İnsanlığın bittiği yerde miyiz? - Tünay Süer

 İnsanlığın bittiği yerde miyiz? - Tünay Süer
13 Mayıs Soma faciasından beri gülmeyi unutmuşken bizler, başbakanın dünyayı takmayan, külhan bey tavrı, önüne geleni azarlaması, gittikçe çılgınlaşması, herkese tepeden bakması,  yüzünde en ufak bir üzüntü emaresi olmaması ve Ford Otosan’ın Yeniköy fabrikasının açılışında kameralara gülerek pozlar vermesi insanı çıldırtma raddelerine getiriyor.
Bir insan duygularını nasıl bu kadar yitirir?
“Benden olan yaşasın, benden olmayan ölsün gebersin” gibi bir tavır nasıl takınır?
Nasıl bu kadar zalim ve acımasız olabilir?
Bu nasıl insanlıktır?
                                          ***
Ben bir Kürt’üm.
Ben bir Alevi’yim.
Ben bir Türk’üm.
Ben, Laz’ım, Çerkez’im, Gürcü’yüm ama önce insanım ve kimseye ayırım yapmadan, o gözle bakarım..
Vatan hainleri hariç bir vatandaşımın canı yansa veya canından olsa üzülürüm.
Soma katliamının üzerinden henüz bir kaç gün geçti.
İçimizdeki yangın sönmeden bugün Okmeydanı Cemevi’ndeki bir cenaze törenine katılmak için giden Uğur Kurt isimli vatandaşımız polis kurşunu ile ağır yaralanıyor, hastaneye kaldırılıyor.
Bu olayı protesto etmek isteyen bir grup hastaneye gitmek isterken polis yine şiddet gösteriyor.
Ortalık karışıveriyor.
Bu arada provokatörler fırsattan istifade polise Molotoflarla saldırıyor, bir polis aracını ateşe veriyorlar.
Ben bu satırları yazarken iş çığırından çıkıyor…
Atılan boru tipi parça tesirli patlayıcının yakınlarında infilak etmesi sonucu 2 vatandaş ile biri Çevik Kuvvet'te görevli Emniyet Müdürü 5 kişi yaralandı.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç TBMM'de yaptığı konuşmada
"İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü'nden bilgi aldığını, savcılığın el koyduğunu, polislerin kullandığı silahların balistik muayenesinin yapılacağını ve bu şahsın başındaki kurşunun tespit edilerek sorumlular hakkında derhal tahkikatın sonuçlandırılacağını söylüyor. Seken kurşunla da olsa gereken ceza verilmeli."Diyor.
Sanki bizlerle alay ediyor veya bizleri enayi yerine koymaya kalkıyor.
 Polislere ölümle, sakatlıkla sonuçlanacak derecede, böylesine düşmana saldırır gibi halka saldırmalarının emrini kim veriyor?
Siz değil misiniz?
İşte gözünüz aydın günahsız bir insanın Uğur Kurt ‘un da ölümüne sebep oldunuz.
Mutlumusunuz?
Başbakan birde diyor ki “ Molotof kokteylleriyle, maskelerle, her şeyle, havai fişekler, bütün bunlarla saldırdılar.
 Allah aşkına, bütün bunlara karşı polis eli kolu bağlı mı duracak, bir şey yapmayacak mı? Nasıl sabrediyorlar ben bunları anlamıyorum.”
Bende bu halk, bu kadar zulme, saldırıya, yolsuzluğa, haksızlığa,  adaletsizliğe, hakaretlerine rağmen nasıl bu kadar sağduyulu davranıyor, bunu anlamıyorum!
                                                             ***
Sen başbakan sen, bu Molotof kokteyllerini, maskelileri, havai fişekleri atanların kimler olduklarını bal gibi de biliyorsun. PKK yandaşlarına karşı hiç bir zaman ne askeri, ne de polisi böylesine saldırttın.
Hep müsamahakâr davrandın. Bankamatikleri, araçları yakmalarına, etrafa zarar vermelerine karşın Doğuda da sert karşılık verdirmedin.
Şimdi şehirlere indi dağdakiler. Sayende tabi.
Bu işine geliyor. Zira masum bir protesto yürüyüşüne katılıyorlar ve sende tüm katılımcıları terörist ilan ediveriyorsun.
Polis kurşunları ile ölen onca gencimiz, Soma’da ihmal yüzünden ölen 307 canımız için, tıpkı dün "Berkin Elvan’ı ananlara söylediğin gibi “ölmüştür, geçmiştir” diye nasıl böyle düşünür ve nasıl böyle konuşabilir insan?
Zerre kadar vicdanın kalmamış mı ey başbakan?

Elhamdülillah artık 12 yıl önceki Türkiye yok diyor.
Çok haklı.
12 Eylül’ü bile aratan tam faşist ve dikta yönetimiyle yönetiliyoruz.
Türkiye’de insanları bölen ayrıştıran, polisi halka düşman düşüren ve bununla övünen bir zihniyeti bu halk daha ne kadar sırtında taşıyacak?
Vatandaşını korumakla görevli olan polis, ne zaman bu haksızlıklara karşı çıkacak?
Bir diktatöre hizmet etiklerini ve kendi vatandaşlarına böylesine zulüm yaptıklarını ne zaman anlayacaklar acaba? Merak ediyorum.
.                                                ***
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) 70. Mali Gelen Kurulu'nun açılışında Konuşan başbakan
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na eleştiri dozunu artırarak 'Diktatör' yakıştırmasını yapan bir muhalefet var. 'Diktatör' ifadesini kullanan kişiler var, karşımda şuan bulunuyorlar. Tayyip Erdoğan diktatör olacak sen meydanlarda dolaşacaksın” dedi.
Şaka gibi!
Daha ne yapacaksın başbakan?
İnsanların en temel hakları olan protesto haklarına karşın, şiddet uyguluyorsun. İnsanları evlerine kapatmak istiyorsun.
Bana darbe yapacaklar palavraları ile yolsuzlukların üzerini örtüyorsun.
Kılıçdaroğlu’nun TOBB  de yaptığı konuşmaya tüm kalbimle katılıyorum.
                                                             ***
Kısaca ''Yasama ve yargı benim için ayak bağı diyen, anayasayı çiğneyen bir kişiye ne denir?
Amacın bu milleti birbirine düşürmek Türkiye’yi kan gölüne çevirmek mi?
Bu topraklara içinde yaşayan ulusa düşmanlığın nedir?

Hukuku savunanlar vatan haini ama vatanı bölmek, yavaş yavaş, hazmettire hazmettire darbe yapmak, Türkiye’yi çağın gerisine taşımak vatanseverlik mi oluyor?
Bu güzelim memlekette bir iç savaş çıkartmak istiyorsun, bunu ne amaçla istediğini açıkla da bilelim bari.
“Ben olmazsam yere batsın” mı diyorsun?
Yoksa arada fırsat bu fırsattır deyip kaçacak mısın?
Ne hainler geldi geçti bu vatandan şimdi adları bile anılmıyor.
Bu millet o yıllardaki şartlar altında 7 düvelden korkmamış, şimdi senden mi korkacak?
Geldikleri gibi gittiler.
İnşallah sen de geldiğin gibi gidersin diyelim ve yazıya son noktayı koyalım.


Tünay Süer

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget