmaktır.
İkisi de cinayettir
Silahsız kitleye kurşun sıkmanın başka anlamı olamaz.
                                                         ***
Utanmazlar!
Neler söylüyorlar neler, hangi birisini söyleyeyim?
Şu iktidarın milletvekillerinin, hatta bakanlık yapmış olanların sözlerine bakın.
Ölüye, ölüme bile saygıları kalmamış.
Yolsuzluk ve rüşvet davasında adı geçtiği için görevinden istifa etmek durumunda kalan eski bakan Egemen Bağış ;
'Terörün bitmesinden ve kardeşliğimizden rahatsız olup çözüm sürecini hedef alan nekrofillere de gereken cevabı milletimiz 30 Mart'ta verecek.' 
Diyebiliyor.
Yani Berkin’in ardından yürüyenler, ülkenin dört bir yanında acıyı paylaşmak için toplananların hepsini ölülerle seks yapanlar ilan ediyor.
Terbiyesizliğin daniskası. Utanmaz adam.
Ölülerle seksi yasalaştıran Mursi’yi destekleyenler kendileri değilmiş gibi, o kırılası dört parmaklarını sallayanlar kendileri değillermiş gibi.
Öte yandan AKP Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Güldal Akşit Eskişehir’de
“o yaştaki bir çocuk hiçbir şekilde o alanlara itilmemeli, yönlendirilmemelidir “ diyor.
Utanmadan durumu çarpıtıyor ve 14 yaşında bir çocuğun siyasete alet edildiğini söylemeye çalışıyor.
AKP Gaziantep vekili Şeyh mi Şıh mı her neyse, Tayyar denen kişi, Twitter’dan “Gazi olaylarının 19.yıldönümüne denk gelecek şekilde eğer Berkin'in fişi çekildiyse bu söz az bilediye twitt atıyor.
Bunların başı da  "Bir kur artışı bir borsa dalgalanması oldu. Bugün Berkin Elvan'ın ölümü üzerine provakatif olaylar üzerine kur hareketi oldu mu ." sorusuna "Türkiye o işleri aştı. Bunların hiçbirisi sadece ani rüzgâr gibidir gelip geçer. Mayıs'ta Haziran'da da aynı şeyleri yaptılar. Kendi kendini piyasa topladı. Bugün sabah olumsuz şeyler oldu. Borsa akşama doğru yükselmeye başladı. Faiz yine kendi rayına oturmaya başladı. “diye yanıt veriyor.
Yahu hayret! Vallahi hayret ediyorum. Bu kişiler bu kadar nasıl kalpsiz, vicdansız olabiliyorlar?
Gözlerini paralara dikmişler, onlar için insanın hiç mi hiç değeri yok.
Yazıklar olsun bizlere ki bunları kaç senedir başımızdan atamadık...

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget