Tünay Süer: Sn. Muharrem İnce’ye…

Tünay Süer: Sn. Muharrem İnce’ye…
CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Muğla'nın Marmaris İlçesi'nde partililerle yaptığı konuşmada; “Cumhuriyet tehlikede, laiklik tehlikede, çocuklarımızın geleceği tehlikede, sınırlarımız, hemen hemen her şey tehlike altında. Bir büyük tehlike ile karşı karşıyayız. Eğer bu önümüzde ki seçimlerde başarısız olursak bunlar 330 vekil çıkartırsa başkanlık sistemine geçeriz. Bunun olmaması için herkesin küskünlüğü bırakarak canla başla çalışması gerekmektedir. Türkiye de tek adamlık dönemi var. Demiş.
DEMİŞ DEMESİNE DE; günlerdir aynı şeyleri ben ve diğer ulusalcı yazarlar yazıp duruyoruz. Hal böyle iken Ülkenin karanlığa sürüklenişini durdurmak bir yana, CHP; Cumhuriyetin kuruluş ilkeleri ve Atatürk devrimlerini koruması yerine gerçek misyonu ile çelişen ve son derece tehlikeli politikalar yapmaktadır.

Mesela; 22 Mayıs 2012’de dil yasakları için kanun teklifi verdik. Dil yasağı mı olur Allah aşkına” dediği gibi.
Mesela; “Bizi hâlâ 1930’ların CHP’si gibi görmeyin. Dünya değişiyor, biz de değişiyoruz. Yeni şeyler söylüyoruz. Demokrasi ve özgürlüğü savunuyoruz ”demesi gibi.
Bu sözleri söylerken Sn.Kılıçdaroğlu sanırım eski başbakan Erdoğan’ın Atatürk ve İnönü’lü yıllara yapmış olduğu saldırıların etkisinde kalmıştır.
Oysa Atatürk’ün bize bıraktığı “fikrî miras” Atatürkçülüğün bugün de yaşayan bir ideoloji
bir “ulusal modernleşme” ideolojisi olduğunu ve milliyetçilik dışında pragmatizm, laiklik, ulusal egemenlik ve gibi ilkelere de dayanan sürekli bir dinamizmi oluşturduğunu halka anlatması gerekirdi.
Kemalizm eski başbakan Erdoğan’ın lanse etmek istediği ve sanıldığı gibi sabit değişmez fikirler topluluğu değildir, aksine esnek ve çağın şartları ne gerektiriyorsa onları öngören fikirlerin barındığı bir ideolojidir.
Sn.Kılıçdaroğlu bunu hiçbir zaman dile getirmemiş, Erdoğan’a yeterli yanıt verememiş, aksine onun saldırılarını haklı gösterecek gibi yukarıdaki sözleri Diyarbakır’da söylemiştir.
Ve ne yazık ki, CHP Kemalist anlayışı terk etmekte ve Emperyalizm karşıtı olmayan bir sosyal demokrasi anlayışına sürüklenmektedir.
                                                             ***
Erdoğan’ın, Atatürk ve İnönü zamanını   ''sadece bir avuç seçkinin, bir avuç CHP yöneticisinin söz sahibi olduğu bir ülkenin cumhuriyetle idare edildiğini söylemek milletin aklıyla alay etmektir” diyerek halkı aldatma ve yanıltma provokatörlüğü karşısında suskun bir CHP olmamalıydı.
Kurtuluş Savaşı gibi büyük bir savaştan zaferle çıkmış, bağımsızlığını kazanmış ve Cumhuriyeti kurmuş yoksul bir ülke olan Türkiye, kimseden borç almadan Osmanlı’nın borçlarını ödemekle kalmamış, büyük bir kalkınma içine girmiştir.1925 - Tayyare Cemiyeti'nin katkılarıyla Ankara'da Türk yapımı ilk planör uçurulması .... 1934 - Kayseri Uçak ve Motor Fabrikasında yapılan ilk uçağın deneme uçuşu yapılması gibi”.
O yıllarda yapılanlar halen AKP tarafından satıla satıla bitmemektedir
Evet, bunlar halka ve yeni nesle anlatılmamıştır.
Dost acı söylermiş derler, doğruları hiç çekinmeden söylemek bir suç değil bilakis özeleştiridir, bilakis bir uyarıdır.
Bugün memleket bu hale gelmişse önce biz ne yaptık diye düşünülmelidir.
                                                      ***
YCHP’ in yaptığı yanlış politikalar halkın umudunu kırmış ve bir arayış içine itmiştir. Salı günleri gurup toplantılarında “Hırsızdan başbakan olmaz” sözleri ile muhalefet yapılmaz.
                                                      ***
Kürtçe anadilde eğitim, yerel yönetimlere siyasal ve ekonomik özerklik verilmesini destekleyen bir CHP, Lozan Antlaşmasına ihanet ettiğinin farkında değil midir?
Otuza yakın okullarımız PKK tarafından yakılıyor, bir taraftan kendi yaptırdıkları okullara Kürtçe tabelalar asıyorlar…
Atatürk büstleri yıkılıyor.
PKK, Siirt'te bir köy okuluna baskın düzenleyerek okulda asılı olan Türk bayrağını indirip yakıyor.  
