Amaç başka, söylem başka! - Gündüz Akgül

Amaç başka, söylem başka! - Gündüz Akgül Küçük beyinleri, gururumuz olan geleceğin Aziz Sancar’ı olmaları için ilim ve bilimle doldurmak varken bu çaba niye? Amaç ve söylem uyuşmuyor…

Amaç başka, söylem başka! - Gündüz Akgül
Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu’nun 21 Ekim 2015’te yayımladığı kararına göre, 2016-2017 öğretim yılında ilkokul 2. sınıf öğretim programına Arapça dersi konuldu.
MEB Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı ilkokul 2, 3 ve 4. sınıflar Arapça Dersi Öğretim Programı’nda, bu dersin amacı şöyle anlatılmaktadır:
 “22 ülkede yaklaşık 350 milyon nüfusun ana dil olarak konuştuğu Arapça, BM’nin kabul ettiği altı resmi dilden biridir. İslam ülkelerinde dini açıdan da önemli olan Arapçanın öğrenilmesi için başta tarihi ve kültürel sebepler vardır. Arapça konuşan coğrafyanın jeopolitik ve stratejik önemi nedeniyle gün geçtikçe önem kazanması, Arapçanın dini sebeplerin yanı sıra ekonomik, turistik, siyasi ve ticari sebeplerle de öğrenilmesini zorunlu kılmaktadır.”
Bu karardan sonra tartışmalar başladı…
Kararı savunanlar, MEB’in bu gerekçesini tekrarlamakla birlikte ayrıca, çocuklarımız ecdadının mezar taşlarındaki yazıları okumaları için Arapça dilini öğrenmeleri gerekir düşüncesini ileri sürerek, Osmanlıcılık hayranlığını bu gerekçe ile gizlemek istediler…
Kararın aleyhinde olanlar, bu durumun devrim kanunlarından olan ve Anayasanın 174. Maddesiyle güvence altına alınan 01 Kasım 1928 tarih ve 1353 sayılı “Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun” a aykırı olduğunu, bu kararın, devrim sayalarıyla hesaplaşmak ve iktidarın Osmanlıcılık hayranlığından kaynaklandığını savundular…
Bende bu düşüncedeyim…
Bu konu çok tartışıldı…
Eski tartışmaları tekrar etmeden şu ecdat mezar taşları yazısını okumak, düşüncesi üzerine birkaç söz söylemek istiyorum…
Ecdat dediğimiz Padişahlarımızdan çoğunun anneleri yabancıdır…
Yabancı olan bu annelerin, ana ve babaları da çocuklarımız anne üst soyundan atası sayıldığına göre onların mezar taşlarının okunması ve rahmet dilenmesi gerekmez mi?
Elbette gerekir!
O zaman çocuklarımız;
Yabancı olan üst soy annelerin, anan ve babalarının mezar taşlarındaki yazıları okumalara için mensup oldukları tüm ülkelerin dillerini öğrenme zorunluluğu mu olmalıdır?
Elbette ki hayır…
Ne demişler Atalarımız…
“Gönül ne kahve ister ne kahvehane, gönül sohbet ister kahve bahane” özdeyişinde olduğu gibi bunların amacı mezar taşlarındaki yazıları okumak değil, asıl amaç, devrim yasalarını hiçe sayarak, Osmanlıcılık hayranlığı ile eskiye dönmektir…
MEB’in aldığı karardaki, “Arapçanın, ekonomik, turistik, siyasi ve ticari sebeplerle de öğrenilmesini zorunlu kılmaktadır.” Gerekçesi ve iktidar mensuplarının konuşmalarındaki “Çocuklarımız atalarının mezar taşlarındaki yazılı olanı öğrensinler” söylemleri, asıl amaca kılıf hazırlamaktan başka bir şey değildir…
Küçük beyinleri, gururumuz olan  geleceğin Aziz Sancar’ı olmaları için ilim ve bilimle doldurmak varken bu çaba niye?
Amaç ve söylem uyuşmuyor…

21.12.2015
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet savcısı

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget