Dengir
Mir Mehmet Fırat!
Ne
uzun isim değil mi?
Bu
kişinin adını aklımda tutamam, yazarken de hep sinir olurum.
Tıpkı
İspanyol isimleri gibi, mesela, José
Luis Rodríguez Zapatero .(İspanya eski başbakanı)
(Dengir
ismi Kürtçe'de "büyük ses"; Mîr ise Kürtçe'de "Bey"
anlamına gelirmiş).
Neyse
benim onun adını değiştirecek halim yok ya!
Kısaca
Mehmet Fırat diyeyim.
Bu ismi daha ziyade Kılıçdaroğlu’nun
yıldızını parlatan, Uğur Dündar’ın moderatörlüğünü yaptığı
Düello da tanımıştık.
Kılıçdaroğlu
karşısında buram, buram nasıl da terlemişti değil mi?
Her
şeye rağmen içten pazarlıklı ama başbakanla mukayese edilemeyecek kadar kibar
bir adam görünümünde.
AKP’nin kurucu isimlerinden olan bu
zat, gemi batmaya başlayınca terk edenlerden oldu.
Herhalde
olanlar gırtlağına kadar geldi dayanamadı, belki de kendisine de bir zarar
gelir çekincesi ile partisinden ayrıldı. Belki aslına dönmek istedi.
Kim bilir?
Bugün
Gazetesine verdiği röportajda Cemaati, Emniyet ve İstihbarata TSK ve MİT’e karşı Hükümetin yerleştirdiğini söylemiş..
Fırat, sivil iktidarla ilgisi olmayan MİT’in askerin denetiminden kopartılarak
Emniyet içinde bir istihbarat örgütünün hem hukuken, hem personel olarak
güçlendirilmesini isteyen Erdoğan’a:
Aynı ideolojiyi, aynı inancı
paylaşan insanlardan oluşmasının doğru olmadığını söylemiş.
Başbakan
da;
“Kıblemizin aynı olduğu insanlardan
bize zarar gelmez” demiş.
Torba
yasa, kese yasa, bohça yasa, uydur uydur isim tak hesabı Ceza Kanunu’nda yapılan değişikliklerle, bilinçli olarak, hukukun
dışında teknik takip, ortam dinlemesi gibi imkânlar MİT’e verilmiş. Yani sözün
özü bu!
Bilmediğimiz
bir konu değil ama bu itirafı kurucu bir üyeden, eski bir bakandan duymak çok
önemli tabi.
Ne var ki minareyi çalan kılıfını
uydurur hesabı başbakan buna da Fırat’ı yalanlayacak, kendisini haklı
gösterecek bir senaryo hazırlar hemen.
Şu
başbakan var ya, vallahi inanılmaz bir adam. Dağarcığında meğer ne kadar çok
yalan varmış.
İkna
kabiliyeti bir yana öyle güzel oynuyor ki benim diyen aktör bu kadar başarılı
olamaz.
Mesela,
Pennsylvania ile her şey
istediği gibi yol alırken, birden ikili arasında “ben daha güçlüyüm büyük pay benim” egoizmi ortaya çıktı. Böylece
yıldız savaşları gibi güç savaşları başladı.
Aynı
olan kıbleler Kuzey kutbu ile Güney kutbuna dönüştü.
Pennsylvania’
da ki hazret “vay sen misin bana
başkaldıran” diyerek 17 Aralık yolsuzluklarını meydana çıkartıverdi.
İlk
anlarda şok geçiren, sonra açılan, bizim
artist başbakanımız: devletin içinde devlet var, bize darbe yapacaklar,
Paralel devlet, var.
Ergenekon’u
da bunlar yaptılar, bunların inlerine gireceğiz, diye ortalığı inletmeye,
mağduru oynamaya başladı.
Eeee! Allah’ın sopası yok derler,
işte AKP’nin kurucularından olan Fırat itiraf ediverdi.
Ben
onu bunu bıraktım da, bir zamanlar CHP genel sekreterliğini de yapmış olan koyu
Atatürkçü olduğunu sandığımız Ertuğrul Günay bu durumları istifa edene kadar
nasıl hazmetti?
Böyle
koltuk sevdası olur mu?
Bir koltuk için vatan, Atatürkçülük
satılır mı?
İnanın
çok üzgünüm.
Haydi,
Baykal’a kızdın, koltuk için bir hırs yaptın AKP’ye geçtin diyelim, olanlara
nasıl göz yumdun?
Bir
zamanlar örgüt arkadaşımız ve sevdiğimiz insan olan kendisine hiç
yakıştıramadık.
Baykal
önsezisi çok kuvvetli bir siyasetçidir demek ki bizden daha iyi tanımış onu…
Sen Alevisin ben Sünni’yim o Zaza!
Hoppalaaa!
Ya
bizim artist iyice şaşırdı artık.
Toplumu
kutuplaştırmak için elinden geleni yapıyor.
Hem
Alevi’si, Türk’ü, Kürt’ü Laz’ı biz bir milletiz diyecek sonra da mezhep
ayrımcılığı yaparak milleti bölmeye, birbirine düşman etmeye kalkacak.
Bu
kadar tutarsızlık olmaz.
CHP
ve MHP’ in çatı adayını dişine göre buldu ya, bir yandan da ona yükleniyor.
Bu ithal adaydır yerli değildir.
Milli değildir.
Ülkesine milletine yabancı bir
adaydır.
Bunları
ve aklına gelen her sözü söylüyor. Belli ki Ekmeleddin Beyi kendisine büyük
rakip görüyor ve saltanatı elinden gidecek diye korkuyor.
Başbakanın
bir de can korkusu var tabi. Baksanıza Aydınlık Gazetesinin haberine göre dün
Maltepe mitinginde bölgede uçuş yasağı yaptırmış.
Karadan binlerce polis, sivil
korumaları yetmemiş şimdi havadan da korkmaya başlamış. Öyle ya! Ya yukarıdan
başına bomba yağarsa!
Onun yerinde olsam ben de korkarım.
Ruh
halinin ne kadar bozuk olduğunu gözlemliyoruz.
Ekmeleddin
Beye milli değildir diyor ama kendisinin milli olduğunu bize yıllardır
ispatlayamadı.
Bir
kere olsun Türk Milleti diyemedi. Türk’üm diyemedi. Açıkçası hangi milletten
olduğunu da belirtmedi.
Hakkında
çıkan söylemleri yanıtlamadı.
İstiklal
Marşımızı dahi ezberleyememiş cam ekrana bakarak söyleyen bir başbakanın ithal
dediği Ekmelleddin Beyi veya bir başkasını eleştirmeye hakkı yoktur.
Kendisinin hangi milletten olduğunu
açıklayamayan, Sünniliğin ardına sığınıp oy kopartmaya çalışan birisi inandırıcı
değildir.
Yalan, dolan, talanı bol olan,
hakkında çıkan yolsuzluk iddialarından aklanmamış, hangi milletten olduğu
belirsiz, Atatürk düşmanı bir kişi asla benim ve Türk Milletinin cumhurbaşkanı
olamaz, olmamalıdır.
Seçime çok az bir zaman kaldı herkesin
çok iyi düşünmesi gerekir.
Sevgiyle
kalın.
Yorum Gönder