Taksim, babanın tapulu malı mı? - Tünay Süer

Taksim, babanın tapulu malı mı? - Tünay Süer
Bu 1 Mayıs belki de ilk defa kutlamalara sağlık nedenlerimden ötürü katılamadım.
Halk TV ve dönüşümlü olarak Ulusal Kanaldan olanları gözyaşlarım ile izliyorum.
Aman yarabbi!
Bu nasıl vahşet, bu nasıl acımasızlık ve vicdansızlıktır?
Taksim ‘e çıkmak isteyen silahsız, korumasız insanların üzerine ölümüne saldırı var.
Bu başka türlü bir saldırı!
Hani derler ya öldüresiye, Türk Polisi kendi halkına işte öylesine bir saldırı yapıyor.
Saldırının bu kadar şiddetli olması için polise günler önceden prova yaptırıldı.
Eh, başarılı da oldular sayılır.
Yine kafalar yarıldı, bayılanlar, yaralananlar, ağır yaralananlar oldu.
Gözaltılar o biçim!
Polisler nişan alarak halkın üzerine silah sıkıyorlar.
Ölenlerin olduğu söyleniyor, bunları ilerideki saatlerde öğreneceğiz.
İnşallah doğru değildir.
Yasal bir kutlamayı böylesine zehir eden “hem de mübarek kandil günü” zihniyeti Allah’a havale ediyorum.
Gaz bombaları, sıkılan zehirli sular ve kurşunlar arasında kendilerini korumak isteyen bazı gençler taş ve havai fişekler atıyorlar polislere.
Tüm bu insanlık dışı saldırı neden yapılıyor dersek, başbakanın inadı ve kendi gücünü kanıtlaması adına tabi.
Neymiş? Taksimi yasaklamışmış.
Adama sormazlar mı, burası senin babanın tapulu malı mıdır?
Kendinde milletin iradesinden çok iradeyi nasıl, hangi hakla buluyorsun ey başbakan?
Sandıktan çıkmak sana kendi halkına zulüm etme hakkını mı veriyor?
Unutma ki Hitler de sandıktan çıkmıştı.
Sen, İstanbul’u Türk topraklarından tecrit edip satın mı aldın?
Nasıl oluyor bu iş?
Özel mülkün müdür?
                                                ***
Taksim’e TOMALAR, Akrepler ve binlerce polis ile adeta bir UTANÇ Duvarı çektirdin.
Bu güzelim kenti 2. Dünya Savaşı Almanya’sına döndürdün.  
Aradaki fark, savaştan sonra Rusya’nın işgalinde kalan Doğu Almanya’da Sosyalist rejimin baskılarını içlerine sindiremeyen Alman aydınlarının ve halkının Batıya göç etmelerinin bir türlü önlenememesiydi.
Kaçışları önleyebilmek için Doğu Alman meclisinin kararı ile 13 Ağustos 1961 yılında Berlin'de yapımına başlanan 46 km uzunluğundaki duvar çekilmişti.
Batı'da yıllarca "Utanç duvarı" olarak anılmıştı.
Doğu Almanya’da ve bilhassa Doğu Berlin’de insan kalmaması korkusu,
binlerce insanın kaçışını önlemek için yapılmıştı bu duvar.
Başbakan Erdoğan ise Taksim’i ve ulaşım yollarını adeta işgal ederek içeri düşman gördüğü halkı sokmamaya çalıştı.
Güya gücünü ispatladı hegemonyanı tatmin etti. 
                                             ***
 Başbakan yarın kendisini mağdur göstermek için ben dedim oraya gitmeyin marjinal guruplar katılacak, şöyle olur, böyle olur...
“Onlara yer gösterdim, bedava metrobüs verdim ama onlar beni dinlemediler, terör yarattılar.”
Buna benzer masallar anlatacak elbette ve halkın yanında olan CHP milletvekillerine ağzına geleni söyleyecek ve yine CHP ye vuracak.
                                                ***
Polisler öyle bir emir almışlar ki ne milletvekili ne de çocukları tanımadılar.
Attıkları gaz kapsüllerinin çoğunun üzerinde   “dikkat son kullanma tarihinden sonra kullanmak tehlikelidir” uyarısı olmasına rağmen acımasızca öldüresiye halkın,  milletvekillerinin üzerine sıktılar.
Evler gazlardan etkilenerek boşaldı. Hastanelerin bahçelerine dahi gaz sıkıldı.
İstanbul’da adeta bir OHAL uygulandı.
İstanbul adeta düşman tarafından işgale uğradı.
                                                    ***
CHP Milletvekillerinden Mahmut Tanal Silivri’deki gibi yine halkın yanındaydı. TOMANIN önüne oturan Tanal, polis tarafından darp edildi.
Yine CHP Milletvekili Şafak Pavey gözaltına alınmak istendi.
Bunları fazla anlatmaya gerek yok nasılsa sizler de izlemiş veya duymuş belki de olayları bizzat yaşamışsınızdır.
Bu ülke doğusu, batısı, güneyi, kuzeyi ile gittikçe zifir karanlıklara çekiliyor.
Aklımızı başımıza almalıyız.
Son söz; her gecenin bir sabahı vardır denir.
İnşallah o sabahlar yakın tarihte gelecektir ama o aydınlıkları getirmek kendi elimizdedir. Bunun için yılmayacağız, korkmayacağız ve demokrasi kalmayan ülkemizde özgürlüğümüz adına demokratik şekilde haklarımızı kazanacağız.
Emekçi kardeşlerimin ve tüm halkımızın mübarek kandillerini kutlarım. Hayırlara vesile olur inşallah.
Yaralı vatandaşlarıma acil şifalar dilerim.

Tünay Süer

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget