Sevgili dostlar,
Emekli olduktan sonra üyesi olduğum Kooperatifin yaptırdığı siteye taşınınca, benimde önerimle o dönemin Kooperatif Yöneticileri tarafında sitemizin görünür yerine çok güzel bir Atatürk büstü yapıldı…
Her yıl 10 Kasım’da büyük önderimizi ölüm yıldönümünde anmak için burada toplanıyoruz…
Son birkaç yıldır, günün anlam ve önemine anlatmak görevi bana verilmektedir…
10 Kasım 2014 günü yaptığım konuşmayı sizlerle paylaşmak istedim…
10.11.2014
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
İşte o konuşma:
Sevgili Atatürkçüler,
Her yıl olduğu gibi büyük önderimiz ve kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk’ü, 76. Ölüm yıldönümünde anmak, saygı ve şükranlarımızı sunmak için toplanmış bulunuyoruz.
18 yıl önce bu siteye taşındığımda, bu günün anlam ve önemini, Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkmanın huzuru ve gururu ile anlatırken, her geçen gün bu görevimizi yapmamanın vurdumduymazlığı, bana değmeyen yılan bin yaşasın aymazlığı sonucu kaybetmek üzere olduğumuz Atatürk aydınlanmasını korumamanın sıkıntısı ve utancıyla bu gün karşınızdayım.
Karşıdevrimciler, çocuklarımızın aydın geleceği olan bu aydınlanmayı her gün artar dozda karartmaya çalışırken Atatürkçü geçinen bizler ne yaptık.
Hiçbir şey, hep seyirci kaldık ve bir şey olmaz dedik.
Geldiğimiz noktada her şeyin olabileceği artık net olarak görülmektedir.
-Tüm devlet kurumları yandaş hale getirilirken,
-Taraf olmayan bertaraf edilirken,
-Çocuklarımızın alacakları çağdaş eğitim, imam eğitimine dönüştürülürken,
-10 yaşındaki çocuklara, inançları gereği denilerek türban takılırken,
-Din adına kafa kesenler görmemezlikten gelinirken,
-Atatürk heykelleri yıkılarak futbol topu gibi tepelenirken,
-Okul yerine, gereğinden fazla cami yapılırken,
-Laiklik ilkesi dinsizlik olarak sunulurken,
-Demokratik hukuk devleti polis devletine dönüştürülürken,
Hala bir şey olmaz deniyorsa, sözün bittiği noktaya gelmişiz demektir.
Lafla, Atatürkçüyüm demekle, Atatürkçü olunmuyor.
Yasal sınırları aşmadan, kırıp dökmeden ve yasaların tanıdığı protesto hakkımızı kullanarak, hiçbir siyasi parti gözetmeden Atatürk ilke ve devrimlerini saldıranlara karşı bu ilkeleri korumak ve kollamakla Atatürkçü olunuyor.
Kaçımız bunun gereğini yapıyoruz.
Atatürkçüyüm diyen çok dostumuzun bu karanlık ve kargaşa ortamında, iyi ki siyasetle uğraşmıyorum dediğini, iktidarın yaptıklarına karşı suskun kalmayı tercih ettiğini biliyorum.
Tarih boyunca devrimciliği benimseyenlerin bir söylemi vardır.
“Susma sustukça sıra sana da gelecek”
63 Müslüman ülke içinde laik olan tek ülke Mustafa Kemal Atatürk’ün aydınlık Türkiye’sidir.
Aydınlığımızı karartacak olaylar karşısında bu suskunluğumuz devam ettiği surece karanlığa gömülme sırasının bize de geleceğinden kuşkunuz olmasın.
Daha fazla zamanınızı almamak için, yüreğimizin ve dünyanın en büyük devrimcisi ve önderi Mustafa Kemal Atatürk ve aziz şehitlerimizin anısı önünde saygı ile eğilirken,
Geldiğimiz duruma, büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün nasıl baktığını dile getiren büyün ozan Süleyman Apaydın’ın muhteşem şiiriyle sözlerimi bitirmek istiyorum. 10.11.2014
YIKIN HEYKELLERİMİ
Ey Milletim,
Ben MUSTAFA KEMAL’İM...
Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim,
Hala ‘’en hakiki mürşit’’ değilse ilim,
Kurusun damağım dilim.
Özür dilerim...
Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın diktiğiniz heykellerimi.
Özgürlük hala
En yüce değer değilse eğer...
‘’Prangalı kalsın’’ diyorsanız köleler
Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın diktiğiniz heykellerimi...
Yoksa ‘’çağdaş medeniyet’ ’in bir anlamı
Ortaçağa taşımak istiyorsanız zamanı
Baş tacı edebiliyorsanız
Sanatın içine tüküren adamı
Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın diktiğiniz Heykellerimi...
Yetmediyse acısı şiddetin, savaşın
Anlamı kalmadıysa
‘’Yurtta Sulh, Dünyada Barış’ın
Eğer varsa ödülü, silahlanmayla yarışın...
Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın diktiğiniz heykellerimi...
Özlediyseniz fesi, peçeyi
Aydınlığa yeğliyorsanız karanlık geceyi
Hala medet umuyorsanız
Şıhtan, şeyhten, dervişten,
Şifa buluyorsanız, muskadan, üfürükçüden
Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın diktiğiniz heykellerimi...
Eşit olmasın diyorsanız kadınla erkek
Kara çarşafa girsin diyorsanız,
Yobazın gazabından ürkerek...
Diyorsanız ki, okumasın kadınımız, kızımız
Budur bizim alın yazımız...
Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın diktiğiniz heykellerimi...
Süleyman Apaydın
Yorum Gönder