Kendinize geliniz lütfen! - Güner Yiğitbaşı

Kendinize geliniz lütfen! - Güner Yiğitbaşı
AKP Grup Başkan Vekili Mahir ÜNAL; 12.Ekim.2014 tarihinde yapılacak olan  meşru ve demokratik bir seçimle, yaklaşık on üç bin hakim ve savcının oylarıyla belirlenecek olan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunan on üyeden oluşacak olan bölümünü, Adalet Bakanlığı tarafından desteklenen listesinin kazanamaması halinde, gayri meşru ilan edeceklerini ve buna göre gereğini yapacaklarını, demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetinin bir milletvekili sıfatıyla, hiç utanmadan ve sıkılmadan kamuoyuna ilan etmiştir.

Bu zat, kendisinin ve temsilcisi olduğu AKP seçmeninin iradesini, kuvvetler ayrılığı ilkesini yok sayarak, sandıktan çıktıkları savıyla, Anayasamıza göre, Türk Milleti adına yargı yetkisini kullanan hakim ve savcılarımızın iradesinden üstün görüyor.

AKP Grup Başkan Vekili Mahir ÜNAL; Türkiye Cumhuriyetinin, bir Anayasasının olduğundan, Türkiye Cumhuriyetinin, bu Anayasa hükümlerine göre yönetilen, demokratik bir hukuk devleti olduğundan habersiz sanırım. Veya, AKP iktidarının  bir mensubu olarak, sandıktan çıkmayı biraz gözünde büyütüyor, sandıktan çıkmanın şımarıklığı içinde ve sandığın, demokrasi için gerekli, ancak yeterli olmadığı konusunda bir bilgi eksikliğine sahip. Veya, her şeyden haberdar ve bilgi sahibi olmasına rağmen, 12 yıl boyunca  girdiği her seçimi kazanan iktidar yorgunu AKP' nin bir mensubu olarak, iktidar sarhoşluğu içinde, kendilerini, bu ülkede Anayasaya rağmen her şeyi yapabilen bir diktatör olarak görüyorlar.

Hayır, Mahir ÜNAL ve o zihniyettekiler; bu ülke, hala, bir Anayasası olan demokratik bir hukuk devletiyse  ve o şekilde kalmaya da devam edecek ise,  Anayasaya ve yasalara göre, meşru bir şekilde yapılacak olan seçimler sonunda, hakim ve savcılarımızın özgür iradelerini temsil eden  oylarıyla belirlenecek olan HSYK üyelerini, sizden olmadıkları gerekçesiyle ve cemaatçi oldukları soyut iddiasıyla, gayri meşru ilan edemezsiniz, buna hak ve yetkiniz olamaz. Buna yeltendiğiniz, sözle dahi olsa, seçilen bu kişileri gayri meşru ilan ettiğiniz taktirde,  siz ve partiniz, bu ülkenin Anayasasını çiğnemiş ve gayri meşru hale gelmiş olursunuz, bu gerçeği size hatırlatmak isteriz.

Sizler, Türkiye Cumhuriyeti Devletini; iddia edilen her türlü yolsuzluklarınıza, hukuksuzluklarınıza ve baskılarınıza millet sesini çıkarmıyor ve tahammül ediyor düşüncesiyle, kendinizi, bu ülkede her istediğini keyfi olarak yapmaya hakkı olan kişiler ve ülkemizi de babanızın çiftliği mi zannediyorsunuz? Şayet öyle ise, yanlış ve çok tehlikeli bir yolda ilerliyorsunuz, büyük bir yanılgı ve gaflet içinde bulunuyorsunuz demektir.

Eski Genel Başkanınız ve eski Başbakan, yeni Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, düne kadar, sandıktan çıkmakla övünerek, sandıktan çıkan sonuca herkes tarafından saygı gösterilmesini savunmuyor muydu, sandığı, demokrasi için gerekli olmaktan öte, demokrasinin yeterli tek kriteri olarak kabul etmiyor muydu, bunları ne çabuk unuttunuz?

Yine sizin eski genel başkanınız Tayyip Bey, daha iki gün önce, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda Cumhurbaşkanımız sıfatıyla yaptığı konuşmasında; dini terör örgütü Müslüman Kardeşlerin desteğiyle, sandıktan Mısır Cumhurbaşkanı olarak çıkan Mursi'yi darbe ile devirerek gayri meşru ilan eden Sisi'yi, diplomatik saygı sınırlarını aşacak şekilde eleştirmedi mi? Her şeyiniz de olduğu gibi, sizin çifte standart seçim ve sandıktan çıkma anlayışınızı da anlamakta zorlanıyoruz. Siz hep kendinize mi Müslümansınız?

AKP olarak, iktidar olmanın nimetlerini ve devletin tüm  olanaklarını kullanarak, devletin kesesinden ödenen sosyal yardım ve sadakaları yoksul halkımıza dağıtarak, pek de adil olmayan koşullar içinde yapılan ve yine de meşru saydığımız demokratik seçimlerle iktidara gelmiş olduğunuz için;

Anayasayı rafa kaldırmanıza,

HSYK'yı ele geçirmek suretiyle, yargı erkini yürütmeye bağlayıp, yargı bağımsızlığını tamamen ortadan kaldırmak için, HSYK seçimlerini, var gayretinizle etkilemeye çalışmanıza,

Yolsuzluk ve rüşvet iddialarının üzerini kapatmaya çalışmanıza, somut ve maddi delillere dayalı yolsuzluk ve rüşvet iddialarını, Hükumete karşı yapılmış bir darbe girişimi olarak nitelendirerek itibarsızlaştırmanıza,

Yanlış dış politikalarınızla, ülkemizi komşularıyla düşman haline getirmenize, ülkemizi, orta doğuda çıkacak olan olası bir çatışmanın tarafı ve bölgedeki İslami terör örgütlerinin hedefi haline getirmenize,

Musuldaki Türk Başkonsolosluk binasını basan IŞİD Terör Örgütü tarafından, 49 vatandaşımızın rehin alınarak, ülkemizin itibarının sarsılmasına neden olmanıza,

Ülkemizin insanlarını, din, mezhep ve etnik kökenlerine göre ayrıştırarak kamplara bölmenize,

Çözüm süreci adı altında, illegal PKK terör örgütü ile müzakere yaparak, ülkemizin Doğu ve Güneydoğu Bölgelerini bölünme aşamasına getirmenize, PKK terör örgütü militanlarına fiili af çıkararak, onların bölgedeki her türlü yasa dışı bölücü ve terör eylemlerine göz yummanıza ve yasal gereğini yapmamanıza,

Bölünme aşamasına getirdiğiniz bu bölgelerdeki devlet okullarının, PKK militan ve yandaşları tarafından kundaklanarak yakılmasına ve bu yakılan devlet okullarının yerine, yasa dışı olarak Kürtçe eğitim yapan okulların açılmasına ses çıkarmayarak görmezlikten gelmenize,

Bu bölgelerdeki Atatürk heykellerine saldırılar yapılmasına ve benzin dökülerek yakılmasına sessiz kalmanıza, bu saldırıların önlenmesi için, ciddi tedbirler almamanıza,

Devlet Okullarını  imam hatip okullarına dönüştürerek, türban takma özgürlüğü adına,10 yaşındaki kız çocuklarının başlarına türban geçirmenize, bu icraatınızla, aslında bir oyun çocuğu olan bu konuda özgür bir seçim yapma olanağı bulunmayan 10 yaşındaki küçük kız çocuklarımızın, aile baskısıyla kapanmalarını sağlayarak, onların türban takmama özgürlüklerini yok etmenize,

Daha burada saymakla bitiremeyeceğimiz tüm olumsuz ve hukuksuz icraatlarınıza,

Rağmen, AKP' ye oy vermemiş olan bizler ve bizim gibiler, demokrasiye ve demokrasi için gerekli olan ancak yeterli bulunmayan meşru seçimlere olan saygımızdan dolayı, AKP iktidarına nasıl tahammül ediyor ve saygı gösteriyorsak ve kendimizi buna mecbur hissediyorsak, AKP Grup Başkan Vekili Mahir ÜNAL ve onun zihniyetindeki tüm AKP' liler ve yandaşları da, Hakimler Ve Savcılar Yüksek Kurulu seçimlerinden çıkacak olan sonuca tahammül etmek ve saygı göstermek zorundadırlar.

Bunun başka yolu yoktur. Bizden hatırlatması, sizler, AKP olarak, demokratik ve meşru bir şekilde yapılacak olan HSYK seçimlerinin sonuçlarını gayri meşru ilan etmeye kalkar ve sorgulamaya başlarsanız, birileri de, sizleri örnek alarak, sizin yukarıda bazılarını saydığımız Anayasa ve yasa dışı eylem ve icraatlarınızı gerekçe yaparak, sizin iktidarınızın meşruiyetini sorgulamaya başlarlar.

Tayyip Bey'in, iki gün önce, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda yaptığı konuşmada söylediği gibi, nasıl, dünya beşten büyükse, ülkemizin menfaatleri ve demokrasimizin ilke ve değerleri de, AKP'nin ilke, değer  ve menfaatlerinden üstündür.

26/Eylül/2014
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget