- Önceleri, defalarca erken seçim cinayettir, erken seçim isteyenler “vatan hainidir” diyor.
Şimdi,“erken seçim istemeyenler” vatan hainidir diye fetva buyuruyor.
- Önceleri, İstanbul’a “üçüncü köprü cinayettir” diyor.
Şimdi, üçüncü köprüye karşı çıkanlar “vatan hainidir” diye ahkâm kesiyor.
- Önceleri, hırsızlıklara “damardan gireceğiz” diyor. Şimdi, “itfaiye hortumuyla” götürüyorlar.
- Önceleri, “hırsızlıklar babadan oğula geçer”, “baştakiler hırsızsa bu tüm devlet katmanlarına yansır” diyor.
Şimdi, bu aynen gerçekleşiyor.
- Osmanlı’nın tefessüh etmiş döneminde “selam verdim rüşvet değul deyu almadılar” süreci yaşanıyor.
Şimdiki Neo Osmanlılar “rüşvetsiz cennetin anahtarını bile versen” itibar etmiyorlar.
- Önceleri, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir demek Allah’a saygısızlıktır. “Egemenlik Allah’ındır Allah’ın” diyor.
Şimdi, halkın çoğunluğunun oyunu alınca, “egemenlik milletindir milletin”, “buna inanmayanlar demokrasi ve halk düşmanıdır” diyorlar.
- Önceleri, Fethullah hocaya “gel artık bu hasret bitsin” diye ağıtlar yakıyor.
Şimdi, defterini dürsün diye hocanın iade edilmesi için kırmızı bülten çıkarıyorlar.
- Önceleri, Zekeriya Öz’ü tetikçi yapıp, “bağırsakları temizliyoruz” diyerek milli ordu hunharca çökertiliyor.
Şimdi foyaları meydana çıkınca “cemaat orduya kumpas kurdu” diye paçayı kurtarmaya çalışıyorlar.
- “Askerlik yan gelip yatma yeri değildir” diyor, çocukları “vali ağırlamasıyla” 21 gün yan gelip yatarak askerlik yapıyor.
- Önceleri, katil Esad’ı yok edeceğim, Cuma Namazı’nı Şam’da Emevi Camisi’nde kılacağım diyor.
Şimdi, IŞİD bizim camilerde namaz kılıyor.
- Dini zayıf dedikleri Atatürk döneminde bir tek hırsızlık ve rüşvet olayına tanık olunmuyor. Sözde dini bütünler döneminde dinin men ettiği ne varsa yapıyor, rüşvet ve hırsızlıklarda dünya rekorları kırıyorlar.
- Önce Gezi Parkı olaylarında gençler “camiye girip içki içtiler”, “Kabataş’ta 80 kişi türbanlı genç bir kıza tacizde bulundu” diye korkunç bühtanlarda bulunuyor, sonra “böyle bir şey olmadı diyen cami imamı” sürgün ediliyor.
- Acaba kendilerine karşı bir darbe var mı hinliğiyle Bülent Arınç’a suikast yapılacak diye hayasız bir ihbarla devletin kalbi Kozmik Oda’yı aratıp, en gizli belgelerin kopyalanarak meçhul yerlere servis edilmesine neden oluyorlar.
- 17-25 Aralık eşi görülmemiş devlet soygununa önce montaj sonra “cemaat darbesi” deme zilletine düşüyor.
Gerçek ortaya çıkınca “yargılanmaktan kurtulmak için” tüm kurumlarıyla devlet yerle bir ediliyor.
- Önceleri, “analar ağlamasın” hokkabazlığıyla oy karşılığı Güneydoğu PKK’ya peşkeş çekiliyor.
Tam üç yıl askere PKK’ya dokunmama emri veriliyor, terör örgütünün Türkiye sathında yayılıp, ağır silahlarla donatımı sağlanıyor.
7 Haziran’da AKP oyları HDP’ye akınca Türkiye kan gölü haline getiriliyor.
Şimdi sormak lazım; “rüşvet ve hırsızlıkların soruşturulmaması uğruna” kendi ülkesini kendi elleriyle yok eden böyle bir iktidar dünyanın neresinde görülmüştür?
Bir kişi kendi çıkarları uğruna Türkiye’yi parmağında oynatıyor.
Dünyanın neresinde böyle kişilere “ülkenin kaderinin teslim edildiği”,
“Başbakan ya da Cumhurbaşkanlığına getirildiğine” tanık olunmuştur?
Yaşanan tüm bu melanetlere karşın Türk halkı bu denli aptal yerine konulmasına nasıl bu kadar izin verip tahammül ediyor?
Olan Türkiye ve Türk Milleti’ne oluyor.
Analar böylelerini doğurmamış II
Din simsarları Müslümanlığı kalkan olarak kullanma, her türlü hilekarlığa bir kılıf bulmada şeytana pabucu ters giydiriyorlar.