Ağrı'da mahkeme kurup yargılama yapıyor.
İktidar tarafından “aman çözüm sürecine halel gelmesin” diyerek askerimizin onuru ile oynanıyor. Taş atılıyor, PKK belirli yerlerde baskınlar yapıyor ve askerin eli kolu bağlı sadece seyretmek durumunda kalıyor.
Evet, Muharrem Bey ; “Cumhuriyet tehlikede, laiklik tehlikede, çocuklarımızın geleceği tehlikede, sınırlarımız, hemen hemen her şey tehlike altında. Bir büyük tehlike ile karşı karşıyayız.
Peki, bütün bunlara sadece AKP mi sebeptir?
Bizler AKP ile mücadele ettik mi yoksa bir çeşit destekledik mi?
Elinizi vicdanınıza koyup bir düşünün isterseniz.
                                                        ***
Halk ne diyor bakınız:
Ben Dersimli Kemalim! Diye çıkış yapan bir genel başkan (ki onu ilk seçildiğinde hepimiz yani ULUSALCILAR denilen bizler çok sevmiştik. )
Dersim ayaklanmasının lideri Seyit Rıza’nın itibarının iade edilmesini isteyen bir CHP,
VE Şeyhlere, Şıhlara temenna eden, laik Cumhuriyet’i silmeye çalışan, aydınlanma devrimlerine karşı olan, bölücülüğe hizmet eden bir YCHP.
Bu CHP benim CHPem değildir. Bu CHP ye oy yok. Ne kadar üzücü değil mi?
Bakınız başörtüsüne özgürlüğü ben getirdim diyen Sn. Kılıçdaroğlu sayesinde bugün Orta Okullara da girmiştir bu kafayı bohçalama. Atatürk’ün düşlediği gençlik bugün CHP sayesinde acınacak hale gelmiştir.
Elbette partiye küsmek olmaz Sn. İnce; fakat ne var ki göz göre göre istenmeyen politikalar ve partinin genlerinin değiştirilmesi karşısında, buna küsme değil isyan denir açıkçası.
İnsanların canla, başla çalışması için bir ışık görmesi gerektir. Bu ışık ta ATATÜRK ışığıdır.
.                                                       ***
Kılıçdaroğlu bir konuşmasında IŞİD için terör örgütüdür Erdoğan neden söylemiyor, terör örgütü ile mücadele etmek gerek diyor, amenna da PKK için aynı sözleri neden söylemiyor?
Bu güne dek bir kez olsun ne bayrağımızın yırtılması, Mehmetçiğimizi kalleşçe sırtından vuran PKK için konuşmadı. Neden?
Neden bir kere ağzından PKK terör örgütüdür sözleri çıkmıyor?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti toprakları üzerinde bir Kürdistan kurulmak istendiğini halen anlayamadı mı?
O anlamadıysa halk çok güzel anladı. YCHP bu tutumu ve bu politikalarla gelecek seçimlerde korkarım ki ana muhalefetliğini de kaybedecektir.
Bunları üzülerek yazıyorum ama gerçeklerden kaçmamak gerek. Yakın zamanda yanlış bir cumhurbaşkanı adayı ile büyük bir hezimete uğrayan YCHP halkın gözünde gün geçtikçe bitmektedir. Çünkü artık CHP liği kalmamıştır.
Sn. Kılıçdaroğlu ilk kurultayda Parti içindeki oligarşik yapıyı kıracağını söylemişti ama görüyoruz ki maalesef kendi oligarşisini yaratmıştır. Bu da ayrı bir sorundur.
Evet, AKP 330 milletvekilini bulduğu zaman rejim değişecektir ve ne parti kalacaktır ne de vekillik.
                                                              ***
Öte yandan yine bir genel başkan
“Kürt’e eşit, özgür yurttaş konumu kazandırmadan nasıl bu ülkeyi bütün tutacaksın? Biz o zaman buna ‘Türk sorunu’ dedik” diyor.
Allah aşkına hangi Kürt çocuğu üniversiteye giremiyor?
Hangi Kürt vatandaşımız bir partinin genel başkanı olamıyor?
Bu ülkede cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar olamadılar mı?
TBMM. sinde şu anda kaç tane Kürt kökenli veya Kürt Bakan, vekil var bilmiyor musunuz?
Yapmayın Allah aşkına!
Bu ülkede sadece Kürt kökenli vatandaşlarımızın mı sorunları var?
Milyonlarca işsizimiz, yoksulumuz var. Oysa  güzel vatanımız hepimize yeter. Şimdi mücadeleyi içimizde değil Türkiye’yi parçalamaya kalkan emperyalist, faşist düşmanlara karşı vermenin zamanıdır.
ABD maşası PKK’nın dışında hiçbir Kürt kökenli kardeşimiz bölünmeden yana değildir.
Evlenmişiz, çol, çocuk sahibi, et kemik olmuşuz. Biz nasıl ayrılırız?
Zaman Atatürk’te birleşme, hepimizin birer Kemalist olma zamanıdır.
Bizler tek yürek olursak üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir şey olmayacaktır. Buna bütün kalbimle inanıyorum.
Sevgi ve saygılar.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget