16 yaşında bir kız çocuğu yerel bir radyodan özel birine diye bir şarkı isteğinde bulunacak, bunu duyan aile meclisi toplanıp namusumuz kirlendi diye o kız çocuğunu kendi kardeşine öldürtecek, yargılama sonrası namusunu temizleyen bu insanlara ceza indirimi uygulanacak ama ceza sistemine idamın girmesi istenecek.
Alkollü olduğu halde ters yola girip kendi halinde masum insanların ölümüne sebep olanlar daha ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılacak ama ceza sistemine idamın girmesi istenecek.
Namusuyla çalışan emekçilerin yıllarca biriktirdikleri parayı yasal boşluklardan faydalanarak dolandıran finans kuruluşu patronları elini kolunu sallayarak sefa sürmeye devam edecek, ama ceza sistemine idamın girmesi istenecek.
Şort giyerek dolaştığı için masum bir kızın suratına tekme atan hastalıklı biri kısa süre içinde serbest bırakılarak halkın arasında pimi çekilmiş el bombası gibi dolaşmaya devam edecek, ama ceza sistemine idamın girmesi istenecek.
Dünyadaki bütün hukuk devletlerinde halkın vergileriyle oluşan bütçeyi yağmalayan siyasetçiler yargılanırken, Türkiye’de dokunulmazlık zırhına bürünüp yargılanmak istendiklerinde de TBMM’de yapılan oylamada buna izin verilmeyecek, ama ceza sistemine idamın girmesi istenecek.
Yukarıda yazdığım örnekleri sayfalarca çoğaltmak mümkün. Şu an eminim ki sizinde aklınıza onlarca örnek geldi.
Diyeceğim o ki; sen ülkeyi yöneten güç olarak her türlü takdir hakkını suçlulardan yana kullanıp halkın hukuka olan inancını yerle bir edeceksin ve cezaevinde olması gereken suçluları halkın içine bırakacaksın sonrada siyasi hesaplarla idamın ceza sistemine girmesini isteyeceksin.
İsmet İnönü’nün dediği gibi. Hadi canım sende.
Yılmaz Özdemir
Yorum Gönder