Doğalgaz depo paraları nerede? - Çiğdem Toker
Ağır seyredeceği besbelli bir kışa girdik.
Türkiye-Rusya arasında süren krizin ciddi hasar bırakacağı artık sır değil.
Özellikle enerji ihtiyacına olumsuz yansıyabilecek gelişmeler, zincirleme etki yaratacak yönler içeriyor.
Türkiye’deki elektriğin yaklaşık yarısını, doğalgaza dayalı santrallar üretiyor.
Herhangi bir nedenle doğalgaz akışı azaldığında, santrallar, elektrik üretimi için ikincil yakıta geçiyor.
Fuel oil ya da mazot kullanıyor.
Yakın zamanda oldu. Kış koşullarının ağır seyrettiği geçen yıl, konutlarda kullanılan doğalgaz tüketimi arttı. Bu artış, elektrik üretiminde kullanılan doğalgazın payını düşürdüğü için de bazı santrallar ikincil yakıta geçmişti.
Elektrik santralları ikincil yakıta geçtiğinde, maliyeti devlet karşılıyor. Mesela santralın kullandığı fuel oil’den Özel Tüketim Vergisi almıyor.
***
Meclis’e sunulan “geçici bütçe”, Rusya krizinin derinliği hakkında kritik bir ipucu içeriyor.
Normalde geçici bütçelerde, bir sonraki yıl ödeneklerinin üç-dört aylık harcaması için yetki alınır. Nasılsa, yakında asıl bütçe yapılacağı ve geride sekiz-dokuz ay kalacağı için bu oran yeterli kabul edilir.
Ancak bu kez durum farklı...
Enerji konusu alarm veriyor. Zira, Geçici Bütçe tasarısı, elektrik üretim şirketlerinin “ikincil yakıt” kullanma ihtimalini, bir ihtimal değil; kesin bir veri olarak kabul etmiş.
Neden mi?
Enerji Bakanlığı bütçesinin “ilgili” faslının yüzde 100’ünü kullanma yetkisi isteniyor.
Yani pekâlâ, diğer zorunlu harcamalar gibi, bütçenin yüzde 30’u, 40’ı kullanılabilecekken, tamamının harcanağı hesaplanıyor.
Bunun anlamı açık: Henüz Mavi Akım’dan, bir kesme ya da yavaşlatma yaptırımı olmasa da bu olasılığı güçlü gören hükümet, gaz gelmeyecekmiş gibi davranıp parasını hazır tutmayı tercih etmiş.
(Olası kayıp hakkında fikir versin diye bir anımsatma: 2012’deki ağır kış koşulları dolayısıyla üretim şirketlerine “ikincil yakıt” için 51 milyon TL’lik ödeme yapılmıştı.)
***
Bu para, sorgulanmayan vergilerimizin sadece küçük bir kısmı...
Günlük 30 milyon metreküp doğalgazı Tuz Gölü’nde depolayacak proje bitseydi, Geçici Bütçe’de “ikincil yakıt” ödeneğinin bir kuruşuna bile gerek kalmayacaktı.
Sayıştay’ın 2014 BOTAŞ raporundaki verilerle anlatalım:
- Dünya Bankası kredisiyle yapılacak 325 milyon dolarlık proje anlaşması 2006’da imzalanıyor.
- Her biri 630 bin metreküp hacimli 12 adet suni mağara planlanmış.
- Güya, ilk aşama 2011’de ikincisi 2014’te bitecek. Bunun için de önce 8.8 milyon Avro’luk bir danışmanlık sözleşmesi imzalanmış.
- Ardından ihale: China Tianchen Eng. Corp. firması ile toplam 607.5 milyon dolarlık sözleşme.
- Evet; Dünya Bankası kredisi 325 milyon dolar olmasına karşın, sözleşme bedeli 607.5 milyon dolar! Ortaya çıkan finansman açığı ise 363 milyon dolar. Sayıştay bu tutarı danışmanlık sözleşmeleriyle 400 milyon dolar olarak hesaplıyor.
- Sayıştay, ta 2012’de uyarmış: “Proje gecikiyor. Finansman sıkıntısı nedeniyle darboğaza girebilirsiniz. Sorunu çözün.”
BOTAŞ’a Hazine Müsteşarlığı ile Enerji Bakanlığı’na başvurmuş... Ve Dünya Bankası ile Temmuz 2014’te, 400 milyon dolar ek finansman için kredi anlaşması imzalanmış.
Proje şimdi hangi aşamada mı?
Sayıştay raporuna göre, yüzde 42.9’u tamamlanmış.
Yani her şey doğru düzgün işlese beş yıl önce bitecek bir proje, yarısında bile değil.
Ve devletin uğradığı zarar yüz milyonlarca dolar...
Hani, yarın soğuktan donup elektriksiz kalırsak, Rusya’ya homurdanmadan önce, birkaç not düşmüş olayım diye yazdım bu yazıyı.
Biliyorum sormazsınız “O paralar nerede” diye; ama elli kere dolardı o depo...
Çiğdem Toker / Cumhuriyet
Yorum Gönder