Tarzan Zor Durumda - Güner Yiğitbaşı

Tarzan Zor Durumda - Güner Yiğitbaşı
Tarzan zor durumda sözü, bir işin, çok afedersiniz, boka sardığı durumlarda çok sık  kullanılan bir deyim olup, iki ucu boklu değnek deyimi de aynı durumlarda sıkça kulanılır.

Teşbihte hata ve ayıp olmaz, IŞİD (Irak Şam İslam Devleti) konusunda ülkemiz adına gelinen bugünkü noktada, ülkemizi yöneten kişiler için, tarzan zor durumda benzetmesini yapmaktan başka bir çıkış yolu bulamıyoruz.

Cumhurbaşkanı Tayyip Bey; yeni uçan sarayı ile gittiği Nato Zirvesinde, ABD Başkanı Obama'nın, IŞİD'e karşı bir koalisyon kurulması ve bu koalisyona Türkiye'nin de katılarak destek vermesi önerisi karşısında ne yapacağını şaşırmış ve zor durumlara düşmüştür.

Tayyip Bey, Başbakanlığı döneminde, Suriye lideri Esad'ı devirme hırsına kapıldığı için uyguladığı yanlış Suriye politkası nedeniyle, IŞİD terör örgütüne destek çıkmış, bazı rivayetlere göre, bu örgüte silah ve cephane yardımında bulunmuş, militanalarının ülkemizde eğitilmelerine ve yaralı militanlarının da yine ülemizde tedavi edilmelerine katkılar sunmuştur.

İnsanlık dışı bu terör örgütü militanları, kendilerine sunulan bu katkılara rağmen, aylar önce Türkiyenin Musul Başkonsolosluğunu basarak işgal etmiş ve Musul Başkonsolosumuz  en başta olmak üzere, 49 konsolosluk görevlisini ve aile fertlerini esir alarak, bilinmeyen bir yere götürmüş olup, 49 Türk vatandaşı halen,IŞİD isimli terör örgütünün elinde esirdir.

Bu nedenle, Tayyip Bey ve diğer Türk yetkililer; 49 vatandaşımızın can güvenliklerini düşünerek, hassasiyet içine girmiş  ve kendilerini, IŞİD örgütüne karşı  elleri kolları bağlı hissetmekte ve IŞİD terör örgütüne, terör örgütü dahi diyememektedirler.

Türk yetkililerin IŞİD örgütüne yönelik bu ilişki ve hassasiyetlerini çok iyi bilmesine rağmen, ABD Başkanı Obamanın, Nato Zirvesinde görüştüğü Tayyip Bey den, IŞİD'e karşı oluşturulacak olan koalisyona, Türkiye Cumhuriyetinin de katılmasını ve katkı yapmasını istemesi karşısında, durumu çok iyi özetleyen ve açıklayan, tarzan zor durumda demekten başka ne denilebilir ki?

İşte, dış politikanın önemi ve gerçek ve meslekten gelen tecrübeli diplamatlar, monşerlikle suçlanarak, aşağılanarak ve dışlanarak uygulamaya konulan ülkenin çıkarlarına aykırı dış politikaların fatutalarının birgün mutlaka önümüze konulacağı, tarzanı zor durumda bırakan bu gerçeklerle yüzleşince, daha iyi anlaşılmıştır.

Ne diyelim, Allah, Cumhurbaşkanı Tayyip Bey'in ve Başbakan Ahmet Bey'in yardımcısı olsun.

Bu yazımızda değinmek istediğimiz bir diğer konu da, çiçeği burnunda Başbakanımız Ahmet DAVUTOĞLU'nun,güvenoyu aldıktan sonra dile getirdiği yeni Anayasa konusundaki beyanlarıdır.

Başbakan Ahmet DAVUTOĞLU, yeni Anayasa konusunda; “2015 seçimlerini büyük bir zaferle kazanacağız, ilk işimiz askeri ihtilalin Anayasasını değiştirmek olacak, o Anayasayı tarihteki yerine gönderip,milletin hak ettiği özgürlükçü Anayasayı getireceğiz.” demiştir.

Ne güzel, kulağa ne kadar hoş geliyor, değil mi?

Lafla peynir gemisi yürüse keşke.

Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz,  Ahmet DAVUTOĞLU gibi destekten yoksun atanlar için söylenmiş ne güzel sözler bunlar.

Biz demokrat ve sınırsız özgürlüklerden yana bir kişi olarak Sayın DAVUTOĞLU'na buradan diyoruz ki; bizler, sizin, ihtilal Anayasası olarak suçladığınız 1982 Anayasasına da razıyız, yeter ki, siz bu Anayasayı noktasına virgülüne eksiksiz uygulayınız.

O darbe Anayasası ne diyor? Herkes, önceden izin almaksızın, toplantı ve gösteri yürüyüşü yapabilir. Sizin 12 yıldır iktidarda olduğunuz ülkemizde, vatandaşlarımız, bu askeri ihtilal Anayasasının izin verdiği toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüklerini kulanabiliyorlar mı?

İşçilerimiz, 1 Mayıs İşçi Bayramını Taksim de kutlayabiliyorlar mı?

Gençlerimiz, barışçıl Gezi Parkı demokratik direniş hak ve özgürlüklerini, burunları kanamadan, yaralanmadan, hayatlarını kaybetmeden özgürce uygulamaya kayabildiler mi?

Özgürlükçü Anayasa getireceklermiş, geçiniz beyler, geçiniz. Özgürlüklerin beşiği olan İngiltere de, yazılı bir Anayasa mı var sanki?

Siz, millete özgürlük getirecekseniz, önelikle darbe Anayasasını tam olarak uygulayınız. Anayasalar, özgürlükleri yasalarla sınırlayabileceğiniz hudutları belirler ve ülkeyi yönetenleri bu konuda bağlar, çıkaracağınız yasalarla ve fiilen yürülüğe sokacağınız uygulamalarınızla, özgürlükleri, Anayasanın tanıdığınıdan daha fazla genişletebilirsiniz, buna Anayasal bir engel olmadığı gibi, bu konuda sizin elinizi tutan da yoktur. Darbe Anayasasının yürürlükte olduğu, bugünkü milletvekili sayınız itibariyle bu Anayasayı değiştiremediğiniz mazeretine sığınmayınız.

Ahmet Bey; sizin, AKP olarak getirmek istediğiniz ve özlemini duyduğunuz Anayasa;  halkımızın özgürlüklerini daha da genişletecek olan, gerçekten özgürlükçü, insanı odak alan, insanın amaç, devletin araç olduğu bir Anayasa asla değildir, sizler, ülkeyi bölmenize ve parlamenter sistemi kaldırarak, yerine, ne olduğu belirsiz, arabesk ve Tayyip ERDOĞAN mekezli başkanlık sistemini getirecek ve darbe Anayasasını dahi aratacak olan antidemokratik ve kişi (Tayyip) odaklı bir Anayasanın özlemi içindesiniz.

Bu böyle biline.

08/Eylül/2014
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget