Seferberlik ile ilgili düzenlemeler, Anayasanın 122. maddesinde ve 2941 sayılı Seferberlik ve Savaş Hali Kanununda yer almaktadır.
2941 sayılı Seferberlik ve Savaş Hali Kanununun 3. maddesinde;seferberliğin ne olduğu,seferberliğin genel ve kısmi olabileceği,genel seferberliğin ve kısmi seferberliğin ve seferberlik halinin tanımları yapılmış ve anılan yasanın 10. maddesinde de, hangi hallerde ve koşullarda seferberlik halinin ilan edilebileceği ve seferberlik ilanına yetkili olan organ, açık bir şekilde belirtmiştir.
2941 sayılı Seferberlik Ve Savaş Hali Kanunun 3. maddesinde;
Seferberlik;Devletin tüm güç ve kaynaklarının, başta askeri güç olmak üzere, savaşın ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde hazırlanması, toplanması, tertiplenmesi ve kullanılmasına ilişkin bütün faaliyetlerin uygulandığı; hak ve hürriyetlerin kanunlarla kısmen veya tamamen sınırlandırıldığı hal olarak,
Genel Seferberlik: Ülkenin tümüne yönelik bir tehdidin karşılanması, mevcut bütün güç ve kaynakların kullanılabilmesi için ülkenin bütününde uygulanan seferberlik olarak,
Kısmi Seferberlik: Ülkenin bir veya birden fazla bölgesinde uygulanan ve bütün güç ve kaynakların kullanılmasını gerektirmeyen seferberlik olarak,
Seferberlik Hali: Seferberlik faaliyetinin başlatıldığı gün ve saatten, kaldırıldığı güne kadar devam eden durum olarak tanımlanmıştır.
2941 sayılı Seferberlik ve Savaş Hali Kanununun 10. maddesinde ise,hangi hallerde seferberlik ilanına karar verilebileceği açıkça belirtilmiştir.
2941 sayılı kanunun 10. maddesine göre;
Savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi,
Ayaklanma olması,
Vatan veya cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışmanın ortaya çıkması,
Ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten ve dıştan tehlikeye düşüren davranışların ortaya çıkması,
Hallerinde genel veya kısmi seferberlik ilanına karar verilebilir.
Kanunun 10. maddesine göre; genel veya kısmi seferberlik ilanına, Milli Güvenlik Kurulunun da görüşünü aldıktan sonra, Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu yetkili olup, seferberlik ilanı kararında, seferberlik uygulanmasının başlayacağı gün ve saat belirtilir. Bu karar, derhal Resmi Gazete'de yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi toplantı halinde değilse hemen toplantıya çağırılır.
Şu anda ülkemizde yaşanan olaylara baktığımızda, ülkemizde bir seferberlik ilanının koşullarının varlığı inkar edilemez.
Ancak, Anayasamızda ve 2941 sayılı Seferberlik ve Savaş Hali Kanununda,milli seferberlik ilanı gibi bir kavrama yer verilmediği gibi,Milli Güvenlik Kurulunun görüşünü almadan ve kendi başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunun kararı olmadan,Cumhurbaşkanına; tek başına alacağı bir kararla seferberlik ilan etme yetkisi verilmemiştir. Anayasanın 6. maddesine göre, cumhurbaşkanı dahil, hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamayacağına göre, Sayın Cumhurbaşkanı tarafından ilan edilen ve muhtarlar toplantısında açıklanan milli seferberliğin,Anayasa ve ilgili yasadaki seferberlikle bir alakası yoktur.
Sayın Cumhurbaşkanının; ülkemizin içinde bulunduğu, seferberlik ilanını gerekli kılan ağır koşullarına işaret ve vurgu yaparak,ülkenin bir an önce bu ağır koşullardan kurtularak selamete çıkması için, tüm halkımızı daha hassas,duyarlı,dikkatli ve sorumlu davranmaya davet olarak değerlendiriyor ve ülkesini seven naçizane bir vatandaş olarak, halkımızdan beklenen hassasiyeti,duyarlılığı ve sorumlu davranışı, en başta bizi yönetenlerden de beklediğimizi belirtmek istiyoruz.
14.12.2016
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder