Gündüz Akgül: İçim Yanıyor…

Gündüz Akgül: İçim Yanıyor…
Yine, sorumsuzluk…
Yine, denetimsizlik…
Yine, yüzlerce ölüm…
Yüreğimizi dağladı.
Yer Soma, 13 Mayıs 2014.
Dört yüz metre yeraltında, bir lokma ekmek için can pazarı…
Annelerin, babaların, eşlerin ve çocukların yürek yakan feryatları...
 Buna can mı dayanır?
Yine, yetkililerin sanki yeriymiş gibi, “Bunlar olağan şeylerdir. Bunun fıtratında (yaradılış) bunlar var” tarzındaki can sıkıcı demeçleri…
Acı içinde olan bir gencin protestosunun, yetkililerin tekmeleriyle karşılık bulması…
Yaşamını yitiren yurttaşlarımızın anısına saygı gösterilmeden kendilerinden “tane” diye söz edilmesi…
Bu maden yeri için TBMM’ne verilen önergenin ret gerekçesinin, “gündemi değiştirmek amaçlı” diye savunulması…
150 yıl önceden bu güne kadar gelişen teknik ve bilim karşısında köprülerin altında çok su geçmesine karşın, o dönemde İngiltere’deki bir olayın örnek olarak gösterilip sorumluluktan kaçınması…
Elektrik Mühendisleri Odasının, kazanın trafo patlamasından değil, kapatılmayan bir damardan kaynaklandığı ve havalandırmayı yönetecek sistemin yetersizliği konusundaki görüşleri…
Ölen çocuk 15 yaşında değil, 19 yaşındaymış…
Öldü mü? Ölmede mi?
Öldü…
Ölenin yaşı büyük olunca sorumluluk biter mi?
Acı biter mi?
Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın  (TEPAV) 2010 yalındaki "Madenlerde Yaşanan İş Kazaları ve Sonuçları Üzerine Bir Değerlendirme Raporu’nda” yüz milyon ton temel alınarak, dünyada en çok kömür üreticisi olan ABD ve Çin’de, 2000-2008 yılları arasında, ABD’de 1-6 kişi, Çin’de 150-411 iken, Türkiye’de bu oran 2000 yılında 710, 2008 yılında 722 kişidir.
Peki, onlar bu işi nasıl başarıyor da biz başaramıyoruz.
-Orda denetim bizden daha ciddi yapılıyor.
-Orda insanlara daha çok değer veriliyor.
-Orda insanlar haklarını daha kolay arayabiliyorlar.
-Bizde fert değil, devlet kutsaldır.
-Fert için devlet değil, devlet için fert vardır.
Bu nedenledir ki…
Devletin sedyesine yatırılan işçinin, yürek yakan söylemi…
Canının derdinde değil, devletin sedyesini kömürlü çizmeleriyle kirleteceğinin telaşında…
Neden?
Yurttaşlarımıza hep devletin kutsallığını öğretmişiz de ondan.
Hızlı Tren yaparız, alt yapı uygun değil.
Raydan çıkar 41 yurttaşımız yaşamını kaybeder.
Alt yapının yetersizliğinde bahsetmeyiz.
Kaderi ilahı deyip sorumluğu üstümüzden atarız.
Hangi bir hatayı yazsam ki…
Ocaktan cansız bedeni çıkan her yurttaşımızın adı okununca, yakınlarının feryadına dişlerimi sıkıyorum, içim daha çok yanıyor.
Dayanamayıp ağlıyorum…
Ölenlere rahmet, acılı ailelerine ve tüm Türkiye’ye baş sağlığı diliyorum.

15.05.2014
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget