Erdoğan çok hasta! - Tünay Süer

Erdoğan çok hasta! - Tünay Süer
Recep Tayyip Erdoğan’ı, Aydın’da düzenlenen AK Parti mitingde vatandaşlara sesleniyorken sabrımı zorlayarak dinledim.
Menderes’e gençleri öldürüyor dediler aynısına bana söylüyorlar.!
Hatta Menderes’e ne dediler kıyma makinelerinden geçirip cesetleri saklıyor dediler.
(Böyle bir şeyi ne duydum ne de okudum. Külliyen yalan.)
 O gün de Menderes’e en alçakça en edepsizce iftiraları attılar, yolsuzluk suçlaması yaptılar.
Bugün de bana atıyorlar!
(Kendisi ve oğlu hakkındaki yolsuzluk iddialarını bu şekilde konuşarak bastırmaya çalışacağına yargı önünde aklanmayı deneseydi derim.)
Gazi Mustafa Kemal öldü paraların üzerinden Atatürk’ün fotoğrafını kaldırıp İnönü’nün resmini koyan partisiniz.
(Evet, doğrudur Atatürk’ün isteği üzerine böyle yapılmıştır. Farz edelim ki İsmet paşa öyle yaptı, yahu sen Atatürk’ün en büyük eseri olan kurduğu cumhuriyeti yıkmak için elinden geleni yapıyorsun. Okullarda ders kitaplarından, tabelalardan TC yi kaldıran, resmi bayramları yasaklayan sen değil misin ey Recep Tayyip Erdoğan?
Atatürk’ün komutanlarını zindanlara kapatarak ordusunu tasfiye eden sen değil misin?)
Devam ediyor muktedir;
Bunların hepsi müdellel.(Kanıtlanmış) Hepsi belgeli… Siz değil misiniz ezanı esasından ayıran, Kuran kurslarını kapatan.
Adnan Menderes ezanı aslına döndürdü diye idama götürdünüz. L)))
Camileri ahıra depoya çevirdiniz. Her zaman darbelere bel bağladınız. Şu anda da Pensilvanya’ya bel bağladınız.
Din istismarı yapıyorsunuz ve böyle ayakta kalmaya çalışıyorsunuz (!)
Ulan sen (Kılıçdaroğluna) Hakkâri’de Türk bayrağını bile açamadın.
Daha fazla dinleyemedim sabrım taştı çünkü.
Bakınız sevgili okurlarım başbakan gerçekten ruhsal bir bunalım içinde ve ne söylediğini bilmiyor.
Sanırım beyninin içine şeytan girmiş onu yönetiyor.
Ya da halüsinasyon görüyor.
Dini istismar ederek, tarihi çarpıtarak halkı tahrik ediyor.
Yüz ifadesine bakarsanız donuk bir bakış, sanki cansız bir adam konuşuyor.
Hareket eden bir ruh, bir nesne gibi!
Sanki kurulmuş bir makine gizlenmiş gırtlağına, oradan çıkıyor sözleri.
Böyle bir başbakanımız olduğu için inanın utanıyorumve de üzülüyorum.
Başbakanın bu durumu ciddiye alınmalı mutlaka tedavi görmelidir.
Bir insan bunca yalanı nasıl söyler?
İktidar gücünü kaybetmeme adına insan bu kadar nasıl küçülebilir?
Onurunu nasıl bu kadar ayaklar altına alır?
Camide içki içtiler, benim başörtülü bacıma Kabataş’ta saldırdılar. Üzerine işediler. Dedi.
73 ayrı kameranın görüntülerini inceledi. Bölgedeki büfecilerin, taksicilerin ifadeleri alındı. Baz istasyonlarından alan taraması yapıldı, o zaman diliminde orada bulunan herkes tespit edildi ve ifadeye çağırıldı. Böyle bir olayın olmadığı anlaşıldı.
17 Aralık "dış mihrakların komplosu,paralel devlet yaptı . Dedi.
12 senedir iktidardasın ama farkına varmadın öyle mi?
Şimdi her şeyi cemaate yüklerken biraz olsun sıkılman gerekmez mi?
Bakın 2012 yılında Dışişleri Bakanı Davutoğlu 'Türkiye uluslaşmayla hesaplamalıdır' demişti.
Ona göre de kahrolsun ulusalcılık, yaşasın hilafet ve şeriattır. Bunların hepsi değilse de çoğu böyle düşünceler içerisindedirler. Bunun için Mustafa Kemal Atatürk’ü sevmezler. Bunlar bağımsızlığa, milliyetçiliğe, halkçılığa, devrimciliğe ve laikliğe bağlı demokratik bir hukuk devleti istemezler.
Bunlar," ortak milli değerleri olan halk" anlamına gelen, ulus sözcüğünü de bundan ötürü sevmezler. Bunlar koyun sürüsü gibi güdülecek, yolunacak halk olsun isterler.
Emellerine ulaşabilmek için dindar vatandaşlarımızı şiddet yapmaya zorluyor, açıkça memleketi kan gölüne çevirmek istiyorlar.
TTB, "Erdoğan'ın duygu durumundan endişe ediyoruz'' diyor. TTB, ''nazik '' bir ifadeyle, "Erdoğan'ın Türkiye'yi yönetebilecek sağlıklı bir ruh hali taşımadığı''nı kayda geçiriyor.
Peki, bu AKP içinde aklı başında olan milletvekilleri yok mudur?
Elbette vardır.
Başbakanı ya tedaviye ikna etmelidirler ya da istifasını istemelidirler.
Hem de acilen.
Sonuç olarak, seçimlere sayılı günler kala başbakanın kışkırtıcı, tahrik edici yalanları ve de polisi orantısız güç olarak halkın üzerine sürmesi, çok manidardır.
Kendi ülkesini felakete sürükleyen ve bu felaketlerden kendisine çıkar sağlamayı düşünen başbakana karşı Kürt’üyle, Türk’üyle, Laz’ı, Çerkez’i, ne kadar kökümüz, kökenimiz varsa milli mücadele ruhu içerisinde özgürlüğümüz, bağımsızlığımız, cumhuriyetimiz için ve de bu iktidardan kurtulmak için el ele mücadele etmeliyiz.
Dış ve iç mihraklara karşı, Atatürk’te birleşmeliyiz.
 Tünay Süer

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget