Bunları bir kenara not edin ki, Türk Devleti kendisine kurulan bu tuzaklardan kurtulduğu vakit, kimler yaşıyorsa çocuklarına anlatsınlar ve çocuklarınız bunu yargıya taşıyıp hesap sorsunlar…
Türkiye’de AKP İktidarı zamanında;
-Türkiye Cumhuriyeti Devletinin adı değişmelidir,
-Türk Bayrağının adı değişmelidir,
-İstiklal Marşı değişsin,
-Türkçe ve Kürtçe Resmi dil olsun,
diye televizyonlarda rahatça konuşan bölücüler, AKP ve Erdoğan tarafından “Akil İnsan” madalyası takılarak Türk Milletinin üzerine salınmışlardır.
(Bu tutum, açıkça Türk Devletini yıkmak ve Anayasa’yı çiğnemek demektir)
Türkiye’de AKP İktidarı zamanında;
-AKP ve Erdoğan, Devlet yetkililerini PKK Baronları ile görüştürerek, Türk Askerini-Türk Polisini şehit eden 25 adet PKK’lı katili serbest bırakmak için Habur Sınır Kapısında “Seyyar Mahkeme” kurdurmuşlardır.
-Seyyar Mahkemede “Pişman değilim, bugün olsa, yine öldürürüm” diyen PKK’lı katiller aynı gün serbest bırakılmışlardır.
-PKK’lı katiller, binlerce insan eşliğinde, şeref salonlarında konuk edilmişlerdir.
-Tüm bunlar, TC. Devletinin Valilerinin gözleri önünde olmuştur.
-PKK katiline göre özel mahkeme kurmak Türkiye’de Adalet’in yok edilmesidir.
(Bu tutum, Hukuk Devleti İlkesinin ayaklar altına alınması demektir.)
Türkiye’de AKP İktidarı zamanında;
-Eğitim sistemi alt-üst edilmiştir.
-Tarikat ve Cemaatlerin yönetimindeki “Kaçak Kursların” sayısı 10 bini geçmiş ve çocuklar buralarda birer Cumhuriyet düşmanı olarak yetiştirilmektedir.
-Okulların büyük bir kısmı Tarikat ve Cemaatlerin denetimine bırakılmıştır.
-FETÖ, AKP ve Erdoğan tarafından bu dönemde devletin her kademesine sokulmuş, özellikle M. Eğitim Bakanlığı (Bakanlar dahil olmak üzere) FETÖ’ne devredilmiştir.
(Bu tutum, Eğitim Birliği ve Lâiklik ilkesinin yok edilmesi demektir.)
Türkiye’de AKP İktidarı zamanında;
-Biat Kültürü gelişmiş ve tek adam yönetimine geçilmiştir.
-TBMM’de tek söz sahibi Erdoğan’dır.
-Hükümet, Erdoğan’ın emrindedir.
-Yargı, iktidarın denetimindedir.
-Tüm üst düzey bürokrat atamaları Erdoğan tarafından yapılmaktadır.
(Bu tutum demokrasiden vazgeçilmesi ve dikta yönetimine gidişin ifadesidir.)
Değerli Okurlar;
Tüm bu yazılanlar sizin bildiğiniz gerçeklerdir. Hepsi sizlerin gözleri önünde oldu ve sizler susarak destek verdiniz.
Bunlar, “Bana ne canım, bana mı kaldı” denecek türden işler değildir.
Biri evinize girse ve aile fertlerinizi silahla öldürmeye kalksa
“Bana ne, benim işim değil, Polisin işi” diyebilir misiniz?
Ama sizler sustunuz, hala da susmaya devam ediyorsunuz!
İşte bu yüzden bu yazılanları bir kenara not edin dedim.
Yarın çocuklarınıza neden ve niçin korktuğunuzu, özgürlüğünüzün nasıl elinizden gittiğini anlatmanızda sizlere yardımcı olur.
Çocuklarınız ve Kurtuluş Savaşımızda şehit olan dedeleriniz sizi affederler mi, işte orasını ben bilemem…
Sağlık ve başarı dileklerimle
23 Aralık 2016
Rifat Serdaroğlu
Yorum Gönder