Güner Yiğitbaşı: E y v a h!...

Güner Yiğitbaşı: E y v a h!...
Eyvah ki ne eyvah.

Bizim 17/25 aralık şüphelisi, pardon mağduru (!) İranlı Reza ZARRAB, eşiyle gittiği Amerika Birleşik Devletlerinde tutuklanmış, hatta iddianamesi bile hazırmış ve 75 yıl hapsi istenesiymiş.

Medya öyle diyor, biz de vallahi medyanın yalancısıyız.

Adamın masum olduğu, 17/25 aralık soruşturmasını yapan paralelci ve cemaatçi savcıların iftirasına uğradığı, tarafsız (!) savcılarımız tarafından hakkında düzenlenen kovuşturmaya yer olmadığı kararıyla ortaya çıkmıştır!


Siz hiç inanmayınız, yok bazı bakanlara ve bakan çocuklarına milyonlarca dolar rüşvet vermiş, kollarına çok değerli hediye saat takmış, bazı bakanlar ayaklarının altına yatarak ona paspas olmuşlar, hepsi iftira ve yalan! Dini bütün bir partimizde politika yaparak bakanlık koltuklarına kadar yükselen bu kişiler o kadar küçülerek, bu kişiden rüşvet alacak değiller, bir bakanımızın koluna takılan o saatin ücreti de, bizzat o bakanımız tarafından alnının teriyle kazandığı paralarla ödenmiş bir saattir!Allah hepimizi kuru iftiradan saklasın!

Reza ZARRAB'dan rüşvet aldıkları iddia edilen bakanlarımız da, bu iddianın ortaya atılmasından hemen sonra, biz böyle adi iftiraların gölgesinde yaşayamayız, bizi Yüce Divanda yargılasınlar ve aklanalım diyerek, derhal bakanlık görevlerinden istifa etmediler mi, yargılanma dilekleri kabul edilerek, Yüce Divanda yargılandıktan sonra, suçsuz oldukları rtaya çıkarak aklanmadılar mı canım!

Bizim yargı kararlarımıza göre aklanan Reza ZARRAB;asla, bazı bakanlara ve çocuklarına rüşvet vererek yasa dışı bir iş yapmaz, suç işlemez, kendisi zengin ve iyilik sever bir iş adamı olduğu için, kendisini çekemeyen bazı kendini bilmezler, yasa dışı işlerinde kendisine yardımcı olan bazı bakanlara rüşvet verdiği yolundaki iftiraya dayalı iddiaları yetmiyormuş gibi, İstanbul Boğazındaki yalısında Belediyeden ruhsat alarak yasal bir şekilde yaptırdığı tadilat nedeniyle de kendisine iftira atmışlardır!

Amerikalı yasa adamları da, tıpkı ülkemizde yapıldığı gibi, Reza'ya iftira atıyorlar,haksız olarak tutukluyorlar, oysa ki, hakkında soruşturma yapan ve onu aklayan İstanbul C. Savcıları kendisine kefildir, beyanlarına başvurulursa, Reza'nın yasalara saygılı, masum,iyilik sever, hayır yapan, çok iyi bir kişi ve aile reisi olduğunu, mutlaka söyleyeceklerdir!

Sakın üzülme ve korkma Zerab Bey; sen değil, seni bu durama getirenler,sana arka çıkanlar, yardım ve yataklık edenler korksun ve üzülsünler, sen yeterki dik durmasını bil ve yapacağın savunmada, referanslarını iyi seç ve kullan, bir de dua et ki; 17/25 aralık soruşturmasını yapan ve daha sonra  meslekten atılan,şu anda kaçak olup yurt dışında bulunan cemaatçi savcı Zekeriye ÖZ ve diğerleri, seni ve başkalarını yakacak delillerin bir örneklerini, yurt dışına kaçarken beraberlerinde götürüp Amerikalı savcılara da sızdırmış olmasınlar!

22/03/2016
Güner YİĞİTBAŞI 
İzmir Barosu Üyesi

Yorum Gönder

Amerikan Adaleti, bence Rıza Zarrap'la 17/25 Aralığın bir kulağından tuttu. Rıza enişte ceza yer, ancak, Deniz Feneri yolsuzluğunu yargılayan Alman Adaleti, "bu işin kökü Türkiye'de" dediği gibi, Amerikan Adaleti de, güya müttefiklik hatırına, "bu işin kökü kömçeği Türkiye'de" diyerek kestirip atacak sanırım. Bizimkiler de yine kös dinleyecekler... Vay benim adaleti sapmış ülkem; kedinin pisliğini örttüğü gibi her türlü, yolsuzluğun, pisliğin üstünü örtmekteler yine
.

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget