Son günlerde yazılı ve görsel medyada yayınlanan haberleri okuyunca insanın, “acaba ben hangi ülkede yaşıyorum” diye sorası geliyor…
Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu 1923 yılından beri laik bir devlet olarak uygar dünya ülkeleri arasında yerini almıştır…
1950 yılından beri iktidarı ele geçiren sağ partiler, oy uğruna laiklikten ödünler vermişse de, Cumhuriyetin bu niteliği hiçbir zaman yok sayılmamıştır…
Son zamanlardaki olaylar, büyük bir mahalle baskısı sinyalini vermekte ve laikliğe karşı tavır alan devlet görevlileri iktidardan aldığı cesaretle, açıkça laiklikle bağdaşmayan uygulamalar sergilemektedirler…
Örneğin;
-Büyük ilimizin birinde, seçmeli ders olarak müzik ve beden eğitimi derslerini seçen Alevi bir öğrenciye, okul idaresi öğrenciye sormadan, seçmeli ders olarak Kuranı Kerim ve Bilgi Kuramı derslerini yazarak bu derslere girmediği takdirde devamsız yazılacağını dayatmasında bulunmaktadır. Öğrencinin velisi bu uygulamaya itiraz edince de, “Derslere girsin, gerekirse kulaklığını taksın müzik dinlesin. Ya da ders saatinde rehber öğretmen odasına gitsin” önerisinde bulunmaktadır…
-Gerici bir güruh tarafından Menemen’de şehit edilen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay ve arkadaşlarının 85. Yıl anma töreninde, Menemen Belediye Başkanının yapacağı konuşmaya Kaymakam izin verdiği halde, Valilik engellemektedir…
-Tekke ve zaviyeler 677 sayılı yasa ile kaldırıldığı ve bu yasa Anayasanın 174. Maddesiyle devrim yasası olarak güvence altına alındığı halde 3 Bakan, Bursa’da bulunan ve Vakıflar Genel Müdürlüğünce restore (onarıp eski duruma getirme) edilen Hasan Sezayi Dergâhının (Tekkesinin) açılışını yapmaktadır…
-Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün birçok uygar Avrupa ülkelerinden önce 5 Aralık 1934 tarihinde kadına sağladığı seçme ve seçilme hakkından yararlanarak TBMM’ne gire AKP Milletvekili Bayan “5 Aralık 1934'te kadına seçme ve seçilme hakkı verilmesinde arızalı bir durum olduğunu, kadınlar, benim kendimce farz olduğunu düşündüğüm başörtüsü yüzünden 7 Haziran'a kadar meclise giremedi.” diyebilmektedir…
-Gelenek haline gelerek 100. Yıldır Adana’da kutlanan ve son yıllarda sosyal medya tarafında “Dünya Rakı Festivali” olarak tanımlanan ve Adana Valisi tarafından adı “Adana Kebap ve Şalgam Festivali” olarak değiştirilen etkinliğin kutlanması sırasında, bir gurup tarafında alkol karşıtı slogan atılarak, tabanca ve av tüfeği ile havaya ateş edildiği, masalara sopa ve döner bıçağıyla vurulduğu haberi medyada yer almaktadır…
Bu olaylar, son bir hafta içinde gelişenlerdir…
Öncesinde benzer yüzlercesine rastlamak olasıdır…
İnsan, demokrasi ve laiklik emekliye mi sevk ediliyor? Demekten kendini alamıyor…
Utulmasın ki 63 Müslüman ülke içinde laik tek ülke Atatürk’ün laik Türkiye Cumhuriyetidir…
Bu cumhuriyeti bir ideoloji ve hırs uğruna heba edersek yazık olacaktır…
Ayni gemide olduğumuz için laik Cumhuriyet başka bir rejime dönüştürülürse, gelecek sıkıntının ve yıkımım altında hep beraber kalırız…
Neler oluyor? Bilen var mı?
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder