AKP'liler ve BDP'liler birbirine girdi

TBMM Genel Kurulunda, ''Torba tasarının'' görüşmeleri sırasında, AKP ve BDP milletvekilleri arasında yaşanan tartışma ve kavga nedeniyle birleşime ara verildi.

TBMM Genel Kurulunda, ''Torba tasarının'' görüşmeleri sırasında, AKP ve BDP milletvekilleri arasında yaşanan tartışma ve kavga nedeniyle birleşime ara verildi.
TBMM Genel Kurulu'nda, AKP ve BDP'li milletvekilleri arasında çıkan tartışmada yumruklar havada uçuştu. BDP'li Sırrı Sakık'ın, AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli'nin üzerine yürümesiyle başlayan tartışmada AKP ve BDP'li vekiller birbirlerinin üzerine yürüdü.
Çıkan arbede de Sakık, AKP'li Ahmet Yeni'yi itekledi. İteklenen Ahmet Yeni, çiçek havuzunun içine düştü.
Bunun üzerine AKP'li Mehmet Erdoğan, Sakık'ın üzerine yürüyerek boğazına sarıldı.
BDP'li Hasip Kaplan da elindeki Anayasa kitapçığı vekillerin üzerine attı. Tartışmanın büyümesi üzerine oturuma önce 5 dakika sonra 1 saat ara verildi.
Küfürlerin havada uçuştuğu kavgadan sonra BDP'li Sırrı Sakık gazetecilere "Yumruk atmadım, ittim..." dedi.


"Başbakan da terörist o zaman"

Genel Kurul'da konuşan BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, öğrenci affıyla ilgili maddede affa ilişkin getirilen 'terör suçundan hüküm giyenler' hariç ifadesine tepki gösterdi. Kaplan Başbakan Erdoğan'ın da Diyarbakır DGM'de yargılandığını belirterek "Başbakan da teröristtir bu maddeye göre üniversitede okuyamaz. Diyarbakır DGM'de yargılanmıştır, dağdan inenlere üniversite kapısını kapatıyorsunuz" dedi. Kaplan'ın sözlerine AKP milletvekilleri tepki gösterirken Kaplan AKP'lilere 'DGM kararını getiririm. Allah Allah doğruyu doğrulayın ne yaptığınızı bilmiyorsunuz" diye bağırdı. Kaplan'ı birleşimi yöneten Meclis Başkanvekili Sadık Yakut da "el kol hareketlerini bırakın indirin elinizi. Haddinizi bilin" diye uyardı. Milletvekillerinin sorularına hükümet adına yanıt veren Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz ise Kaplan'ın sözlerine "Sayın Kaplan'ın başbakanımıza öyle bir yakıştırmada bulunacağını sanmıyorum. Kanunla ilgili yorum yaptı. Terörün, teröristin evrensel hukuk çerçevesinde tanımı belli. Hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı hakkında böyle bir yorum yapmaz diye düşünüyorum. Düzeltilmesinde fayda var" karşılığını verdi.


"Sayın Öcalan da benim müvekkilim"

Genel Kurul'da yine BDP'li Hasip Kaplan'ın kürsüden yaptığı konuşmada Abdullah Öcalan için "Sayın Öcalan" ifadesi de tartışmaya neden oldu. Kaplan'ın ifadesi nedeniyle Meclis Başkanvekili Sadık Yakut mikrofonun sesini kesti. BDP'li milletvekillerinin tepki göstermesi üzerine ise Yakut, "İçtüzük gereği kesme hakkım var"dedi. Yakut Kaplan'ı "40 bin kişinin ölümüne sebep olan bir kişiye sayın diyemezsiniz. Sözlerinizi düzeltin" diyerek uyardı. Kaplan ise "Sayın Öcalan" ifadesini "Sayın Kenan Evren deniliyor. Sevgili müvekkilim denilebiliyor. Benim de müvekkilim Sayın Öcalan. Hanginiz müvekkiline sayın demez. Bu ülkede katliam yapanlar sokaklarda kahraman gibi dolaşıyor" şeklinde savundu.

"100 bin öğrencinin önünü tıkıyor"
Torba tasarıda yer alan öğrenci affıyla ilgili düzenlemedeki 'terör örgütü suçundan hüküm giyenler hariç' ifadesinin 100 bin öğrencinin önünü tıkadığını savunan Kaplan, "100 bin gencin içinde devrimcisi var, ülkücüsü var, İslamcısı var, sağcısı solcusu var. Yapmayın, biraz sağduyu biraz izan" dedi.


Meclis'te 'darbecilerin avukatı' tartışması
AKP ile CHP arasındaki 'darbecilerin avukatı' tartışması Meclis tutanaklarına şöyle yansıdı:
CHP grubu adına Muharrem İnce (Yalova) - Bakınız ben size bugün çok ilginç bir belge göstereceğim. Gerçekten belki de dokuz yılda bu Mecliste ilk kez bu kadar hoşuma giden bir belge buldum. Bu kürsüden bize, Cumhuriyet Halk Partisine "darbeci" dediniz, "statükocu" dediniz, "Ergenekoncu" dediniz.
(AKP sıralarından gürültüler)
Muharrem İnce (Devamla) - .devam edeyim, "postal yalayıcısı" dediniz, bunların hepsini dediniz. Şimdi kimmiş postal yalayıcısı, ben onu göstereceğim, acele etmeyin.
Kemalettin Aydın (Gümüşhane) - Hepsini ince ince diyor!
Muharrem İnce (Devamla) - Şimdi, biz burada, Anayasa'nın geçici 15'inci maddesinde zaman aşımının durdurulmasını istediğimizde reddettiniz. "İç Hizmet Kanunu'nun 35'inci maddesini değiştirelim." dedik, reddettiniz. Kenan Evren'le açılışlara gittiniz, Kenan Evren'le Çankaya Köşkü'nde birlikte yemek yediniz, sonra maaşına zam yaptınız. Bütün bunlar yetmedi. Şimdi, bakın: Bir, YÖK 12 Eylül kurumlarından birisidir, temel kurumlarından birisidir. Sayın Vecdi Gönül de YÖK'ün kurucu üyesidir. Sayın Abdülkadir Aksu da 12 Eylül'ün görevden alıp Rize Belediye Başkanı yaptığı kişidir. Ben bunlarla sınırlı biliyordum ama öyle değilmiş. Şimdi, bakın, siz yalnızca darbe tüccarı olmakla kalmayıp darbecilerin avukatıymışsınız da haberimiz yokmuş.
(AKP sıralarından gürültüler)
Ahmet Yeni (Samsun) - Ergenekon mu?
Muharrem İnce (Devamla) - Okuyorum bak. Kim Ergenekoncu, oku.

'Arkadaşlarımız işkence görürken İyimaya Evren'in avukatıymış'

Muharrem İnce (Devamla) - Bak, Ahmet Yeni, sana yeni bir şey söylüyorum: "Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, mahkemesi Ankara Asliye 15. Hukuk Hâkimliği -okuyorum- Kenan Evren adına avukatı Ahmet İyimaya." (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Duyduk duymadık demeyin! Ey ahali! Ey aziz halkım! Ey sevgili milletvekilleri! Bu ülkede, Kenan Evren bu ülkede darbe yaptığında Cumhuriyet Halk Partisini kapattı. Bu partinin yöneticilerini zorunlu ikamete tabi tuttu. Arkadaşlarımız işkence gördü. Bak, işkence gören birini orada görüyorum: Rasim Çakır, birisi. Daha, Mevlüt Coşkuner, Çetin Soysal, Hikmet Ağabey, hepsi, bütün arkadaşlarımız. Bizim arkadaşlarımız 12 Eylül sonrasında işkence görürken Ahmet İyimaya Kenan Evren'in avukatıymış da haberimiz yokmuş!
Kemalettin Aydın (Gümüşhane) - O gün mesleğini yaptı.

'Sizi gidi Ergenekoncular darbe tüccarları sizi'

Muharrem İnce (Devamla) - Tabii canım. Tabii canım Kenan Evren'in avukatlığını yapmak meslek, ne olacak?
Sizi gidi darbe şakşakçıları sizi, sizi gidi darbeciler sizi, sizi gidi Ergenekoncular sizi, sizi gidi darbe tüccarları sizi. (CHP sıralarından alkışlar, AKP sıralarından gürültüler) Şimdi, geç bunları, bunları geçeceksin. Siz çelişkilerinize bir yenisini daha eklediniz.
Şimdi, bakın, Allah aşkınına, ikisinde de Başbakanın imzası var: 10/1/2007 azaltılıyor daire sayısı, 21/1/2011 artırılıyor. Bu bir çelişki değil mi? Bunu bir Allah'ın kulu çıkıp burada açıkladı mı? Yok.