17-25 eşi görülmemiş rüşvet ve hırsızlıklar için önce imam hatip okulları yaptıracaktık dedi, kimse yutmadı,“günah işleme özgürlüğü” dedi, o da tutmayınca “cemaat darbesi” dediler.
Bunların vatan-millet diye bir gaileleri olmamış. Halkın yumuşak karnı dini kullanarak iktidar olup, köşeyi dönmeyi amaçlamışlar.
Cehennemlik bir suç olan devlet malı, yetim hakkı yeme, rüşvet ve hırsızlıklarda dünya rekorları kırdılar. Yalan-dolanda ise üzerlerine yok.
Dinin büyük bir suç saydığı iftira atmak, “dün ak dediklerine bugün kara demek, kendi yaptıklarını başkalarına yüklemekte” “ordinaryüs”oldular.
*Günün birinde bu gidişe dur der korkusuyla “ordunun bağırsaklarını temizleyeceğiz” dedi sehven ve sanal belgeler, terörist gizli tanıklıklarıyla vatan güvencesi askerin kolunu, kanadını kırdılar.
Sonra “biz ne halt ettik” diyerek tüm suçu yine cemaate yüklediler.
Şimdi kendilerini eleştiren kim varsa bu kez “cemaatçi olmayan savcı ve yargıçlara” tutuklattırıyorlar.
Demek ki bu şer yönteminin patenti AKP’ye aitmiş.
Cahillik, art niyet ve yobazlıkla neye ellerini attılarsa cılkını çıkarttı, Türkiye’de iyi işleyen yozlaşmadık bir tek kurum bırakmadılar. Din hokkabazları her türlü melaneti besmele çekerek, bombalı katliamları da tekbir getirerek yapıyorlar.
- Yargı reformu dedi, faşist yasalarla demokrasi ve hukuk devletini katlettiler.
- Milli eğitim reformu dedi, eğitimi imamlaştırdı. Dünya ülkeleri arasında çağdaş pozitif eğitimde en son sırada nal toplattılar.
*İhale reformu dedi, 12 senede 162 kez Bismillah diyerek değiştirdi. Sonunda milletin a…sına koyan müteahhitler dışında hiçbir şirket ve firmaya hakkı hayat tanımadılar.
- 7 Haziran’dan sonra politikalarını kan ve kaos üzerine kurguladı, biz tek başına iktidar olursak PKK terörü yok olacaktır dedi, 1 Kasım’da tek başlarına iktidar oldular. Ancak, terör ülkeyi cehenneme çevirince halkı aldatmanın bedelini yine halka ödettiler.
Kendi karşıtları ya da kendilerini eleştiren kim varsa tutuklattırıyor, adetleri üzere devlet gücünü kullanarak uyduruk isnat, çakma gerekçelerle gazete ve TV’leri kapattırıyor, gazeteci holdingler, masum insanların hayatlarını söndürüyor, tüm bunları İslamiyet adına yapıyorlar.
Başta IŞİD olmak üzere dünyanın en azılı terör örgütlerini silahlandırıp, Ortadoğu ve dünyanın başına bela ettiler. Kelle kesen, komutanlarını Türkiye’de tedavi ettirip, tatil yaptırttılar, Güneydoğu sınırlarımızı IŞİD teröristleri için yolgeçen hanı haline getirdiler.
IŞİD’in Ankara’da 102 kişinin ölümüne neden olan katliamını bile IŞİD yaptı diyemedi, “bu bir kollektif olaydır” dediler. Türkiye’de yüzde 10 IŞİD kafalı insanlar, dindar-kindar bir nesil ürettiler.
İslam’ı, terör, boğaz kesme, yobazlık ve ilkellikle özdeşleştirdiler. Dünyada İslam imajını yerle bir ettiler.
Laikliği takbih eden, dünya savaşlarına laiklik neden oldu diyebilen bir Diyanet İşleri Başkanı imal ettiler.
1400 yıl İslam ne çektiyse bu din simsarı yobazlardan çekiyor. 4 halifenin 3’ünü Müslümanlar katlediyor. Hz. Muhammed’in torunları Müslümanlar tarafından Kerbela’da boğazlanıyor.
Geçtiğimiz 50 yıl içinde 14 milyon Müslüman yine Müslümanlar tarafından katlediliyor. Bu süre içinde Hıristiyan ve Yahudilerin öldürdüğü Müslümanlar 2 milyon.
Orduya, yargıya, ülkeye akıl almaz kötülükler ettiler. Ama en büyük kötülüğü İslam dinine yaptılar.
Tüm bu olay ve yaşananları görünce daha önce de yazdığımız merhum Azeri şair Alekber Sabir’in şu mısraları akla geliyor.
Çok tufan, elvan görirem,
Dalgalı umman görirem,
Kükremiş aslan görirem,
Kan yiyen sırtlan görirem
Korkmirem bala korkmirem
* * *
Harda bir yobaz, softa görirem,
Kandan fikirlerinden,
Riyakar zikirlerinden
Korkirem bala korkirem.
Kemal Baytaş / SÖZCÜ
Yorum Gönder