Bazı HDP Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması gündemde.
Yani, 1990' lı yılları hortlatmak ve ülkeyi daha da karıştırmak isteyenler var.
Farz edelim ki, HDP'li bazı milletvekilleri; bölücü terör örgütü PKK'nın dümen suyunda hareket ediyorlar ve onlara manevi olarak destek çıkıyorlar ve suç işliyorlar.
Olabilir, ileride milletvekillikleri sona erdiğinde, dokunulmazlıkları kalktıktan sonra yasa önünde bunun hesabı kendilerinden sorulur.
Tıpkı, hırsızlık, yolsuzluk ve rüşvet suçlarını işledikleri iddiasıyla haklarında fezleke düzenlenen diğer partilerden başka milletvekilleri gibi.
Anayasanın 10. maddesi ne diyor? Kısaca ifade edecek olursak; herkes, yasa önünde eşittir, kimseye bir imtiyaz ve ayrıcalık tanınamaz.
Öyleyse bu ayırım niye?
Yok efendim, hem milletvekili olarak meclis çatısı altında olup, hem de bu ülkenin maliyesinden maaş alıp, bu ülkeye ihanet edilemezmiş.
Geçiniz bu bayatlamış olan ayakları ve hamasi beyanları beyler.
Hırsızlık, yolsuzluk yapan ve rüşvet alan milletvekili, bu ülkeye zarar vermiyor mu, hırsız,rüşvetçi,yolsuzluk yapanlar niçin meclis çatısı altında ve dokunulmaz olsunlar?
Hem canım, PKK ile kolkola girip çözüm sürecini başlatarak müzakere masasına oturanlar, PKK militanlarının Diyarbakır, Sur, Silopi, Şırnak,İdil, Hakkari, Yüksekova, Cizre ve Nusaybin gibi il ve ilçelerimize yuvalanmalarına, buraları silah ve cephanelik deposu haline getirmelerine, hendekler kazarak barikatlar kurmalarına, yerli halkın malına ve canına kastetmelerine göz yumarak PKK terör örgütüne yardım ve yataklık edenler, 7.Hazirandan bu yana yaklaşık 500 güvenlik görevlimizin PKK tarafından şehit edilmelerinde iştirakları bulunanlar, haklarında hırsızlık,yolsuzluk ve rüşvet iddiaları olanlar dokunulmaz olmaya devam ederlerken, Güneydoğunun çocukları olmaları, orada doğup, o bölgenin eziyet ve yokluklarını çekerek yetişmeleri nedeniyle, etten ve sinirden oluşan bir insan olarak, bazı olumsuz etkilerin altında kalarak veya başka düşünce ve endişelerle PKK'ya yakın gözükmeleri ve ona sempati beslemeleri karşısında, AKP iktidarının; insanlarımızın hamasi duygularını istismar ederek ve hatta bundan siyasi bir çıkar umarak, anayasanın yasalar önündeki eşitlik kuralına aykırı bir şekilde, sadece bazı HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması çabası içine girmesi, bizim hukuk ve eşitlik anlayışımıza ters olup, böyle tek yanlı bir girişim, hislerinden arınabilen, hukuk ve eşitlik anlayışları ve duyguları gelişmiş olan çoğu halkımızın da vicdanlarını sızlatacaktır.
Bu itibarla biz, ana muhalefet partisi CHP'nin; bu konuda en kısa zamanda net bir tavır sergilemesini, yok efendim önce fezlekeleri bir görelim, ondan sonra tavrımızı belirleyeceğiz diyerek topu taca atmamalarını, oy endişesiyle bir yanlışlık yapmamalarını diliyor ve bekliyoruz.
Ne gariptir ki; hiçbir şekilde ve her koşulda ödün vermediğimiz hukuk ve eşitlik anlayışımız, HDP ve PKK'yı en fazla eleştiren bir kişi ve yazar olmamıza rağmen, bu makaleyi kaleme almamıza neden oluyor.
11/03/2016
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat[right-post]
Yorum Gönder