Baş parmağı avuç içine yapıştırıp diğer dört parmağı dik tutarak yapılan “Rabia işareti” Mısır’daki darbecileri lanetlemek ve onların hapse koyduklarını desteklemenin sembol ifadesi olmuştu.
Bir diklenişti.
Demokratik duruş.
Halkın seçtiğine sahiplenme.
Darbeye başkaldırış.
Mısır darbesi sırasında bizim Başbakan ve şimdi Cumhurbaşkanı ve o dönem Dışişleri Bakanı ve şimdi de Başbakan olanlarımız; “Rabia işaretini” hemen iç siyaset malzemesi haline getirmişlerdi. Meydanlarda yaptıkları her konuşmanın sonunda halkı “Rabia işareti” ile selamlıyorlardı.
Yıkılıyordu meydanlar.
Coşuyordu ekranlar.
* * * * * *
Ne oldu Rabia parmakları?
Hafızalardan silindi.
Irak’da kafa kesen IŞİD belası patlayınca ve gelip “ABD’nin ikinci İsrail’i olsun diye kurgulanmış Barzani Kürdistanı”na dayanınca; Başkan Obama ile Dişişleri Bakanı Kerry, “Biz Amerikan askerini IŞİD’e karşı Irak’a sokmayalım ama askerini sokacak ülkeler bulalım”
lobisi başlattılar. Ankara’da bizim Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın
arkalarını avuç içleriyle sıvazlarken, Kahire’de Mısır darbecisi Abdülfettah Sisi‘yi de “IŞİD’e karşı kurulan koalisyonun kilit lideri” ilan ettiler.
Gerçekler acıdır.
Hem de acımasız.
Dört parmakla yapılan “Rabia İşareti” Ortadoğu bataklığında geldi, bizim Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın arkasını sıvazlayan şekle dönüştü.
ABD arkasını sıvazladı.
Tayyip Erdoğan, Sisi’ci oldu.
Ahmet Davutoğlu, darbeci.
* * * * *
ABD IŞİD’i dize getirmek için havadan bombalamanın ve hatta asker sokmanın yetmeyeceğini biliyor.
Önünde tarih var.
Sayfaları çeviriyor.
Yeniden bakıyor.
Vietnam’a ordu sokmuştu.
58 bin ölü verdi.
Başına sopa ile vurulmuş köpek yavrusu gibi kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştırıp Vietnam’dan çekildi.
Afganistan’a ordu soktu.
Yıllarca bomba yağdırdı.
Askerleri öldü.
Taliban’ı yok edemedi.
Afganistan’dan çekildi.
Irak’a 250 bin asker soktu.
1 milyon insan öldü.
Irak 3’e bölündü.
Yeni petrol yasası yapıldı.
Sonu IŞİD’in doğuşu oldu.
Libya’yı havadan vurdu.
Kaddafi’yi yok edecekti.
Kaddafi’nin işi bitirildi.
Fakat Libya 8’e bölündü.
Kargaşa, terör hortladı.
Amerikan elçisini öldürdüler.
Türk şirketlerini kovdular.
Suriye’de Esad’ı indirecekti.
Yıllar çok kanlı ve acı geçti.
Suriye bedelini Türkiye ödüyor.
Ve bugünlerde Esad, IŞİD’e karşı “el uzatılacak adam” haline geldi ve Rabia işareti, Tayyip Erdoğan’ın sırtını sıvazlamaya dönüştü. ABD’ye sırt sıvazlatıp, “49 vatandaşımız IŞİD’in elinde rehine… Bu yüzden elimiz, kolumuz bağlı… Düşündüklerimizi bile söyleyemiyoruz” demekteler. Obama ise bir yandan sırt sıvazlıyor öbür yandan “İncirlik Üssü’nü senden alır, Kürdistan’da kurarım…” diye Amerikan gazetelerine haberler yazdırıyor.
Necati Doğru - SÖZCÜ
Yorum Gönder