'Ekmek parası ne yapayım savundum mu diyecek'

Şimdi çelişkilerinize devam edelim: Yani, Sayın İyimaya bu kürsüye gelip "Ekmek parası ne yapayım? Kenan Evreni savundum" mu diyecek? Yoksa "12 Eylül oldu, darbe oldu, Türkiye'de siyasetin önü tıkandı. Türkiye'de belki de biz darbe ürünüyüz. Türkiye'de siyaset rayına oturmadı. Bak bugün iktidar olduk, bizim önümüzü açtı, yani Kenan Ağabeyimizi savunmayacak mıydım" mı diyecek, ne diyecek? Ne diyecek yani? Ya, bu kadar olur! Bu artık. Buna insan utanır. Şimdiden sonra bir taneniz Cumhuriyet Halk Partisine böyle laf etmeyeceksiniz. Avukatı Komisyon Başkanı yapmışsınız, daha ne yapacaksınız? Sizi gidi darbeciler sizi.(CHP sıralarından alkışlar, AKP sıralarından gürültüler)
Bak, bak, geçin bunları. Ben olsam. Cumhuriyet Halk Partisi'nde de pek çok avukat arkadaşım var milletvekili, eğer burada benim avukat arkadaşlarımdan birisi Kenan Evren'in avukatlığını yapmış olsaydı, Genel Başkana müracaat ederdim, derdim ki: "Bu milletvekiliyle ben aynı partide olmam."
AKP sıralarından gürültüler) Kusura bakmayın, "Ben olmam." derdim. Kenan Evren... (AKP sıralarından gürültüler)
Bu darbecinin avukatlığını da yapmaya devam ediyorsunuz, siz onların avukatlığını yapmaya devam ediyorsunuz. Bakın, devam edeyim, çelişki içindesiniz, çelişki.

'On iki yaşıma kadar kara lastik dahi giymedim'

Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya (Devamla) - İlkokulu okuma fırsatım olmadı, köyümüzde okul yoktu. On iki yaşıma kadar kara lastik dahi giymedim.
Bilgin Paçarız (Edirne) - Duygu sömürüsü yapma!
Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya (Devamla) - Alnımın teriyle, tırnaklarımla, babası general olmayan, annesi profesör olmayan vasat bir köylünün evladıyım.
Ali Rıza Öztürk (Mersin) - Benim anam profesördü, babam generaldi be!
Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya (Devamla) - Yükseldiğim veya yürüdüğüm her makama hem alnımın teriyle ve hem kaderin ikramıyla geldim.
Bilgin Paçarız (Edirne) - Bizler de Vehbi Koç'un torunlarıyız!
Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya (Devamla) - Ankara Barosunda yapayalnız avukatlığa başladım ve sorumluluk hukukunda derinleştim. 12 Eylülde avukattım, birkaç senelik avukat. Bildiri yayınlandığı zaman beni en fazla üzen şey, avukatların ve doktorların çok kazandığı ve vergi vermedikleriydi. Bilincimin derinine saplanan bir kılıç gibi ruh dünyamdaki gerçeklik olarak yerini aldı.

'Kenan Evren'i darbeci sıfatının dışında ne tanır ne bilirdim'

Tarih bana bir fırsat verdi. Tarihini bilmiyorum, 1993'tür, 94'tür. 12 Eylül rejimi sona ermiş, normalleşme dönemine geçilmişti. Aziz Nesin, değerli meslektaşım Emin Değer'in dilekçesiyle Kenan Paşa'ya bir dava açmıştı. Kenan Paşa'yı darbeci sıfatının dışında, ne tanırdım ne bilirdim ne görürdüm.
Bir sabah, çok saygı duyduğum ve iki üç hafta evvel geçirdiğimiz medeni hukuk projelerinin büyük başı Turgut Akıntürk bana bir telefon açtı. "Ahmet Bey, Kenan Paşa'ya bir dava açıldı, böyle böyle. Yargıtay'dan, hukuk bilim dünyasından sorduk, bu konuda en kaliteli isim sensin, davayı kabul eder misin?" dedi.
Bilgin Paçarız (Edirne) - Bravo!
Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya (Devamla) - Evet, "Davayı kabul eder misin?" Tefekkür ettim, vicdani sorgumdan geçirdim. Cumhurbaşkanlığı Hukuk Müşavirliği, rahmetli Özal'ın da, Kemalettin Alikaşifoğlu'da tanırım Yargıtay'dan, o da geldi ve bir darbe yapmış insanın.

'Davayı aldım ama avukatlık yaptım'

Ali Rıza Öztürk (Mersin) - Derin devletin tüm adamlarıyla konuştunuz yani!
Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya (Devamla) - .hukuktan yardım isteme talebine, aynen 1960 darbesinden sonra kimi baroların "Ben bunların avukatlığını alamam." diye karar verip Ankara Barosunun bir savunma yıldızı gibi yükselip "Sakıt insanların savunmasını yaparım." dedikleri gibi, ben davayı aldım, ama avukatlık yaptım.
Mevlüt Coşkuner (Isparta) - Hayırlı olsun!
Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya (Devamla) - Bir zarf içerisinde Çankaya'dan para geldi. Bunu hatıralarımda yazacaktım. "Nedir bu?" dedim. 500 lira para.
Ali Rıza Öztürk (Mersin) - Nereden bileceğiz?
Bilgin Paçarız (Edirne) - Fatura kestin mi, fatura!


'Parayı iade ettim'

Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya (Devamla) - Dedim ki: "Darbenin ilk demeci avukatlık ücreti konusunda olan bir zatın parasını almıyorum ve iade ediyorum." dedim. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar (!) AKP sıralarından alkışlar) Bu, benim vicdanımda, benim ahlakımda, benim savunma mesleğimin kutsallığında, rahmetli Faruk Erem'in "Arkadaşlar, avukatlar olarak istemediğiniz kişiler olabilir, kazıyınız ama her insanın derininde bir insan cevheri çıkabilir." arifesini kendime ilke edinmiştim. Bu bilinmiyor değildi, saydam bir toplumdaydık.
Rasim Çakır (Edirne) - Savunma metnini çoğalt da dağıt, okuyalım.


'İyimaya bu yamyamların hayal sofrasına pirzola olmayacak'

Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya (Devamla) - O tarihte, Fehmi Koru kıvançla yazdı, merhum Esat Coşan bir şerefli olay olarak kitabında yazdı. Gizlim yok, saklım yok ama siyaseti şahsiyet yamyamlığına dökmek isteyenler bilsinler ki, İyimaya'nın böyle yamyamların hayal sofralarına pirzola olamayacak kadar şeffaf, ahlaklı, adil bir hayatı vardır.
Saygılar sunuyorum. (AKP sıralarından alkışlar)
Ali Rıza Öztürk (Mersin) - Siyaset yapacak adam aynaya bakacak Başkan.
Başkan - Teşekkür ediyorum Sayın İyimaya.
Yeni madde üzerinde AKP Grubu adına.
Ali Rıza Öztürk (Mersin) - Kenan Evren'i nasıl savundun? Savunmayı nasıl yaptın?
Muharrem İnce (Yalova) - Sayın Başkan. (AKP sıralarından gürültüler)
Başkan - Bir saniye sayın milletvekilleri. Lütfen.
Buyurun Sayın İnce.


'Siyaset yamyamı olmadım'

Muharrem İnce (Yalova) -
Sayın İyimaya siyaset yamyamlığından neyi kast ediyor? Benim anladığım siyaset yamyamlığı, bugün savunduğun bir şeyin yarın tersini savunmaktır. Ben siyaset yamyamlığını böyle anlarım. Böyle anladığım için de hayatımın hiçbir döneminde siyaset yamyamı olmadım. Açıklık getirmesini istiyorum.
Başkan - Teşekkür ediyorum Sayın İnce. Yalnız benim de dinlediğim kadarıyla şahsınıza herhangi bir sözü olmadı.
Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya (Ankara) - Katiyen.
              
yumruklaşma anı
Etiketler:

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget