Ümmet, Arapça bir sözcüktür. İslam toplumunun tamamını ifade eder. Ümmet, "imam" sözcüğü ile aynı kökten gelmekte olup, her peygamber, birer imam, rehber olarak kabul edilir ve ona tabi olanlara da onun ümmeti denir…
Ümmet, aynı dinden oluşan insan topluluklarında oluşur. Din, ümmet olmanın koşuludur…
Ulus (Millet), çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, ülkü, duygu, gelenek ve görenek birliği olan insanların oluşturduğu topluluk…
Ulus tarifinden anlaşılacağı gibi aynı dinden olma koşulu yoktur…
Bu genel anlatımlardan sonra, başlıktaki soruyu neden sorduğumuza gelelim…
"Beyaz Hareket Derneği" tarafından düzenlenen “Recep Tayyip Erdoğan Sempozyumunda” konuşan AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ümmetin, milletin sesi ve nefesidir. Erdoğan anlatılmaz yaşanır. O, bu ümmete Allah'ın bir lütfudur" demiş…
Bu ifadenin ilk tümcesinde, “Ümmetin, milletin sesi ve nefesidir.” demesine karşın, son tümcesinde ise milleti es geçerek “O, bu ümmete Allah'ın bir lütfudur" diyerek gerçek niyetinin ümmeti esas aldığı anlamı çıkmaktadır…
Herkesin uymak zorunda olduğu Türkiye Cumhuriyeti Anayasası da, ümmeti değil Ulusu temel almıştır…
Nitekim Anayasanın 6. Maddesi, “Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir.” diyerek ulusu esas almıştır…
Yine Anayasanın 66. maddesi Türk yurttaşlığını tarif ederken “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.” diyerek yurttaş olmak için din koşulunu aramamış, yurttaşlık bağını aramıştır…
Bu yurttaşların içinde değişik dinlere sahip yurttaşlarımız olduğu bilinmektedir…
Anayasanın 6. Maddesinin 2. Fıkrasına göre, “Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır.” demektedir…
Anayasanın 8. Maddesi ise bu organlardan bir olan Yürütmenin içinde Cumhurbaşkanı’nı da saymaktadır…
Bu Anayasal kurallara göre Cumhurbaşkanı, tüm yurttaşların Cumhurbaşkanı olduğuna göre, Mustafa Ataş’ın ümmet sözcüğü yasal dayanaktan yoksun kalmaktadır…
Cumhurbaşkanı ile aynı düşünceyi taşıyanların kendisini övmesi, kendisiyle gurur duyması doğal karşılanabilir…
Ancak söylemlerinde, laik Türkiye Cumhuriyetinin temel esaslarına aykırı düşecek söylemlerden kaçınmasını istemek de cumhuriyete inanan bizlerin en doğal hakkıdır…
Laik Cumhuriyetimizde ümmet yoktur, ulus vardır…
Son söz;
Sayın Ataş, biz ümmet değil, din, ırk, renk farkı gözetmeksizin, bu topraklar üzerinde yaşayan, aramızda dil, tarih, ülkü, duygu, gelenek ve görenek birliği olan Türk Ulusuyuz…
29.03.2016
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder