CHP Milletvekili Muharrem İnce, Yalova il kongresinde önemli bir 
iddiada bulundu; İnce, “Emin olun ki hemen önümüzde seçimler var. 
Referandum var. Referandum olmazsa erken seçim var. AKP ve Cumhurbaşkanı
 Erdoğan, HDP ya da MHP'yi baraja takmak için elinden geleni yapacak” 
diye konuştu.
Bu konuyu daha önce yazacaktım. Araya CHP yazıları girince erteledim.
 Muharrem İnce’nin, benden önce dile getirmesi üzerine, artık fikrin bir
 sahibi olunca da konuyu yazmak istemedim. Ancak yine de, Cumhurbaşkanı 
Erdoğan ile AKP’nin, erken seçim ve referandum hedeflerine ilişkin bazı 
değerlendirmelerimi aktarmakta yarar görüyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başkanlık sistemini getirmek için nasıl 
çabaladığını herkes görüyor. Bunun iki yolu var; Erken seçime gidilerek 
AKP’nin 330 milletvekili kazanması sonucu referandumun yolunu açmak. 
Referandum seçeneğine seçim olmadan, diğer partilerden bazı 
milletvekillerinden alacağı destekle de gidebilir. Bu seçenek zor 
görünüyor. İkinci yol ise erken seçimde AKP’nin 367 milletvekili 
kazanması sonucunda yeni bir anayasa yapmanın önünü açmak.
Bana göre de, AKP Türkiye’yi erken seçime götürecek. Güneydoğu’daki 
çatışmalar yeniden şiddetlendiğinde, bu sürecin AKP ve Cumhurbaşkanı 
Erdoğan’a yarayacağını görmüştüm. Çünkü AKP iktidarının karşısında onun 
politikalarına büyük katkı sağlayan Kürtçü PKK ve HDP var.
Hatırlayın, HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin grup 
toplantısında, Recep Tayyip Erdoğan’a, “Seni Başkan Yapmayacağız” diye 
seslenmişti. Bu sözlerin aslında, Erdoğan’ı Başkan yapacağız” anlamına 
geldiğini yazıp söylediğimde, tuhaf tepkiler almıştım. AKP’nin 
‘Operasyon’, PKK-HDP’nin de ‘Hendek Siyaseti’, yazdıklarımın doğruluğunu
 göstermeye başladı.
PKK-HDP ikilisinin hendek siyasetine, AKP’nin fırsatını beklediği 
operasyon siyaseti ile karşılık vereceği belliydi. Bu çatışma ve 
karışıklık ortamından en büyük zararı ise sivil halkın göreceği de 
biliniyordu. Güneydoğu’da halk, günlük hayatı zehir eden bu ortamda 
yiyecek, içecek, ilaç, itfaiye, ambulans, tedavi, eğitim kısacası hizmet
 alamayacağı, yaşayamayacağı için bölgeden ayrılmak zorunda kaldı. 
Kalanlar ise perişan oldu.
Kürtçüler, bunlar yetmezmiş gibi okulları yakarak, çatışmayı camilere
 çekerek, dini mekânların yanmasına yol açarak, halkın üzerine ateş 
açarak, Kürt seçmen arasında kendilerine yönelik tepkinin büyüdüğünü 
bile bile Hendek siyasetinde ısrar ediyor. Bunlarla da yetinmeyip, bir 
de Özerklik İlanını gündeme getirerek, AKP’nin ekmeğine ballı tereyağı 
sürdü. Tüm bu yaptıklarıyla AKP’den kopmuş Kürt seçmenin bir bölümünü 
daha tekrar bu partiye doğru adeta zorla itiyor.
HDP’nin oy oranından 1,5-2 puan yitirmesi baraj altına inmesi 
demektir. Bu durumda AKP, HDP’nin kaybedeceği milletvekillerinin önemli 
bir bölümünü alarak, anayasal çoğunluk olan 367’yi bulma şansını 
yakalayacaktır.
Hendek ve Operasyon siyasetlerinin AKP’ye bir başka getirisi, 
milliyetçi oyların bu partiye akmasına yol açacak olmasıdır. Daha önce 
“her türlü milliyetçiliği ayaklar altına almakla” övünen AKP’nin, iş 
seçim kazanmak ve başkanlık sistemine ulaşmak olunca en keskin 
milliyetçi rolünü oynadığını Operasyon siyaseti ile gördük.
Operasyonların büyüklüğü, öldürülen terörist sayısının fazlalığı, 
şehit cenazeleri, okulların ve camilerin yakılması, kamu binalarının 
hedef alınması, ilçelerin yakılıp yıkılması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 
Başbakan Davutoğlu’nun ve AKP yöneticilerinin milliyetçi kesimlere 
özellikle MHP tabanına oynamasını sağlayan malzemeyi bolca vermektedir. 
PKK-HDP ikilisinin sunduğu bu malzemeleri iyi kullanan AKP, erken 
seçimde, MHP’den önemli miktarda oy akışının olacağını görüyor. Sürecin,
 erken seçimde MHP’yi baraj altına itecek yönde ilerleyebileceğini, bu 
partinin kaybedeceği milletvekillerinin kendisine geleceğini, böylelikle
 referandum ya da anayasa değişikliği sayılarına ulaşabileceğini de 
biliyor.
Kısacası erken seçimi hedefleyen AKP, Hendek ve Operasyon siyaseti 
sürdükçe, HDP ya da MHP’den birini baraj altına iterek, bu partilerin 
kaybedeceği milletvekilliklerini alıp, referandum ya da anayasal 
değişikliği sağlayacak sayılarından birine ulaşmanın derdinde. Kürtçü 
cephe HDP-PKK ise AKP ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işini kolaylaştırmak,
 başkanlık sistemini Türkiye’ye getirmek için Hendek siyasetinde, 
Özerklik talebinde ısrar ediyor.
Sonuç olarak Erdoğan’a, “Seni Başkan Yapmayacağız” diyenlerin aslında
 “Seni Başkan Yapacağız” dediği ortaya çıkmıştır. Çünkü HDP ve PKK, 
Erdoğan’ın Başkan olmasının, ilk 4 maddesi değiştirilmiş yeni bir 
anayasa anlamına geldiğini biliyorlar. AKP ve HDP’nin birlikte yapmak 
için çok mücadele ettikleri yeni anayasanın, Türkiye’de eyalet sistemine
 geçiş olduğunu biliyorlar. Bu sistemin ise Eyalet Meclisi, halkın 
seçeceği Eyalet Valisi, eğitimi ile güvenliği ile kısacası her alanda 
eyaletin kendini yönetmesi demek olduğunu da çok iyi biliyorlar. PKK-HDP
 işte bu süreci Hendek Siyaseti ile hızlandırıyor. Eyalet olduktan sonra
 parti baraj altında kalsa ne yazar düşüncesindeler. Ayrıca özerklikle 
ya da eyalet sistemiyle ilgili birçok unsur zaten AKP ve HDP’nin parti 
programlarında yazmıyor mu? Bundan önceki birçok yazımda da, Abdullah 
Öcalan’ın, “Sayın Erdoğan’ı Başkan görmek isteriz” sözlerini de 
hatırlatmadım mı?
AKP’nin hedeflediği seçiminden zaferle çıkmasını sağlayacak olan 
Hendek ve Operasyon siyasetlerine bir de, seçmeni etkilemeye başladığı 
açıkça görülen asgari ücretin 1300 TL olması başta bulunmak üzere, 1 
Kasım vaatlerinin yerine getirilmesi ile uçağını düşürerek Rusya’ya kafa
 tutan kahraman havasını eklerseniz, erken seçim kurnazlığı daha iyi 
görülecektir.
Birinin Başkanlık, diğerinin ise Özerklik alacağı bu oyunun 
kurbanları ise şehit düşen yoksul Anadolu çocukları ile sokağa dahi 
çıkamayan, çıksa da yerini yurdunu terk etmek zorunda kalan yoksul Kürt 
kardeşlerimiz ve de yurdumun heba olan kaynaklarıdır.
Güneydoğu’daki yeni çatışma sürecinin nedenlerine, Barzani’nin 
doğalgazını taşıyacak boru hattının geçeceği bölgenin denetimi ve 
güvenliği kavgası da eklendi. Bu konuyu, beklediğim birkaç belgeye 
ulaşınca ayrıca yazacağım. 
Yeni yılda her şey gönlünüze göre olsun…
Gürbüz Evren /Gerçekgündem

Yorum Gönder