Eh, bunca sözden
sonra Tayyip Erdoğan da , Allah’ın
hadisi kutside kendisini anlatan sözleri ile sonunda kendisini Allah’ın yerine
de koydu.
Buna böyle yemeğe
böyle çatal demek gerek...
Muğla mitinginde "Biz rahmet için geldik gazap için
değil. Bizim rahmetimiz gazabımızı aşacaktır inşallah..."Dedi.
Arapça sözlerle
yazılan Kuranıkerim’i pek anlamadığım için Kutsi Hadisler diye İmam Gazali’nin
kitabından araştırdım.
İmam Gazâlî, bu
eserde kırk KUDSİ hadisi bir araya getirerek güzel bir öğüt, uyarı ve ahlâk
kitabı oluşturmuş.
Bu kırk KUDSİ hadis,
manası yüce Allah'a, ifadesi Hz. Peygamber Efendimize (s.a.v) ait olan mübarek
sözlermiş.
Kur'an'dan ve
Peygamberimize ait hadislerden ayrı, Peygamberimiz onları Kur'an vahyinden ayrı
olarak Allah'tan alıp"; "Yüce
Allah buyurdu ki" şeklinde, onun yüce Allah'a ait olduğunu belirten
ifadelerle nakletmiş.
İki Hadisi sizlerle
paylaşmak istedim.
1.KUDSİ HADİS
Yüce Allah (c.c)
şöyle buyurmaktadır:
"Ey âdemoğlu!
Öleceğini kesinlikle
bilen bir kimsenin, nasıl sevindiğine şaşarım!
Yine, hesaba
çekileceğine kesin olarak inanan bir kimsenin nasıl mal topladığına, kabre
gireceğini kesin olarak bilen bir kimsenin nasıl güldüğüne şaşarım!
Ahirete inancı
olanın dünyada nasıl huzur bulduğuna, dünyanın geçiciliğini bilen birinin ona
nasıl güvenip bel bağladığına şaşarım!
Yine dili ile âlim kalbi ile cahil olana, su ile bedenini yıkayıp
temizleyen fakat kalbi temiz olmayana insanların kusurları ile meşgul olduğu
halde kendi kusurlarına hiç bakmayana şaşarım!
Yüce Allah'ın
kendisini gördüğünü bildiği halde O'na isyan edene şaşarım!
Tek başına öleceğini, kabre gireceğini, hesap vereceğini bilen birinin
beni bırakıp ta nasıl insanlarla yakın dostluk kurduğuna şaşarım!
Hiç şüphesiz benden
başka ilah yoktur ve Muhammed benim kulum ve resulümdür.
5.KUDSİ HADİS te şöyle yazıyor:
Yüce Allah (c.c)
şöyle buyurmaktadır: "Ey âdemoğlu!
Tövbede kusurlu
davranıp emelini uzun tutanlardan olma! Amel etmeden âhiret saadetini bekleyen,
âbidlerin sözlerini söyleyip münafıkların amellerini yapanlardan da olma!
Bu kimse, nimet verildiğinde doymaz, verilmediğinde sabretmez,
başkasına hayrı emreder ama kendisi yapmaz, insanları kötülükten sakındırır
ancak kendisi sakınmaz. O, salihleri sever ama onlar gibi olmaz,
münafıklardan nefret eder fakat onlar gibi olur. Yapmadığı şeyi söyler,
emredilmediği şeyi yapar. Başkasından vefakârlık bekler ama kendi vefasızdır.
Ey âdemoğlu!
Her yeni günde
yeryüzü sana şöyle seslenir: Ey âdemoğlu! Benim üzerimde yürüyorsun lâkin bir
gün içime gömüleceksin. Üzerimde
istediklerini yiyorsun ama bir gün içime gömüldüğünde böcekler seni yiyecek. Ey
âdemoğlu! Ben, insanı ürperten bir evim. Ben sorgulama, yalnızlık ve
karanlıklar yurduyum. Akreplerin ve yılanların eviyim. Öyleyse beni (salih
amellerinle) mamur eyle, (kötülüklerinle) harap eyleme!"
Erdoğan gerçek
Müslümansa bunları bilmelidir.
Kendisine
diktatörlük, mal, mülk, dolarlar, avrolar sürdüğü saltanat yetmedi şimdide
başımıza Allah kesildi.
Tövbe ,tövbe...Bu nasıl bir adamdır ya?
İyice şaşırdı artık. Ruhsal dengesizliği çenesine vurdu.
Bence mutlak surette psikolojik tedavi olması gerekir.
Ben aklı başında
olan AKP lilerin onun bu sözlerinden, kendisini kurtarmak için söylediği
yalanlarla cahil cümleyi kandırmaya kalkmasından utanmalarını bekliyorum.
Bu ne ya?
Her ezan vakti Namaza
duranlar "Allahu ekber"le (Allah en büyüktür) başlar ve her rekâtta
beş kez bunu tekrarlarlar.
Bari bundan böyle
kıblelerini Erdoğan’ın durduğu yere göre ayarlasınlar başka ne diyeyim. Hatta
namaz kılmalarına da gerek yok. Onun paçalarına, ayaklarına yüz sürsünler
yeter.
Bir zamanlar Irakta
Müslümanları hunharca katleden Amerikan askerlerinin salimen yurtlarına
dönmeleri için dua etmişti.
Ben artık onun Müslümanlığından bile şüphe etmekteyim.
Birisi
Persilvanya’dan kendisini Mesih ilan eder diğeri burada Allah.
Al birini vur ötekine.
Allah akıl fikir
versin başka ne diyelim?
Hayırlısı ile ikisinden
de cenabı hak bizi biran önce kurtarsın. Âmin.
TC.TünaySüer
Yorum Gönder